Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Süphesiz, Rabbimiz Allah'tir deyip, sonra dosdogru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayin, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler. Fussilet/30

Bir Hadis:
''Daha vakti var, ilerde yaparım'' demek, şeytanın mü'minlerin kalplerine bıraktığı bir vesvesedir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » 13- ESMA-ÜL HÜSNA » ESMA-ÜL HÜSNA -29
ESMA-ÜL HÜSNA -29

Allah’ın adıyla!

ALLAH’IN GÜZEL İSİMLERİ

EL-VEKÎL

Bu ismi şerif; kendisine iş ısmarlanan, vekalet eden, kendisine havale edilen işleri en güzel şekilde neticelendiren demektir.

Buna göre Allah (cc); kendisine yönelip O’ndan isteyen ve O’na tevekkül eden kullarına vekil olur, onların işlerine vekalet eder, faydalarına ve hayırlarına olacak şekilde neticelendirir.

“İşte Rabbimiz olan Allah budur. O'ndan başka ilah yoktur. Her şeyin yaratıcısı O’dur. O halde O’na kulluk edin ve O, her şeye vekildir.” (En’am 102)

İnsan; zaman ve mekanla kayıtlıdır. Aklı, zekası, sınırlıdır. Yarın ne olacağını bilmez. İçinde bulunduğu şartların, yaptığı işlerin, karşılaştığı olayların nasıl bir şekilde neticeleneceğini bilemez. Elinden geleni yapmaya çalışsa bile, istemediği olumsuzluklarla ve kötü neticelerle karşılaşabilir. Çünkü olaylara istediği gibi yön veremez ve yaptığı işlerin neticesine hükmedemez.

Ancak Allah (cc); canlı veya cansız, somut veya soyut, her varlığa ve her olaya mutlak manada hükmedendir, her işin ve her olayın neticesini bilir, istediği şekilde yönlendirip neticelendirir, her şey O’nun idare ve kontrolündedir, hiçbir şey O’nun iradesinin dışında cereyan edemez. Dolayısıyla bütün işler Allah’ın (cc) kudret elindedir, istediği yöne sevk eder, istediği şekilde neticelendirir.

“Göklerde ve yerde her ne varsa hepsi Allah'ındır. Vekil olarak Allah yeter.” (Nisa 132)

O halde en güzel ve en hayırlı vekil O’dur. Hiç kimse ve hiçbir kuvvet vekalette O’nun yerini tutamaz. İnsan, her yönden eksik ve yetersiz olduğunun ve işleri istediği şekilde neticelendiremediğinin bilinç ve şuuruyla, elinden gelen gayreti göstermekle birlikte el-Vekîl olan Rabbine tevekkül etmeli, işleri O’na havale edip O’ndan hayırlı netice beklemelidir. Çünkü O (cc), kullarına karşı son derece merhametli ve şefkatlidir. Yaptığı her işte kullarının fayda ve menfaatini gözetir, onların zararına bir şey yapmaz. Yeter ki insan kendi zararına iş yapmasın, Allah’a isyan ederek, O’nun şefkat ve merhametini def edici, gazabını ise celb edici hale girmesin.

“Onlar (O Mü’minler) ki, insanlar kendilerine: ‘Haberiniz olsun, düşmanlarınız size saldırmak için toplandılar, onun için onlardan korkun!’ dediklerinde, bu, onların imanını artırdı ve: ‘Allah bize yeter, O ne güzel vekildir!’ dediler. (Al-i İmran 173)

“De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize erişmez. O, bizim Mevlamızdır. Onun için Mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etsinler.” (Tevbe 51)

EL-KAVİYY

Bu ismi şerif; çok kuvvetli, pek güçlü anlamındadır.

Buna göre Allah (cc); sınırsız güç ve kuvvet sahibidir, güç yetiremediği ve yenemediği hiçbir güç ve kuvvet yoktur.

Kaviyy, kuvvet bakımından mutlak bir kudreti ifade eder. Bu kuvvette; eksiklik, yetersizlik, sınır, azalma veya çoğalma diye bir şey söz konusu değildir.

“Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah çok kuvvetlidir, çok güçlüdür.” (Hac 74)

Varlık alemindeki bütün canlıların kuvvetleri sınırlıdır. Eksiklik ve yetersizlik içindedir. Bununla beraber, sabit değildir, azalıp çoğalmaktadır, hayatın akışı içinde ise sürekli bir azalma seyri göstermektedir ve neticede tükenmektedir.

İnsanoğlu, eskiden işlerini görmek için hayvanlardan istifade ederdi. Günümüzde ise makinalar üretmekte ve bu makinalar vasıtasıyla işlerini görmektedir. Bu iş makinalarıyla dağları delip yol yapmakta, tonlarca ağırlığı uzak yerlere taşımakta, yerin derinliklerine inip petrol ve gaz çıkarmaktadır. Çünkü bunları beden gücüyle yapamamaktadır. Birkaç yüz kiloluk ağırlığı bile kaldıracak kuvvete sahip değildir. Ancak yaptığı bu makinalar da yine sınırlı düzeyde iş yapabilmektedir.

Allah (cc) ise; mutlak bir kuvvet ve tam bir kudrete sahiptir. Güç ve kuvvet bakımından üstesinden gelemediği ve yapamadığı herhangi bir şey söz konusu değildir. Sahip olduğu kuvvet; mutlaktır, eksiklik, yetersizlik, azalma veya çoğalma kabul etmez. Ne kadar büyük olursa olsun, ne kadar ağır olursa olsun ve ne kadar güç ve kuvvet isterse istesin, Allah (cc) bir işi yaptığı zaman, o iş konusunda hiçbir vasıtaya ve başka hiçbir kuvvete ihtiyaç duymaz.

Allah (cc); bütün insanların ve diğer bütün canlıların hakkından gelir. İnsan, istediği kadar kibirlensin, büyüklensin ve böbürlensin, istediği zenginliğe ve imkanlara sahip olsun, isyan içerisinde olur ve Allah’ın gazabını hak ederse, Allah (cc) onun hakkından gelecek güç ve kuvvete sahiptir. Allah (cc), isyankar bir insana gazap ettiği zaman ise, onu kurtaracak hiçbir güç ve kuvvet bulunmamaktadır. İnsanın sahip olduğu tüm kuvvet, imkan, mal, mülk ve makam ise geçici olup onu kurtaramamaktadır.

“Firavun hanedanı ve onlardan öncekilerin gidişi gibi, Allah'ın ayetlerini inkar ettiler de Allah onları günahlarından ötürü yakaladı. Allah çok kuvvetlidir, cezalandırması çok şiddetlidir.” (Enfal 52)

“……..Zulmedenler, azabı gördükleri zaman bütün kuvvetin Allah'ta olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu anlayacaklarını keşke şimdiden bilselerdi!” (Bakara 165)

EL-METÎN

Bu ismi şerif; metanet sahibi, çok sağlam anlamındadır.

Buna göre Allah (cc); sınırsız bir metanete, sarsılmaz bir dayanma gücüne sahiptir ve kusursuz bir şekilde sağlamdır.

Kuvvet ile metanet, birbirleriyle çok yakından alakalı iki kavramdırlar. Kuvvet, kudreti ve iktidar gücünü ifade ederken, metanet ise kudretin şiddetini ve iktidar gücünün tesirini ifade etmektedir.

Dolayısıyla el-Kaviyy ve el-Metin ismi şerifleri, birbirleriyle yakından alakalıdırlar. Allah’ın (cc) kuvvetinde; eksiklik, yetersizlik, sınır, azalma veya çoğalma diye bir şey söz konusu olmadığı gibi, kuvvetinin şiddetinde ve sağlamlığında da herhangi bir eksiklik, yetersizlik, sınır, azalma veya çoğalma söz konusu değildir. O (cc), mutlak manada ‘Metin’dir. O’nun metanetinde gevşeklik, yorgunluk, yılgınlık gibi şeylere yer yoktur.

Bir insan, sınırlı da olsa belirli bir seviyede güçlü olabilir, bedeni sağlam olabilir. Bir eşya, cinsine ve kullanım alanına göre sağlam ve dayanıklı olabilir. Ancak, zaman içerisinde bu güç ve sağlamlıklarını yitirirler. Bu güç ve sağlamlıkları, pek çok şeyin etkisi altına girer ve tükenirler. Yaşlanırlar, hastalanırlar, eskirler, çalışma fonksiyonlarında zaaflar ve bozukluklar meydana gelir ve hakeza.

Allah (cc) ise; bütün sıfatlarında kemal sahibi olduğu gibi, kuvvet ve metanet konusunda da kemal sahibidir. Sahip olduğu sıfatlar, hiçbir şeyin etkisinde kalmazlar ve hiçbir değişiklik göstermezler. Sürekli sabittirler. Allah (cc) için; bir yaprağın yaratılması ile bir insanın yaratılması veya kainatın yaratılması ile bütün varlıkların yok edilmesi arasında hiçbir fark yoktur. Bunları her gün tekrar etmesi ile milyar yılda bir yapması arasında da herhangi bir fark yoktur. Çünkü her birine güç yetirdiği gibi, bunları yapmaktan dolayı herhangi bir yorgunluk da hissetmez.

“Hiç şüphesiz Allah; rızık verendir, sağlam ve sarsılmaz bir kuvvet sahibidir.” (Zariyat 58)

Allah’a emanet olun.

M. ALİYÊ XERZÎ
 

Diger Basliklar
   ESMA-ÜL HÜSNA -29
   ESMA-ÜL HÜSNA -28
   ESMA-ÜL HÜSNA -27
   ESMA-ÜL HÜSNA -26
   ESMA-ÜL HÜSNA -25
   ESMA-ÜL HÜSNA -24
   ESMA-ÜL HÜSNA -23
   ESMA-ÜL HÜSNA -22
   ESMA ÜL HÜSNA -21
   ESMA-ÜL HÜSNA -20
   ESMA-ÜL HÜSNA -19
   ESMA-ÜL HÜSNA -18
   ESMA-ÜL HÜSNA - 17
   ESMA-ÜL HÜSNA - 16 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA -15 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA - 14 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA - 13 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA - 12/ M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA - 11 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA -10 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA -9 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA -8 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA -7 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA -6 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA -5 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA - 4 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA - 3 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA - 2 / M. ALİYÊ XERZÎ
   ESMA-ÜL HÜSNA - 1 / M. ALİYÊ XERZÎ
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git