Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
''Apaçık Kitab'a andolsun; Gerçekten Biz onu mübarek bir gecede indirdik, gerçekten Biz uyaranlarız. Ki onda (o gecede) her hikmetli iş ayrılır.'' (Duhan: 2-4)

Bir Hadis:
Güneşin üzerine doğduğu en hayırlı gün Cuma günüdür. Adem (as) o gün yaratılmış, o gün cennete konulmuş, o gün cennetten çıkarılmıştır. Kıyamet de ancak Cuma gününde kopacaktır. (Müslim, Cum'a 5)
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

REJİM'İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -7
Bınavê Xuda Öncelikle bir hususu belirtmekte fayda vardır. Belki asıl konumuzdan uzaklaşmış gibi görünebiliriz. Ancak insanlığa ve ahlaka sığmayan, her sisteme ve her kanuna göre kerih ve yasak olması gereken cürümlerin ve kirli işlerin, bu maksatla kurulmuş çete ve şebekelerin yerine devleti ele geçiren derin güçlerce yapılması, devletin bekası için meşru araçlar olarak kullanılması ve toplumumuza reva görülmesinden dolayı bu kirli işleri deşifre etmek gerektiğine inanıyorum. - Uyuşturucu ve Esrar Ticareti: Doğu ve Güneydoğu bölgesi coğrafik konumu itibariyle Asya’dan Avrupa’ya geçiş güzergahıdır. Bu has konumu nedeniyle aynı zamanda uyuşturucu ve esrar ticaretinde önemli olup ana güzergahlardan bir tanesidir. Bu bir gerçektir ki yüklü miktarda gelir getiren bu tür ticaretlerin önünü tamamen almak mümkün değildir. Devletler de bunu biliyor. Bu nedenle bu tür ticaretleri engellemekten çok kontrol altına alma yoluna gidilir. Tabi ki bu resmi söylem ve politika gereğidir. Devlet içerisinde kümelenen derin güçler, bu tür politikaların arkasına gizlenerek ipleri ele geçirir, devletin resmi politikalarını bir kenara bırakarak tamamen kendi hegemonyalarını kurarlar. Türkiye’de de durum bundan ibarettir. Şu anda da uyuşturucu ve esrar ticaretinin % 99’u bu şekilde yapılmaktadır. Ya bölgedeki kadimi şebekeler kullanılır ya da yukarıda ismi geçen derin güçlerce bu iş direk yapılmaktadır. Bu nedenle bölge genelinde uyuşturucu ve esrar hiçbir zaman yakalanmamaktadır. Bu da yasak olan bu ticaretin nasıl yapıldığını izah etmektedir zaten. Özellikle uyuşturucu ve esrar’ın nakli bu çetelerin elemanlarına ait araçlarla yapılmaktadır. Resmi kimlik ve rütbeleri olduğundan resmi kolluk kuvvetlerince aranmadıkları için geçişler rahatlıkla yapılmaktadır. Bazen kazaen aramalara takılmalar olsa da, rütbeli ve yetkililer devreye girdiğinden hemen örtbas edilmektedir. Hizbullah’ın sorguladığı işbirlikçi ve muhbirler bu işin gerektiğinde resmi güvenlik araçları ile yapıldığını ve diğer ayrıntılarını da anlatmışlardır. Derin devlete bağlı çete ve örgütler bu işi o kadar çok sağlama bağlamışlar ki bu çarkın içinde yer alan hiç kimse kılını bile kıpırdatamaz hale gelmişlerdir. Gerek bu işi yapan şebeke mensupları, gerek bu işi tekeline alan çete elemanları ve gerekse en tepede bulunanlar o kadar çok ustalıkla göbekten bağlanmışlar ki, kimse ne çarkın dışına çıkabiliyor ne de müdahale edebiliyor. - Silah Kaçakçılığı: Bölgenin kendisine has şartları nedeniyle herkesi silah almaya mecbur bırakmaktadır. Hal böyle olunca büyük bir sektör oluşmaktadır. Bu sektörün de devletin kontrolü dışında olması devletin güvenliği için bir tehdit oluşturmaktadır. Bu işin engellenmesi mümkün olmadığından “olacaksa benim kontrolümde olsun” politikası gereği devletin güvenlik birimleri bu işi kontrol altına almaya çalışmaktadır. Ülkeye giriş yapan silahların kaynağı, ülkeye giriş şekli ve ülkede dağıtımına bakıldığında bu işin de devlet kontrolünde yapıldığı şüphe götürmez bir gerçektir. Bu tür kaçakçılık işleri münferit işler olmaktan çok şebeke ve organizasyonların işidir. Yine muhbir ve ajanların yapılan sorgulamalarında bu çarkın detayları ortaya çıkarılmıştır. Silah kaçakçılığını farklı kategorilerde ele almak gerekir. Birincisi PKK’ya ait silahlar ve onun şebekeleri, ikincisi; piyasaya dağıtılan silahlar, üçüncüsü derin devlete bağlı çete ve örgütlerin silahlarıdır. Hizbullah’a ait silahları ise ileriki bölümlerde zikredeceğiz. Derin devlete bağlı çete ve örgütlerin silah ihtiyacı, devletin güvenlik kurumlarından sağlandığı gibi, silah kaçakçılığı yapan şebekelerden de istifade edilmektedir. Bu şebekeler derin devlet güçlerince kontrol altına alındığından ihtiyaç duyulan silahları temin etmek problem olmaktan çıkmıştır. Susurluk, Ergenekon ve buna benzer çete uzantılarında ortaya çıkan silahlar hep bu cinsten silahlardır. Gerek PKK’ya ait silahların gerekse piyasaya sürülen silahların alım-satım, dağıtım, taşıma ve naklini ise şebekeler yapmaktadır. Derin devlet güçleri ise bütün bu şebekelere sızarak ele geçirmiş, aynen esrar ve uyuşturucu madde kaçakçılığı gibi kontrol altına almıştır. Bu şebekelerin içerisinde yer alanlar da yine göbekten bağlanmışlardır. Kaldı ki bu işte kontrol altına alınamayanlar gerek hukuki yollarla gerekse başka yöntemlerle saf dışı bırakılarak tasfiye edilmişlerdir. Hatta denilebilir ki bu sektör; derin devletin çete ve örgütlerine mensup elemanların eline geçmiş ve bu işi tamamen onlar yapmaktadırlar. İstisnai olarak yapılanlar küçük çaplı ticaretler ise zaten kaideyi bozmaz. Bu işin ilginç boyutlarından biri de özellikle Güney Kürdistan’daki kaçakçılık sektörünün de bu güçlerce kontrol altına alınmış olmasıdır. Jitem ve MİT gibi istihbarat şebekelerinin Güney Kürdistan’da oluşturdukları ağları, ayrıca Peşmerge güçleri ile işbirliği sayesinde bu sektör kontrol altına alınmıştır. PKK’ya ait silahların nakli de yine bu şebekeler tarafından yapılmaktadır. Bu örgüte ait silahların nakli, istihbarat bilgisi devletin güvenlik birimlerince elde edilecek de nasıl müdahale edilmez? Gibi bir soru sorulabilir. Ancak bu o kadar garip görülmemelidir. Hatta derin devletin en çok kolaylık sağladığı silah kaçakçılığı bu örgütünkidir. Çünkü bu yolla hem silahları, hem de silah hareketliliği kontrol altına alınmaktadır. Bu bilgi tek taraftan da elde edilmiş bilgi değildir. Hem bu şebeke elemanlarının hem de PKK militanlarının Hizbullah tarafından yapılan sorgulamalarından elde edilmiştir. Hatta bu hususlarda elimizde daha detaylı bilgileri de mevcuttur. Derin devlete bağlı bu çete ve örgütler, çeşitli yöntemlerle Hizbullah’a silah satma, silahlarının naklini yapma hususunda farklı yollardan girişimlerde bulunmuş ve böylelikle hem Hizbullah’ın silah gücünü tanıma hem de kontrol altına almak için çeşitli yollara başvurmuştur. Gasp-Soygun ve Haraç: Siyasi örgütlerin ortaya çıkmasından sonra adi olan bu işleri yapan çetelerin etkinlikleri önemli ölçüde kalmamalıdır. İşin mantığı ve olması gereken budur. Yok, eğer etkinlikleri hala devem ediyorsa, ya çok büyük güçleri var ya da bir güce dayanmaktadırlar. Yoksa hem örgütlere hem de devletin güvenlik birimlerine karşı suç teşkil eden bu işlerin yapılması mümkün değildir. Oysa bölgemizin haline baktığımızda, bunların azalmak yerine çok daha güçlendikleri ve dokunulmaz” bir konuma kavuştuklarını görmekteyiz. PKK’nın bölge halkını “vergilendirme, cezalandırma vb” isimlerle haraca bağlayıp mali kaynak elde etmesi bir yana, bölgedeki bütün kirli işleri kontrolüne alan derin devlet güçlerine bağlı çete ve birimlerin, bu alanda da kimseye pabuç bırakmadığı görülmektedir. Bölgede hem devletin güvenlik birimlerince hem de PKK tarafından fişlenmeyen insan kalmamıştır. Bölge insanımız politik ortamdan kaynaklanan şartlar mucibince bir tarafa destek veya sempatik davranırken öbür taraf için düşman ve hedef konumuna düşmektedir. Bu nedenle her iki taraftan da fişlenmektedir. Polis veya jitem ile ilişkisi veya herhangi bir nedenden dolayı teması olanlar PKK tarafından cezalandırılmakta, düzenli haraca bağlanmaktadır. PKK ile ilişki ve temas içerisinde ise bu sefer devletin güvenlik birimleri ve bunlara bağlı çetelerin hedefi konumuna geldiğinden cezalandırılması, haraca bağlanması, mal varlığına el koyma ve buna yapılacak her türlü muamele meşru sayılmaktadır. Ortam böyle olunca özellikle itirafçı ve işbirlikçilerden oluşan ekipler cirit atıp istedikleri gibi çıkar sağlama yoluna gittiler. Sırtları sağlam, ceplerinde jitem ve polis kartları, bellerinde silahları olduğundan ve bölgede bunların estirdikleri terör de nam salınca erkek olan varsa karşı çıksın! kimin haddine! Vermek istemeyen çıktığında ise üzerine ifade verecek itirafçı mı yok! Kuyumcu, dövizci, tüccar, Yeterki elinde yağlı bir ticaret olsun mutlaka bunlara harcını vermek zorundadır. Bunun yanında gelirleri azaldığında gözlerine kestirdikleri kuyumcu veya döviz bürolarını soyar, kimsenin kılı bile kımıldamazdı. Bu yollardan topladıkları paraları şefleri ve müdürleri ile paylaştıklarından onlardan da ses çıkmaz. Şayet mahkemelere intikal eden vakıalar olsa da savcı ve hâkimlerin yakınlarında bombalar patlatılır ve gözdağı verildiğinden kimse bu tür vakıaların ardına da düşmez, araştırma ve kovuşturmaya tabi tutmaya cesaret edemez olmuştur. Aslında bu işler devletin işine de yarıyordu. Ajana, muhbire, işbirlikçiye ve icra ettikleri faaliyetler için devletin bütçesinden kaynak aktarılacağına bu yollarla kaynak sağlanacak, böylece devletin maddi kaybı olmayacağı gibi kârı da olacaktır. Hem böyle olunca elemanlar daha bir iştahla ve gayretle çalışmaktadırlar. Hicri Şemsi yılbaşı ve newruz münasebetiyle bu önemli günü kutlar, bütün Müslümanlara hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Yazmaya devem… Selam ve dua ile… Said GABARİ
Diger Basliklar
   SAYIN BAGASİ'YE SEÇİMİ VE KÜRDİSTAN'DAKİ SON GELİŞMELERİ SORDUK
   SAYIN BAGASİ, SON GELİŞMELERİ DEĞERLENDİRDİ
   HİZBULLAH CEMAATİ YÖNETİCİLERİNDEN SAYIN İSA BAGASİ İLE RÖPORTAJ
   CEMAAT REHBER'İ MUHTEREM EDİP GÜMÜŞ İLE RÖPORTAJ
   KUTLU DOĞUM VE SEÇİM SÜRECİ
   BASINA VE KAMUOYUNA [YAPILAN PROVOKASYONLARA DİKKAT]
   HİZBULLAH VE CAMİLER
   BU HUKUKSUZLUK KABUL EDİLEMEZ
   ŞEHİT REHBERİ ŞEHADETİNİN 11. YILINDA HAYIRLA YÂD EDİYORUZ.
   KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN
   HİZBULLAH İFTİRALARDAN BERİDİR
   İNNA LİLLAH WE İNNA İLEYHİ RACİUN
   MUSTAZAF-DER'İN KAPATILMASI REJİMİN TAHAMMÜLSÜZLÜK ÖRNEĞİDİR
   KAMUOYU DİKKATİNE!
   Ş. REHBERİ ŞEHADETİNİN 10. YILINDA RAHMETLE ANIYORUZ
   KURBAN VEREREK HEM İBADETİNİZİ YERİNE GETİRİN HEM DE FAKİRLERİ SEVİNDİRİN
   BU VAHDETE VURULAN BİR DARBEDİR
   RAMAZAN-I ŞERİFİNİZİ TEBRİK EDERİZ
   EDİTÖRDEN
   İSLAM DAVASI DİK DURMAYI GEREKTİRİR
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git