Hizbullah Cemaati Rehberi Muhterem Edip Gümüş, Dünya Müslümanlarına –hasseten
İslam için zindanlarda bulunan Müslümanlara– hitaben “Ramazan Bayramı Mesajı”
yayınladı. İşte o mesaj:
Bismillah
Hamd yüce Allah’a, salat ve selam Hazreti Peygamber (SAV)e, aline, ashabına ve
kıyamete kadar onun yolunu takip edecek olanların üzerine olsun.
Aziz
İslam’a ve onun değerlerine sımsıkı sarılıp ondan ayrılmayan “İslam yaşasın,
bütün bir dünyam feda olsun” diyerek mücadele sahnesine atılan
kardeşlerimizden kimisine şehadet, kimisine muhaceret, kimisine de zindan nasip
oldu. Elbette bela ve musibetlerle karşılaşmak istemeyiz. Zalimlerin zulmüne
maruz kalmayı ve özellikle de onların esaretinde yaşamayı hiç istemeyiz. Ancak
tarih şahittir ki mücadele, zindansız ve esaretsiz olmamıştır. Tarih boyunca
zindanlar, İslam ve Müslümanlar için mücadele eden davetçileri ağırlamaktan geri
kalmamış ve hiçbir zaman boşalmamışlardır. Bununla birlikte zindanlar, mücadele
erleriyle güzelleşmiş, hücrelerde Kur’an, Sünnet, Siyer ve diğer İslam
ilimlerinden ders halkaları oluşturulmuş ve o mekânlar verimli medreseler haline
getirilmiştir.
Allah (cc)’ın dinine ve davasına hizmet ettikleri için zindana düşenlerin Allah
(cc)’a yakın olanlar sınıfına girdikleri konusunda bir şüphemiz yoktur. Tüm
eziyet ve sıkıntılarına rağmen, şunu unutmamak gerekir ki, zindanlar konusunda
Rabbimiz tarafından bizlere ne takdir edilmiş ve hükme bağlanmışsa, bize ondan
başkası isabet etmeyecektir. Bütün dünya güçleri bir araya gelseler, kalmamız
gereken vakti ne ileri ve ne de geri alabilirler. Madem ki hakikat budur, o
zaman Müslümanlar olarak bize düşen, Rabbimize tevekkül edip O’na teslim olmak,
şeytanın iğfaline kapılmamak, sabır ve metanette örnek bir duruş sergilemektir.
Gönlümüz ve arzumuz, sizlerle en güzel şekilde ilgilenmek, istek ve
beklentilerinize en güzel şekliyle cevap vermek ve ihtiyaçlarınızı eksiksiz bir
şekilde karşılamaktır. Eğer bu konularda bir eksiklik varsa, imkân ve şartların
elvermediğindendir. Sizler daima gönlümüzde olan azizlerimizsiniz. Sizlerin,
bize yapacağınız tavsiye, öneri ve dualarınız, kuşkusuz önümüzü aydınlatacak ve
bize önemli katkı sağlayacaktır.
Aziz kardeşlerim! Mücadele ortamında şeytan ve dostlarının saldırılarını etkisiz
kıldınız. Gayret fedakârlıklarınızla İslami mücadelede bir çığır açtınız. Allah
(cc)’a şükürler olsun ki sizlerle birlikte inşa edilen yapı; oynanan bütün
şeytani oyunlar, iftiralar, karalamalar ve saldırılara rağmen kâfirlerin,
zalimlerin ve münafıkların arzuladığı gibi bir sarsıntı yaşamadı, bilakis daha
da muhkemleşti. Allah (cc)’a şükürler olsun ki bugün, atılmış olan mücadele
tohumunun filizleri boy atmıştır, kendi gövdesi üzerinde durup İslami mukavemet
göstermektedir. Kuşkusuz bu manzara, iman ehlini sevindirmekte, İslam
düşmanlarını da kahretmektedir.
Verilen mücadele ve bu mücadelenin bereketinde, kuşkusuz zindan ehlinin katkısı
çoktur. Zindanlarda yetişmiş olan kardeşler, kendilerine emanet edilene,
imkanları ölçüsünde dört elle sarılmaktadırlar. İslami çizgiyi muhafaza
noktasında hassas ve bilinçlidirler. Bununla mesrur olmanız ve şükrünüzü daha da
artırmanız gerekir. Şunu abartısız bir şekilde söyleyebilirim ki; gördüğümüz tüm
baskılara ve maruz kaldığımız zulümlere rağmen, müstakim ve vasat olan mücadele
çizgimizi muhafaza etmemiz, bundan taviz vermeyip sürdürmemiz, diğer Müslümanlar
için de bir esin kaynağı, Müslümanların birliği, bütünlüğü ve esenliği
noktasında bir umut ışığı olacaktır inşallah.
Yapılan sürgünler, ailelerden uzaklaştırmalar ve baskılar, her ne kadar ağır da
olsa bu, sizleri yıldırmamalı, ümitsizliğe düşürmemeli, aksine yeni gittiğiniz
ortamın müsait hale gelmesine, birbirinize destek olmanıza ve her birinizin
diğerinden daha çok istifade etmesine vesile olmalıdır. İslami eğitime yönelik
azminizi daha da pekiştirmeli, zamanınızı daha verimli bir şekilde değerlendirme
açısından sizlere manevi destek olmalıdır.
Zindanlardaki kardeşlerimiz şunu çok iyi biliyorlar ki, tüm sıkıntılara rağmen
bulundukları ortamda manen rahat oldukları, birbirleriyle uyumlu oldukları ve
birbirlerinden istifade etmeye çalıştıkları zaman, şeytan ve dostlarını mağlup
etmiş, tezgâh ve oyunlarını bozmuş olurlar.
Zindanda geçen her zaman dilimi, kuşkusuz çok kıymetlidir. Şu gerçeği yaşayanlar
bilir ki, zindan hücrelerinde İslami eğitimle elde edilen başarının benzeri,
başka yerde elde edilememektedir. Bu da, Rabbimizin zindan erlerine olan büyük
bir ihsanı olsa gerek. Uzun süre zindanlarda kalan kardeşlerimiz, istidatları
nispetinde mutlaka Kur’an–ı Kerim’i hıfz etmeye yönelik ciddi ve devamlı bir
program içerisinde olmalıdırlar. Mümkünse bütününü hıfz etmeli, değilse de
yapabilecekleri kadar ayet ve sureleri ezberlemeli ve ezberlediklerini muhafaza
etmeye çalışmalıdırlar. Bununla beraber hadis ilmine yönelmeli ve ezberlemeye
çalışmalıdırlar. Kardeşlerimizin hıfzında, İmamı Buhari ve Müslim’in ittifak
ettikleri yüzler hatta binlerce hadis olmalıdır. Bu konuda çok kararlı ve
sabırlı olmak gerekir.
“Onlar asla usanmazlar” ilahi düsturunu, Allah (cc)’a olan kulluğumuza ve
kulluğumuzun ifası için lazım olan İslami eğitime mihver etmemiz gerekir.
Zindanın başmuallimi olan Hz. Yusuf (a.s), zindan arkadaşlarına ilahi risaletin
talimini yaparken en küçük bir bezginlik göstermemiş, zindanın ağır şartlarına
ve baskılara rağmen iman dersini vermede en küçük taviz vermemiştir.
Hükümlü ve tutuklu aileleri için de Rabbimden sabır ve sebat dilerim.
Çekilenlerin karşılığını Allah (cc) ahirette mutlaka verir. Allah (cc) için
katlanılan zerre kadar sıkıntı boşa gitmez ve bu Allah’ın merhamet ve adalet
sıfatlarına aykırıdır. Bununla birlikte Allah’tan temennim, bu dünyada da
karşılığını görmenizdir. O (cc) merhametlilerin en merhametlisidir. Tüm
sıkıntılarla beraber Rabbim; bu sürgünleri, gidiş ve gelişlerinizi hayra vesile
kılacaktır inşallah. Bunlarla ilk kez karşılaşmıyoruz. Daha önce de benzer
durumları görmüştük. Birçok ailemizin hafta içinde bir gün Urfa’da, bir gün
Mardin’de, bir gün Bingöl’de çocuklarını ve yakınlarını ziyarete gittiklerini ve
bu gidiş gelişlerde ne kadar sıkıntılarla karşılaştıklarını, bu yollarda
geçirdikleri kazalarda vefat edenleri ve sakat kalanları biliyoruz. Rabbim
ecrinizi arttırsın. Dua ve ibadetlerinizi kabul etsin ve çekmiş olduğunuz tüm
eziyetleri günahlarınıza kefaret kılsın.
Rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’ı geride bırakıp Rabbimizin bize bir ikramı ve
hediyesi olan bayrama kavuşuyoruz. Zindanlarda bayramı yaşamanın,
ziyaretleşmenin ve ziyaretçi kabul etmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum.
Yüzlerce kilometre uzaklardan oğlunu, babasını, kardeşini veya eşini görmek için
ne sıkıntılara katlanıldığını da biliyorum. Rabbimizin ferman buyurduğu gibi
‘her zorluktan sonra kolaylık vardır.’ Gerek zindandaki kardeşler gerek
onların yakınlarının yıllardır Allah (cc) için yaşadıkları sıkıntı ve
musibetlerin karşılığını Allah (cc) lütuf ve keremi ile fazlasıyla verecektir
inşaallah. Zindandan kaynaklanan sıkıntılar da bir gün bitecek, geriye dönüp
baktığınızda mücadele ve azmin neticesini ve Allah (cc)’ın Müslümanlara lütfunu
tebessüm ederek yâd edeceksiniz. Ramazanda sabır ve tevekkülün karşılığı olarak
bayramın gelmesi gibi mücadele ve gayretin karşılığı da sıkıntılardan kurtuluş
ve zafer olacaktır inşaallah.
Bu vesile ile başta bayramı zindanda ve muhacerette geçirecek olanlar ve
yakınları olmak üzere tüm Müslümanların Ramazan bayramını en içten duygularımla
tebrik ediyor, her gün onlarca, bazen yüzlerce Müslümanın katledildiği,
yaralandığı, açlıkla karşı karşıya kaldığı Suriyeli ve tüm dünya Müslümanlarının
zulümden kurtulmalarını, herkesin kendi coğrafyasında İslami bir yönetim altında
huzur ve güven içinde yaşamalarını Rabbimden diliyorum.
Allah (cc)'a emanet olun, Allah (cc) yar ve yardımcınız olsun. Bizleri
dualarınızdan eksik etmeyin.
Kardeşiniz Edip GÜMÜŞ
|