Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » 23- UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER » UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -2
UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -2

Allah’ın adıyla!

Cemaat mensupları 1991’e kadar, genel itibariyle propaganda yoluyla taban kazanma faaliyetlerine devam etmiştir. Hizbullah cemaati, kuruluşundan itibaren öncelikle taban kazanma faaliyetlerine ağırlık vermiş, süreç içerisinde PKK ile aynı tabana yönelik faaliyet yürüttüğünden bu örgütle çatışmıştır. Örgüt, faaliyet alanını genişletirken başlangıçta birlikte hareket ettiği gruplara karşı da “ya bize katılırsınız ya da yok olursunuz” şeklinde yaklaşarak, bu gruplara baskı ve şiddet uygulamıştır. Hizbullah Menzil grubuna karşı yapılan silahlı eylemler bunun en canlı örneğidir. Ayrıca bu dönemde dini cemaat ve tarikatlara yönelik eylemler de yapmıştır. Örneğin, medyada sıkça İslam’da feminizim ve kadın hakkında demeç veren Konca Kuriş, örgüt tarafından işkence edilerek öldürülmüştür.

CEMAATİN KARŞI KARIŞIYA KALDIĞI ÇATIŞMALAR

Hizbullah Cemaati; kurulduğu tarihten, 2000’li yıllara gelinceye kadar geçirmiş olduğu safhalar içinde kendisini savunup varlığını korumak zorunda kaldığı dönemler olmuştur.

Bu dönemleri keskin çizgilerle birbirinden ayırmak zor olsa da, Cemaatin belli başlı üç cephede mücadele ederek varlığını korumaya çalıştığını söyleyebiliriz. Bu cepheler şunlardır:

1– PKK Örgütü

2– Menzil Grubu

3– Devletin güvenlik ve istihbarat güçleri

Herhalde sosyolojik bir incelemeye tabi tutulduğunda, dünyanın hiçbir yerinde, böylesine kısa zaman içinde üç ayrı ideoloji ve üç ayrı güçle birden mücadele etmek zorunda kalan, yok olmamak için direnen, varlığını ve hayatiyetini korumak için başarılı bir savunma stratejisi geliştiren, bütün bunlar olurken de yola çıktığı amaç doğrultusundaki faaliyet ve çalışmalarından ödün vermeden yoluna devam eden başka bir Cemaat, örgüt ve yapının olmadığı görülecektir.

Biz bunu salt kendi başarımız ya da Cemaat ‘in maddi gücünün büyüklüğü gibi sebeplere bağlamıyoruz. Bu, tamamen Allah’ın bize olan yardımları ve desteği sayesinde olmuş ve bizi bugünlere kadar getirmiştir. Hizbullah Cemaati, çalışmalarına başladığı ilk yıllardan itibaren, olası bir çatışmanın tarafı olmaktan kaçınmak için büyük bir sorumluluk örneği sergileyen ender Cemaatlerden birisidir. İslami bir hareket olan Cemaat, toplumda çatışmayı değil, uzlaşıyı; kavgayı değil, barışı; çekişmeyi değil, hoşgörüyü; ihtilafı değil, vahdeti; ayrılığı değil, birliği; düşmanlığı değil, dostluk ve kardeşliği hâkim kılmak için yola çıkmıştı. Böylesi ulvi ve büyük hedefler için yola çıkan Hizbullah Cemaati, büyük bir özveriyle yürüttüğü çalışmalarının, çatışmalar yüzünden sekteye uğramaması için her zaman sağduyulu düşünen, sükûnete davet eden, işlerin sühuletle hallolması için olanca çabayı sarf eden taraf olmuştur. Ancak Cemaat’ in olanca gayretiyle kaçınmaya çalıştığı ve olası çatışmaların tarafı olmamak için gösterdiği sağduyu, bazılarınca zafiyet olarak kabul edilince, üzerimize insafsızca saldırılarla gelindi ve bizi yok etme süreci başlatıldı. 90’lı yıllara gelindiğinde, Cemaat’ in çalışmaları bölgede meyvelerini vermiş, insanlar yeniden özüne, yani İslam’a dönüş yapmaya başlamıştı. Yıllardır unutulan değerler yeniden sahiplenilmiş, camiler dolup taşmaya başlamış, bölgenin atmosferine İslam’ın gül kokan nefesi sinmişti. Bölge halkını İslam’dan koparmak için amansızca yürütülen politika işlevini yitirmiş, oynanan oyunlar akim bırakılmış, kurulan tuzaklar bir bir açığa çıkarılmıştı.

PKK ile çatışmalarımızın çok şiddetli bir hal aldığı sırada, hiç istemediğimiz bir çatışmanın daha içine girmek zorunda kaldık.

Elbette bunun bizce haklı nedenleri ve haklı olduğumuzu gösterecek onlarca delilimiz olmasına rağmen, bunu burada irdelemenin ve yaraları deşmenin hiçbir faydasının olmayacağını biliyoruz.

Bu konuda söyleyeceğimiz her şeyin, İslam düşmanlarının elinde malzeme olacağı ve Müslümanların aleyhinde kullanılacak bir silaha döneceği, kaçınılmaz bir gerçektir. Cenab–ı Allah; bizlerin de, onların da taksiratını affetsin. Rabbimizden dileğimiz ve duamız; dünyanın neresinde olursa olsun, birbirlerinin kanlarını dökmüş olan Müslümanların arasına sulh koyması ve dünyanın hiçbir yerinde, Müslümanların kanını, Müslümanların eliyle akıtmamasıdır.

DEVLET İLE ÇATIŞMALARIMIZ

Hizbullah Cemaati’nin yaşadığı çatışma alanlarından birisi de devlet ile yaşadığımız çatışmalardır. Bu çatışmada, devletin bütün kolluk kuvvetleri, jandarma, emniyet, özel harekât ve istihbarat birimleriyle üzerimize geldiği bir ‘Yok Etme Savaşı’nda kendimizi muhafaza edip hayatta kalma çabası içine girdik. Dolayısıyla ‘Devlet ile Çatışma’ başlığı yerine, belki de ‘Devletin Yok Etme Savaşına karşı Hayatta Kalma Tedbirlerini Geliştirme Çabaları’ denilse, daha doğru olurdu.

Bazı iddiaların aksine, devlet Cemaati hiçbir zaman rahat bırakmamış ve rahat bir çalışma ortamı vermemiştir. Gerek kırsalda jandarma kuvvetleri ve korucular eliyle, gerekse de kent merkezlerinde emniyet güçleriyle sürekli takip, operasyon, ev baskınları, gözaltılar, tutuklamalarla karşı karşıya kalan Cemaat, devletin silahını her zaman kendisine doğrultulmuş vaziyette görmüştür.

Özellikle OHAL bölgesi olması nedeniyle, devlet bizi yok etmeye çalışırken çok acımasız yöntemler kullanmıştır. Devlet terörüyle karşı karşıya kaldığımız dönemler olmuş, yargısız infazlar, işkenceler, baskılar, tehditlerle dolu mal ve canların heder edildiği dönemlerden geçerek bugünlere kadar gelmişiz. Bütün bu dönemleri yaşarken, yani kardeşlerimiz yargısız infazlarla şehit edilirken, gözaltında feryatlarımız arş–ı alaya yükselirken, Abdusselam İrdem ve Murat Bilig adlı kardeşlerimiz vahşi işkencecilerin elleri arasında canlarını Allah’a teslim ederken, köylerde evlerimiz yakılıp mallarımız telef edilirken hukuk rafa kaldırılarak, gücün hukuku yürürlüğe konmuştu. Güç, elbette güvenlik kuvvetlerinin elindeydi ve maalesef bu güç masum insanlara karşı acımasızca kullanılıyordu. Devletin gücü, masum insanlara karşı acımasızca ve hukuksuz olarak kullanıldığında, buna ‘Devlet terörü’ denilmesinde hiçbir beis olamaz. Bu anlamda biz, yıllarca devlet terörünü iliklerimize kadar yaşamış bir Cemaat’iz.
(Hizbullah Ana Davası Savunmalar)

Devlet birimlerinin 2000 öncesi ve sonrasında yaptığı işkenceler detaylı bir şekilde ‘Hizbullah Ana Davası Savunmalar’ kitabından takip edilebilir.

17 Ocak 2000 tarihinde, İstanbul Beykoz’daki operasyon neticesinde Cemaat rehberi Hüseyin Velioğlu şehit edilmiş ve Cemaat arşivine polis tarafından el konulmasıyla birlikte başlayan operasyonlar sürecinde Hizbullah Cemaatine mensup yirmi binden fazla şahıs gözaltına alınmış, işkenceden geçirilmiş, binlercesi tutuklanarak cezaevine konmuştur. Cemaat 2000-2003 yılları arasında güvenlik birimlerinin operasyonları ile büyük bir darbe almıştır. 2003 yılından itibaren legal alan olarak tanımlanan bölgede çalışmalara ağırlık vermiştir. Ancak Cemaatin kullandığı temel argümanlar, kavramlar, hedefler ve bu doğrultuda faaliyet yürüten kuruluşlar göz önüne alındığında, Cemaatin 2000 öncesi dönemdeki tabanının günümüzde de Cemaatin ana eleman kaynağını oluşturmakta olduğu söylenebilir.

Allah’a emanet olun.

MUSTAFA AY
 

Diger Basliklar
   UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -8
   UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -7
   UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -6
   UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -5
   UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -4
   UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -3
   UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -2
   UTSAM RAPORU HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER -1
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git