Bismillahhirrahmanirrahim اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَۜ “Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O'nun katındadır."(Al–i İmran–195)
Muhterem Seyda’mız M. Said Varol kardeşimizi elim bir trafik kazası sonucu kaybettik. Seyda’mızın vefatı, dava arkadaşları olarak bizleri büyük bir hüzne boğdu. Seyda’mıza Cenâb–ı Mevla’dan rahmet ve mağfiret diler, şehitlerden sayılmasını Rabbimizden niyaz ederiz. Muhterem babası, ailesi, gözlerimizin nuru çocukları, abileri, kardeşi, bacıları ve dava arkadaşlarına taziyelerimizi iletir, Rabbimizden sabr–ı cemil dileriz.
Seyda’mızın, bütün ömrünü aziz İslam davasına vakfettiğine kardeşleri olarak şahit olmuşuz. Rabbimizden, şahitliğimizi kabul buyurmasını diliyoruz. Müslümanların izzet bulması, İslam’a ve onun değerlerine saldıran kâfir, mülhid ve şer odaklarına karşı adeta günümüzün birer Ebubekir, Ömer, Osman, Ali ve Hamza’sı (radıyallahu anhüm) idi.
Aziz İslam davasına olan teslimiyeti, ihlas, takva, cesareti ve fedakârlığıyla, her Müslümana örnek olacak üstün bir İslami şahsiyete sahipti. Seyda’mız, örnek bir âlim, ilim sevdalısı bir muallim, hak ve hakikat yolunu gösteren bir kılavuz, aziz İslam cemaatine bağlılıkta ve itaatte örnek bir dava adamıydı.
Küçük yaştan itibaren İslami ilimleri tedris etmeye başlamış, bulunduğu her medrese ortamında başarılarıyla hep göz doldurmuş, güzel ahlakı, edep ve terbiyesiyle hep Seydalarının ve arkadaşlarının takdirini kazanmış bir evlad–ı Resuldü. İslami davaya sahip çıkıp onun uğrunda mücadele vermenin boyunda kefen taşımayı gerektirdiği bir dönemde davaya teslim olmuş, Hizbullah cemaatinin toplum nezdinde kabul görmesi, büyümesi ve önündeki engellerin kaldırılması için hep öncü rol üstlenmiştir.
Aziz İslam’a ve onun ahkâmına bağlılık ve teslimiyette en üst derecede kararlılık göstermiş, İslami sınırları muhafazada tavizsiz olmuştur. Zindanda geçirmiş olduğu uzun süreyi sabır ve metanetle geçirmiş, Hz. Yusuf (a.s)’ı ve Üstad Bediüzaman’ı örnek almış, kardeşleri için güçlü bir destek ve sabır örneği olmuştur. Bir taraftan kardeşlerine zindan hayatının Rabbimize olan kulluğa giden yolda önemli bir durak olduğunu hatırlatıp sabır telkin ederken diğer taraftan da kardeşlerine İslami eğitim verip örnek bir muallim olmuştur.
Muhaceret hayatında da Rabbini razı edecek birçok hayırlı işe vesile olmuş, en zorlu şartlarda da yılmamış, zahmet ve sıkıntılar adeta ondan hep kaçıvermiştir. Mütevazı hayatı ve Müslümanların sahip oldukları imkânları muhafazada ve yerli yerince değerlendirmede hassas olmuş ve sorumlulukları hatırlatma konusunda da kardeşlerine hep örneklik teşkil etmiştir. İnanıyoruz ki Rabbimiz Seyda’mızdan razı olmuş, Seyda’mız Şehit kardeşlerine kavuşmuş ve ebedi hayatın güzellikleriyle baş başadır.
Seyda’mızın arkasında kalan biz dava kardeşleri, Rabbimizin huzurunda ve cennetlerinde bir araya gelmek için onun gibi davalarına sarılmak, yaşamak ve yaşatmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Özellikle de Seyda’mızdan ders alan her bir kardeşimizin, ondan aldıkları ilimle amil bir âlim olmalarını ve öğrendiklerini de aktarma ile uğraşmalarını bekliyoruz.
Allah’a emanet olun. |