Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

CEMAAT REHBERİ'NDEN MISIR MESAJI

Bismillahirrahmanirrahim

Allah’a hamd, salat ve selam mücahitlerin serveri olan Resulüne, aline, ashabına ve kıyamete kadar onun takipçilerinin üzerine olsun.

Mısır’da ordu birlikleri ve İslam düşmanları silahlarını halka yöneltmiş ve pervasızca Müslümanlar şehid edilmektedir. Ancak bütün bu yaşananlar; İslami direnişin Mısır’da gerçek rengini daha yeni aldığını, safların daha yeni netleşmeye başladığını ve İslami direnişin başarıya doğru yol aldığını gösteren işaretlerdir. Mısır’da hiçbir Müslümanın mahkûm olmasını, zindanlara atılmasını ve kurşunlara hedef olmasını istemeyiz. Ancak biz Müslümanlar, zulme ve haksızlığa karşı direnmeyi imanımızın bir gereği olarak biliriz. Zillet içinde yaşamaktansa izzetli bir şekilde ölmeyi tercih ederiz. Müslümanlar, tarihin hiçbir döneminde zindanlara atılmakla, öldürülmekle mağlup edilememişlerdir. Tarih sayfalarında bunun örnekleri çoktur. Seksen yıllık İhvan mücadelesi bunun açık bir delilidir. Zindan, mahkûmiyet ve şehadet Müslümanları daima diri tutmuş ve İslami mücadeleyi güçlendirmiştir. Bu bakımdan Mısırlı Müslümanların İhvan öncülüğünde darbeye ve şer güçlere karşı izzetlice direnmesi bizi sevindirmekte, heyecanlandırmakta ve umutlandırmaktadır. Bu dik duruş ve izzetlice direniş, Müslümanlar için yakın bir zaferin işaretidir inşallah.

Müslüman Mısır halkı, askeri darbenin şer güçler tarafından tertip edilen bir tezgâh sonucu yapıldığını çok geçmeden anladı. Mursi ve İhvan hedef alınarak hükümete yönelik yapılan eleştirilerin tamamen yalan olduğunu ve hedefin İslam ve Müslümanlara düşmanlık olduğunu anladılar. İhvan başta olmak üzere Müslüman Mısır halkı ve İslami oluşumlar, darbeye karşı onurlu bir duruş sergilemektedirler. Doğru kararlar alarak isabetli tavır takındılar. Darbeden sonra şer odakların İhvan’dan beklentisi şuydu: Ya pasif kalıp yapılan zulme boyun eğerek sahadan çekilecek veya direniş gösterecek. Direniş göstermesi durumunda da şiddete bulaştırılarak terörize edilip zayıf düşürülecek ve bertaraf edilecekti. Ancak İhvan dikkatli hareket etti. Yapılan zulme sessiz kalmadığı gibi kurulan tuzaklara da düşmedi. Bu davranış, işgalci rejim İsrail ve ABD başta olmak üzere emperyalist güçlerin ve bölgedeki işbirlikçilerinin hesaplarını boşa çıkardı.

Bütün dünyanın jandarmalığını kendisine görev olarak addeden Amerika ve batılı ülkelerin, İslam ve Müslümanlara karşı ne kadar hazımsız, ne kadar tahammülsüz olduklarını ve Müslümanlara yönelik ne tür zalimane tavırlar takındıkları bilinen bir hakikattir. Müslümanları zayıflatmaya çalışan bu şer güçlerin, hesaplarına gelmeyince tapmakta oldukları putlarını bile tanımadıklarını ve kendi kurallarını ayakları altına aldıklarını biliyorduk. Mısır darbesiyle bu gerçek bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Mısır’daki darbeye olumsuz hiçbir tepki vermedikleri ve yapılanı darbe olarak dahi telaffuz etmeyişleri bir yana darbeye destek verdikleri ve finanse ettiklerini artık saklamaya dahi gerek duymamaktadırlar.

Arap ülkeleri yöneticilerinin, İsrail ve Amerika’nın menfaatine uygun hareket ederek darbecilerin yanında yer alıp onları desteklemeleri ve darbeden hemen sonra tebrik mesajları iletmeleri İslam ümmeti için bir musibettir. İslam ülkelerinin başına musallat olmuş bu krallar, Müslüman halka rağmen bu ülkeleri müstekbirlerin kucağına atmakta, ülkelerini onların çıkar ve menfaatine uygun bir tarzda yönetmektedirler. Bu, Müslümanların zayıf olduğunun ve tesirsiz kaldığının bir göstergesidir. Eğer Müslümanlar Kur’an ve Sünneti hayatlarında yaşayıp birlik içinde bulunsalar, dinlerini hakkıyla savunsalar ve İslam düşmanlarına karşı yekvücut olabilselerdi, Mısır’da veya başka bir İslam ülkesinde İslam ve Müslümanlar aleyhinde kimse bir şey yapmaya cesaret edemezdi. Müslümanların dağınık ve zayıf hali, birbirleriyle uğraşmaları İslam düşmanlarına ve yerli işbirlikçilerine cesaret vermektedir.

Bütün Müslümanların bu olup bitenlerden ders ve ibret çıkarması ve ona göre hareket etmesi gerekmektedir. Müslümanlar bu gün ciddi bir imtihandan geçmektedirler. Gerek aynı coğrafyada bulundukları ve gerekse diğer coğrafyalarda bulunan Müslüman kardeşlerine karşı sorumluluklarını bir kez daha gözden geçirmeleri, üzerlerine düşen sorumlulukları ne kadar yerine getirip getiremediklerinin hesabını yapmaları gerekmektedir. Müslümanların, dost ve düşmanlarını iyi tanımaları ve İslam düşmanlarını iyi teşhis etmeleri gerekir. İslam düşmanları ile işbirliği içine girenleri, Müslümanları bırakıp İslam düşmanları ile dostluk kuranları iyi tanımaları gerekir. Müslümanların gerçek dost ve yardımcılarının ancak Müslümanlar olabileceğini hiçbir hal ve şartta unutmamalıdırlar. Gerekçe ne olursa olsun, Müslümanların birbirlerini bırakıp başkalarından medet ummalarının büyük bir musibet ve zillet olduğunu akıldan çıkarmamaları gerekir.

Bu vesile ile sürekli vurgusunu yaptığımız “ehli kıble”nin, aralarındaki dâhili ihtilafları bir tarafa bırakarak, İslam ve Müslümanlara düşmanlık yapanlara karşı imkân ve güçlerini birleştirip yekvücut olmalarını diliyoruz.

Mısırlı Müslüman Kardeşlerim!

Sizler direniş ve izzetin dersini Hasan el–Benna, Abdulkadir Udeh, Seyyid Kutup, Halit İslamboli ve isimlerini saymadığımız nice kahramanlardan almışsınız. Şehadetin büyük bir ilahi lütuf olduğunu ve onun seçkin kullara verdiğini biliyorsunuz. Bebeklerimizin, bacılarımızın ve kardeşlerimizin şehadeti, Allah (cc)’ın lütuf ve keremiyle mücadeleyi daha bir muhkemleştirecektir.

Mısırlı Müslümanlar olarak cemaat ve grup ihtilafına düşmeden şer cephesi karşısında izzetli bir direniş sergilemeniz zaferi getirecek, Müslüman gönüllere şifa olacak, düşmanlarınızı da kahredecektir. Bu onurlu direnişin, zafere kadar devam etmesini diliyoruz.

İsrail ve Amerika Firavunlarının Hâman’ı konumunda olan Sisi, darbe yaptığını ilan ettiğinde, etrafında bulunanların oluşturduğu fotoğraf karesinde Müslüman bir grubun temsilcisinin de bulunması, bizleri fazlasıyla üzmüştür. Hak ve batıl saflarının ayrıştığı bu ortamda –her ne gerekçe ile olursa olsun–batıl cephesinde yer almak veya görünmeyi doğru bulmuyoruz. Rabbimizden dileğim bu tür Müslümanların bir an önce hatalarının farkına varıp asıl olması gereken İslami cepheye katılmalarıdır.

Daha önce İslam coğrafyasının değişik bölgelerinde yaptıkları gibi günümüz firavunları tarafından yine çocuklarımız ve bacılarımız katledildi, kardeşlerimiz kıyımlardan geçirildi. Başta Mısırlı Müslüman kardeşlerimiz olmak üzere tüm İslam ümmetine taziyelerimi bildirir, yapılan katliamın firavun ve sisteminin alaşağı olmasına ve Müslümanların zaferine vesile olmasını dilerim.

Başta Muhammed Mursi olmak üzere zindanlara atılan bütün kardeşlerimiz için Rabbimden sabır ve sebat niyaz eder, bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını dilerim. Seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin de görevine dönmesi ve Müslüman Mısır halkına hizmet etmeye devam etmesini Rabbimden dilerim.

Hizbullah Cemaati olarak siz kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve onurlu direnişinizi sonuna kadar destekleyeceğimizi bilmenizi isteriz.

Allah’a emanet olun, Allah yar ve yardımcınız olsun. Rabbim sizleri muzaffer eylesin.

Kardeşiniz Edip Gümüş

Diger Basliklar
   MUHTEREM EDİP GÜMÜŞ'TEN KURBAN BAYRAMI MESAJI
   MUHTEREM EDİP GÜMÜŞ'TEN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI
   ŞEHADETİNİN 21. YILINDA ŞEHİD REHBER'İ RAHMETLE YÂD EDİYORUZ
   HİZBULLAH REHBERİ EDİP GÜMÜŞ'ÜN KORONA VİRÜS DEĞERLENDİRMESİ
   HİZBULLAH REHBERİ MUHTEREM EDİP GÜMÜŞ'TEN 17 OCAK MESAJI
   HİZBULLAH REHBERİ EDİP GÜMÜŞ'TEN MEHMET YAVUZ İÇİN TAZİYE MESAJI
   HİZBULLAH REHBERİ EDİP GÜMÜŞ'TEN MUHAMMED MURSİ İÇİN TAZİYE MESAJI
   ŞEHADETİNİN 19. YILINDA ŞEHİD REHBER'İ RAHMETLE YÂD EDİYORUZ
   HİZBULLAH REHBERİNİN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI
   HİZBULLAH REHBERİNDEN SEYDA M.SAİD VAROL İÇİN TAZİYE MESAJI
   ŞEHADETİNİN 18. YILINDA ŞEHİD REHBER'İ RAHMETLE YÂD EDİYORUZ
   HİZBULLAH REHBERİNİN KURBAN BAYRAMI MESAJI
   HİZBULLAH REHBERİ MUHTEREM EDİP GÜMÜŞ'TEN BAYRAM MESAJI
   MUHTEREM EDİP GÜMÜŞ'TEN 17 OCAK MESAJI
   MEDRESE–İ YUSUFİYE'DEN BİR MAZLUM DAHA HAKKA YÜRÜDÜ
   CEMAAT REHBERİ'NDEN KURBAN BAYRAMI MESAJI
   HİZBULLAH REHBERİ EDİP GÜMÜŞ'TEN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI
   BİR MUALLİM VE BİR GÖNÜL ADAMI AYTAÇ BARAN
   SENİ ÖZLEM VE RAHMETLE ANIYORUZ MEHMET ABİMİZ!
   ŞEHADETİNİN 16. YILINDA ŞEHİD REHBERİ RAHMETLE YÂD EDİYORUZ!
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git