Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » 05- ERGENEKON TİPİ YAPILANMALAR VE HİZBULLAH » ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (V)
ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (V)

İBRAHİM SARIALTUN : Ergenekon tipi yapıların ifsat hareketleri için kullandığı tiplerden bir diğeri de İbrahim Sarıaltun’dur. Hizbullah cemaatinin, uzun bir müddet takip edip söylediklerini ve yaptıklarını belgeledikten sonra yakalayıp sorguladığı İbrahim Sarıaltun; 1967 Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi doğumludur. Kürt bir ailedendir.

Bu şahıs, uzun bir müddet ifsat hareketlerinde bulunduktan sonra Hizbullah cemaati tarafından alınıp sorgulanmış, bu işe nasıl başladığını, kimlerle, nerelerde neler yaptığını, Kemalist rejimin Ergenekon tipi yapılanmalarla İslami kesime, özellikle de Hizbullah cemaatine yönelik ne gibi icraatlar içinde olduğunu, ne gibi plan ve programlarının olduğunu detaylarıyla anlatmıştır. Gerek yazılı ve gerekse sözlü-görüntülü olarak yazıp anlattıkları kasetlere alınmış ve bu kasetler 17 Ocak 2000 operasyonuyla rejim güçlerinin eline de geçmiştir. Gerek avukatlar kanalıyla ve gerekse Hizbullah davasından yakalanarak mahkemeye sevk edilenler tarafından istenmesine rağmen, şu ana kadar kamuoyuyla paylaşılmamıştır.

Ancak biz, Kemalist rejimin İbrahim Sarıaltun eliyle Müslümanlara yönelik karanlık ve kirli faaliyetlerinden bir kısmını sizlerle paylaşacak ve yapılanların vehametini ortaya koymaya çalışacağız. Yapılanların tümünü anlatmak için hiç şüphesiz bu konuyla ilgili bir kitap yazmak gerekecektir. Neden olmasın, madem bu kadar mel’anet işlenmiş ortaya çıksın, diyenler elbette haklıdırlar. Onun da zamanı gelir. Biz şimdilik gerekli gördüğümüz bir kısmını izahla yetineceğiz.

Burada şu konuyu da vurgulamakta fayda vardır. Kemalist rejimin karanlık güçleri, ajanlaştırdıkları, muhbir olarak çalıştırdıkları veya işbirliği yaptığı insanların hepsini aynı alanlarda çalıştırmamaktadır. Hepsine aynı işleri de yaptırmamaktadır. Kimisini sadece bilgi almada kullanırken, kimisini tetikçilikte kullanmakta, kimisini soygun, haraç alma, hırsızlık, fuhuş şebekesi içinde faaliyette bulunma, uyuşturucu ticareti vs gibi hem para getiren (Böylelikle muhbir ve işbirlikçilere verilecek para da bu işlerden elde ediliyor) ve hem de hedef aldıkları kesimi lekeleyen işlerde kullanmaktadır. Kimisini de, hedef aldığı harekete karşı oluşturdukları çaplı plan ve projelerde kullanarak hareketleri kontrollerine almaya ve yönlendirmeye, bunlarda başarılı olunmazsa alternatif oluşumlarla etkisizleştirmeye ve yok etmeye çalışmaktadırlar. İşte İbrahim, böyle işler için yetiştirilmiş biriydi. Kendisine verilen işte muvaffak olabilseydi, Kürdistan bölgesinin tamamını olumsuz etkileyecek, hususen de Hizbullahi hareketi tabandan sarsacak ve başına büyük belalar açacaktı.   

İbrahim; daha Pazarcıkta lise yıllarındayken dikkatleri üzerine çekmiş ve kendisine el atılmıştı. Kendisiyle ilgilenenler, Liseyi bitirip İstanbul’da Üniversiteye kayıt yaptığında onu İstanbul’da bir adrese yönlendirmişlerdi. Bu adres sahibi, derin devletin Ergenekon tipi yapılanmalarında önemli bir mevkiye sahip ve o dönemde kılıf olarak galericilik yapan bir şahıstı.

Bu şahıs, bütün maddi ihtiyaçlarını karşıladığı İbrahim’den, ilk önce, kendi sınıfındakilerden başlamak üzere okuldaki öğrencilerin bilgilerini getirmesini istiyor. İbrahim de söylenenleri yaparak elde ettiği bilgileri kendisine aktarıyor. O ana kadar sağcı milliyetçi kesim içinde yer alan İbrahim, üstlerinin talimatıyla İslami kesime yönlendiriliyor. İslami kesimden olan öğrencilerin dikkatlerini üzerine çekmeyi başaran İbrahim, gerçekten de onların ilgi odağı oluyor ve bu arada İslami kesimden bazı gençler onunla ilgilenmeye başlıyorlar. İbrahim; okulda bazı radikal İslamcılar ile Fethullah Gülen grubundan bazılarının kendisi ile ilgilendiğini irtibatlı olduğu üstlerine haber verince, üstleri; şimdilik onlara bir şey söylememesini, takınılacak tavır konusunda bir sonraki görüşmede kendisine bilgi vereceklerini söylüyorlar. Bir sonraki görüşmede ise; Fetullahçılara yüz vermemesini, fakat diğer Radikal İslamcılara sıcak davranmasını, çağrılarına olumlu cevaplar verip onlarla gezmesini, evlerine gitmesini, böylelikle onları iyi tanıyıp haklarında detaylı bilgi getirmesini istiyorlar. İbrahim; kendisine söylenenleri uyguluyor ve kısa sürede okuldaki İslami çevreden olan öğrenciler arasında yerini alıyor. Bir yandan edindiği bilgileri detaylı olarak üstlerine aktarırken, diğer yandan da üstlerinin yönlendirmesiyle İslami kitaplar okuyup bilgilenmeye ve İslami çevre içinde daha iyi tutunup daha iyi bir konuma gelmeye çalışıyor.

İbrahim; üstlerinin telkin ve yönlendirmesiyle, okuduğu kitaplardan edindiği İslami bilgileri ve Kemalist rejimin Müslümanlara yönelik zulmünü yüksek sesle dillendirdikçe, bu konuda ateşli ve cesaretli bir pozisyon sergiledikçe biraz daha öne çıkıyor. Zaten kendisinden istenen de öne çıkmak ve konum kazanmak. Bütün bunlar, o zaman için herhangi bir şüphe çekmemekle birlikte, Müslüman öğrenciler arasındaki konumunu daha da güçlendiriyor.

İbrahim, bu arada yine üstlerinin yönlendirmesi sonucu, Öğrenci Yurduna kayıt yaptırıyor. Amaç, buradaki öğrenciler arasında da tanınmak, belli bir konum elde etmek ve burada olup bitenler hakkında üstlerine bilgi vermek.

Dikkat edilecek olursa İbrahim; ta lise çağından itibaren düzenli ve sistemli bir şekilde geleceğe hazırlanmaktadır. Bir çok kirli iş bunun üzerinden yürütülecektir. Belki büyük projelere bu şahıs üzerinden imza atılacaktır. Nitekim bu şahıs, ileriki safhada da görüleceği üzere, sadece Türkiye bağlamında değil, uluslar arası bağlamda da faaliyet yürütmüş, büyük işlere girişmiştir.

Biz şimdi yine kaldığımız yere, öğrenci yurduna dönelim.

Üstleri, İbrahim ile gerek okulda ve gerekse yurtta geldikleri durumu dikkate alarak; bundan sonra Kürt Müslüman öğrencilerle ilişkilerini yoğunlaştırmasını, İslami söylem yanında Kürt söylemini de dile getirmesini ve Kürt-İslam çerçevesinde görüşler beyan ederek bu yönde çaba göstermesini ve öğrencileri yanına çekmesini istiyor. İbrahim bunları harfiyen uyguluyor ve bir müddet sonra hem okulda ve hem de yurtta Kürt-İslam fikrinin önemli bir savunucusu haline geliyor. İbrahim Kürt halkının yıllardır TC tarafından zulme maruz kaldığını, bu zulme karşı durmak gerektiğini, Kürtlerin Müslüman olduğunu, hem dinlerinden ve hem de dillerinden dolayı ezildiklerini dile getirdikçe, Kürt öğrenciler tarafından ilgi görüyor ve kısa zaman içinde etrafında toplanmalar başlıyor.

Tabii bütün bunlar, ileride Kürdistan bölgesinde Hizbullahi Müslümanlara karşı oluşturulacak alternatif bir yapı için, İbrahim eliyle yürütülecek çalışmaların zemini olacaktı.

Bu arada yurtta bir seçim söz konusu oluyor. Üstleri, İbrahim’in bunu kazanması gerektiğini ısrarla söylüyor. Çünkü bu büyük bir fırsattır. İbrahim kazanırsa, tam da istedikleri bir konum elde edecek, bütün öğrenciler arasında önemli bir konuma gelecek ve planlarını daha rahat bir şekilde icra edebilecekler. İbrahim aday oluyor ve yurttaki bütün Müslüman öğrencileri dolaşarak kendisine bu konuda destek vermelerini istiyor. Üstleri de perde gerisinde birlikte çalıştığı ve yönlendirebildiği öğrencileri harekete geçiriyor ve neticede İbrahim Sarıaltun yurt seçimini kazanıyor.  

Bu seçim, İbrahim’i Müslüman Kürt öğrenciler arasında daha da popüler hale getirip konumunu güçlendirdi. Artık İbrahim Sarıaltun, Müslüman Kürt öğrencilerin ileri gelenlerinden ve Kürt-İslam fikrinin de öncülerindendir. Etrafında da aynı düşünceyi paylaşan bir grup vardır. Artık dillendirdikleri düşünce çerçevesinde çeşitli kültürel etkinlikler de tertiplemeye başlamıştır.  

Bu arada okulların kapanmasına da az kalmıştır. İşte bu sırada önemli bir gelişme oluyor. Bu önemli gelişme, İbrahim’in gerek şahıs olarak konumuna ve gerekse dillendirdği fikrin faaliyetlerine beklenmedik bir hız katıyor. Üniversite öğrencileri ile sınırlı çalışmaları birden bire uluslarası bir boyut kazanıyor. İbrahim, İstanbul Fatih’te bulunan İslami bir derginin (bu dergi şu anda çıkmamaktadır) bürosunda PİK’in (Partiya İslamiya Kürdistan) Iraklı olan bazı elemanlarıyla tanışıyor. İbrahim kendisini Kürt-İslam hareketinin üniversitedeki öğrenci temsilcisi olarak tanıtınca, PİK’in bu Iraklı mensupları tarafından ilgi görüyor ve kendisini yazın Almanya’da düzenleyecekleri İslam Kürt konferansına davet ediyorlar. İki adet de davetiye veriyorlar. İbrahim, tarihi gelince bir arkadaşı ile birlikte Almanya’ya gidip konferansa katılıyor. Orada, Dünyanın birçok yerinden gelen Müslüman Kürtlerle tanışıyor. Kendisini Üniversitelerdeki Kürt İslami hareketin lideri olarak tanıtıyor. Bundan dolayı haliyle ilgi görüyor. Konferansa katılan Iraklı, Suriyeli ve Türkiye’li önemli bazı şahıslarla tanışıp adreslerini alıyor. Avrupa’da kalan bazı Müslüman Kürtlerle tanışıp görüşüyor ve bu amaçla bir müddet Almanya’da kaldıktan sonra Türkiye’ye dönüyor.

Bu konferansla birlikte artık İbrahim’e Avrupa kapısı açılmıştır. Bu  konferanstan sonra değişik amaçlarla defalarca Almanya’ya gitmiş ve konferansta tanıştığı şahıslarla görüşmüştür. Ayrıca bu konferansla İbrahim, artık Türkiye’deki İslami kesim içinde de belli bir yer edinmiş ve ismi telafuz edilenler arasına katılmıştı.

Diger Basliklar
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (XII)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (XI)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (X)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (IX)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (VIII)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (VII)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (VI)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ (V)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ-4 (YAZI DİZİ)
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ ( III )
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ ( II )
   ERGENEKON TİPİ YAPILANMALARIN HİZBULLAHA KARŞI FAALİYETLERİ ( I )
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git