Meşru müdafaa hakkı evrensel bir hak olup gerek İslam hukukunda gerekse de Türk Ceza Kanununda düzenlenmiştir. Bugüne kadar bu hak gerek mevcut hukuki düzenlemeler, gerekse de İslami hukuk bağlamında Hizbullah vakasına tatbik edilip tartışması yapılmamıştır. Bu takdimin asıl konusu bu olmadığından aşağıdaki iktibasla iktifa ediyoruz: ...
21 Mart 2012
· ·
UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -9
Hizbullah Cemaatinin başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimiz olmak üzere metropol kentlerimizin gecekondu bölgelerinden eleman kazanma faaliyetlerine hız verdiği gözlenmektedir. Bu durumla etkin mücadelenin ilk evresinin Cemaatin faaliyetlerini bilimsel analizlere dayanan strateji ve yöntemlerle irdelemek olduğu kabul edilmiştir. Bu çerçevede hazırlanan...
19 Mart 2012
· ·
ESMA ÜL HÜSNA -34
El–Vâcid ismi; uluhiyet sıfatlarında Allah için gerekli olan her şeyin bizzat kendi zatında var olmasını, yani bütün bunları kendi zatında bulmasını ifade eder. Zaten böyle olmazsa Allah’a (haşa!) eksiklik ve noksanlık izafe edilir ki, o zaman böyle bir varlık yaratıcı olamaz. Halbuki Allah (cc); her şeyin yaratıcısıdır, kendi varlığı ise yine kendi zatındandır, başlangıcı ve sonu yoktur,..
19 Mart 2012
· ·
POLİS VE JİTEMİN İFSAT YÖNTEMLERİ -32
Toplumu sağlıklı kılan ve ayakta tutan en önemli dinamikler, inanç ve ahlaki değerlerdir. Bir toplumun inanç ve ahlaki değerleri tahrip olduğunda, o toplum güdülmeye mahkum olur. Fuhuş ve uyuşturucu ise, toplumun inanç ve ahlaki değerleri ile sosyal dokusunu tahrip etmede son derece etkilidir. Fuhuş ve uyuşturucunun yaygınlaştığı bir toplumda; itikadi, ahlaki, fikri ve...
19 Mart 2012
· ·
KUR'AN TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİ -40
İnanç, düşünce ve fikirler arasına sınır koyma insanoğlu yeryüzünde yaşamaya başladığından beri geçerlidir. Daha önce bahsedildiği gibi Kur’an toplumundan olanlarla Kur’an toplumundan olmayanlar arasındaki sınır keskin çizgilerle çizilmiştir. Ancak asıl sıkıntı Kur’an toplumundan olup bu toplumun her ferdi gibi zahiri olarak...
18 Mart 2012
· ·
ARTIK HER ŞEY İÇİN ÇOK GEÇ...
Hayatının en zor geçesini geçirmişti. Bedenindeki tarifsiz acı şekilsiz bir nesne gibi içinde gezinirken, ölümün yaklaştığına iyiden iyiye inanmaya başlamıştı. Oysa ölümün hep başkaları için olduğunu düşünürdü. Birileri öldüğü zaman, alaylı bir bakış yöneltir, "Sen de ayrıl dünyamızdan!" dercesine arkasına bakmadan yürürdü. En son beş yıl önce...
Müslüman kadınlar, mevcut sistemin eğitim kurumlarında eğitim fırsatı elde edemedikleri için asla üzülmemelidirler. Rabbimiz öyle bir eğitim ortamına işaret etmektedir ki, bütün dünya küfrü ve tuğyanı bir araya gelip Müslümanlara musallat olsalar, yine de Müslüman kadınları eğitim faaliyetlerinden alıkoyamayacaklardır. Bu eğitim kurumları, kendi hane-i saadetleridir...