Adı
Soyadı: Giyaseddin Barlak
Doğum Yeri ve Tarihi: Van/Özalp İlçesi/Yünkuşak Köyü/1966
Şehadet Yeri ve Tarihi: Bitlis/Tatvan 23.02.1994
Şehadet Şekli: Devlet terörüyle.
Hayatı ve Şahsi Özellikleri:
Gıyasettin, 1966 yılında babasının fahri imamlık görevi yaptığı Van’ın Özalp
İlçesi’nin Yünkuşak Köyü’nde dünyaya geldi. Çocukluğunu Yünkuşak Köyü’nde
geçirdi. Gıyaseddin’in ailesi 1974 yılında asıl memleketi olan Batman’ın Gercüş
İlçesine yerleşti. Gıyaseddin, eğitim öğretim hayatına Gercüş’te başladı. İlk,
orta ve liseyi Gercüş’te okudu. Albino hastası olan Gıyasettin; saçı, kirpikleri
ve vücudu bembeyaz olduğundan gözleri iyi görmüyordu. Buna rağmen okumaktan geri
durmadı. Okuldaki başarısı ve güzel ahlakı nedeni ile okul öğrencileri arasında
sevilip sayılan biri idi. Okul çıkışında Kur’an–ı Kerim dersini alabilmek için
caminin yolunu tutardı.
Liseden sonra Siirt, Gercüş, Silvan, Ergani, Cizre ve Sason’da medrese
öğrenimini sürdürerek Molla Cami kitabına kadar okudu. 1989–1990 yıllarında
Mardin İmam Hatip Lisesin’de fark derslerini vererek İmam Hatip Lisesi
diplomasını aldı. 1990 yılında girdiği imamlık sınavını kazandı. Yaklaşık üç
sene kadrosu gelmedi.
Kur’an’ı Kerim’i güzel sesiyle tertilli bir şekilde okurdu. Küçüklüğünden beri
devamlı İslami camianın içinde bulunmuş, gayri islami hiçbir oluşumun içinde yer
almamış, daima İslami ahlakını muhafaza etmiştir. Daima güler yüzlü ve sevecen
bir kişiliğe sahipti. Arkadaşlarıyla çok iyi geçinen uyumlu biri idi. Cemaatsel
çalışmalarında bir sefer olsun işini aksattığı görülmemiştir. Özellikle cami
çalışmalarında çok bereketli bir arkadaştı. Verilen vazifeyi hiç vakit
kaybetmeden olduğu gibi yerine getirirdi.
Boş durmayı sevmezdi. Bu yüzden Gerçüş’te Öğretmen Kitap Kırtasiye’de çalışmaya
başladı. Gençler ile diyalogu gayet güzeldi. Onlara kitap hediye eder, değişik
yerlere gezmeye götürür, hiç yorulmadan kendilerine İslamı anlatırdı.
Yine Beyaz Kardeşler adıyla bir züccaciye dükkânı açtı. Güzel ahlakından dolayı
çevre esnaf tarafından sevilip sayılıyordu.
1993 yılında Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde müezzinlik görevine başladı. Görev
yaptığı Tatvan Merkez Camisinde güzel ahlakı ile cami cemaatinin sevgisini
kazanmış, okuduğu Kur’an–ı Kerim ve ezanlarla büyük takdir almıştı. Kısa bir
süre zarfında camide Kur’an dersini verdiği birçok talebesi olmuş ve bunlarla
çok iyi bir diyalog içerisine girmişti. Yaptığı bu hizmetler Tatvan halkı
tarafından takdirle karşılanmıştır. O ezan okuduğu zaman kimi cami cemaati
defalarca, “şimdiye kadar böyle güzel ezan okuyan ve çocuklarımızla ilgilenen
bir imam Tatvan’a gelmemiş” diyorlardı.
Tatvan’da kaldığı yaklaşık bir sene zarfında oradaki islami camia içinde de
sevilen ve değer verilen bir şahsiyet olmuştu.
Onun çalışmalarını hazmedemeyen ard niyetli odaklar, çevresinde bir araya gelen
gençlerin ailelerini uyarıyor ve gençleri aleni takip ederek gözdağı vermeye
çalışıyorlardı.
Molla Gıyasettin bir ara rahatsızlanır. Kendisini hasta yatağında ziyarete giden
arkadaşlarının hal hatırını sorması üzerine Gıyasettin, ‘Allah’a şükürler olsun
iyiyim ama yatağımda ölmek istemiyorum. Ben İslam davası için mücadele edip
şehit olmak istiyorum’ demiştir. Yine izni bittikten sonra, ziyaret ettiği
arkadaşlarının yanından görevine dönmek ister. Arkadaşları kendisinden birkaç
gün daha kalmasını ister. Ancak kendisi, ‘Asla olmaz! Ben, Kur’an–ı Kerim okuyan
birçok talebenin vebalini taşıyorum. Sonra bunun cevabını nasıl veririm?’
şeklinde tepki göstererek aynı gün görev yeri olan Tatvan’a gider.
Giyaseddin Tatvan’da islami çalışmalarına bu şekilde devam ederken faşist TC
polisi de boş durmuyordu. Onun bu çalışmaları onların da dikkatini çekmişti.
Coğrafyamızda Müslüman Kürt halkı üzerinde oynamak istedikleri oyunu Tatvan’da
da sahneye koydular. Bunun için de Molla Giyaseddin’i hedef olarak seçtiler. Onu
şehid edip, bölgemizde birçok Müslümanın kanına girmiş, Mürted örgütün üstüne
atarak, böylece burada da Müslümanlar ile Mürted örgüt arasında yeni bir çatışma
bölgesi oluşturmak istemiştiler. Bu hain planlarını gerçekleştirmek üzere Bitlis
Cezaevinde yatmakta olan satılmış bir haini cezaevinden çıkarıp bir PKK
itirafçısı ile birlikte ellerine silah vererek kendilerinden Molla Gıyasettin’i
katletmelerini isterler. Hizbullah Cemaati TC’nin bu çirkin oyununu, Molla
Gıyasettin’in katillerinden olan bir haini sorgulayarak ortaya çıkarmıştır.
Tarih 23.02.1994’ü göstermektedir. Aylardan mübarek Ramazan Ayı’dır. Molla
Gıyasettin camide teravih namazını kıldıktan sonra hain pusudan habersiz olarak
evine doğru yol alır. Bu mübarek zat cami ile evi arasında TC polisinin
piyonları tarafından silahlı saldırıya uğrar. Molla Gıyasettin, tekbir
sedalarıyla ruhunu Rabbine teslim ederek şehid olur.
Şehidin cenazesi Tatvan’dan Gercüş’e götürüldü. Orada büyük bir kalabalık
tarafından karşılandı. Naşını defnetmek için bölgenin birçok yerinden sevenleri
gelmişti. Şehidin naşı tekbir ve salâvat eşliğinde gözyaşları içerisinde Gercüş
Mezarlığına defnedildi.
Şehadetin makbul ve mübarek olsun ey güzel insan!
|