REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -2 / SAİD GABARİ
Bınavê Xuda
90’lı yıllardan beri Hizbullahi hareket üzerine, hemen her kesimden yazmayan, çizmeyen, eleştirmeyen , değerlendirme yapmayan ….vs kalmadı. Bütün bunların tarafsız ve objektif yapılmadığı ise şüphe götürmez bir gerçektir. Hem rejimin, hem PKK’nın, hem rejimin en etkili güçlerinden Medya’nın Hizbullahi harekete düşmanlığı açıktır. İslamcı bilinen bazı kesimden de yapılan eleştiri ve değerlendirmeler dostça olmadığı gibi, bazen düşmanlıklarını açıkça izhar edenlerinkinden de öteye geçtiğine hepimiz şahit olduk.
REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -5 / SAİD GABARİ
Rejimin İslam’a olan düşmanca tavrından dolayı İslami faaliyetlere müsamahası hiçbir zaman söz konusu olmamıştır. Bu nedenle İslami faaliyetlerden dolayı yakaladığı bazı Müslümanları somut olarak kayıtlarda belirlenmiş bir örgüt ismi olmadığından bu Müslümanları PİK (Partiyâ İslamiya Kurdistan) örgütüne üye olmaktan yargıladılar. Daha sonra çatışmalar başlayınca direnen Müslümanlar, kendileri, işyerleri ve evleri saldırıya uğradığından deşifre oluyorlardı.
REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -6 / SAİD GABARİ
Bu çatışmalı dönemde göz yumulma meselesinde bir ayrıcalığa tabi tutulmayan Hizbullahi harekete tolerans da tanınmamıştır. Önceki bölümde dile getirdiğim gibi bu süreçte onlarca Hizbullahi genç devletin kurşunlarına hedef olup şehid oluyor, onlarcası da zindanlara atılıyordu. Hizbullahi potansiyele karşı baskılar da hiçbir zaman hafiflememiştir. Özellikle hareketin gücü ortaya çıktıkça devlet baskısı da o oranda çoğalıyordu.
REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ -11 / SAİD GABARİ
Derin devletin karanlık çete ve örgütleri, işbirlikçi elemanlarından Hizbullah’a yakınlıkları olan akraba veya tanıdıklarını tuzağa düşürerek işbirliğine razı etmelerini talimat olarak vermiş ve bunun karşılığında büyük mükafatlar vaadetmişlerdir. Jitem ile çalışan bir kişi, akrabası olan bir müslümanın ticari sıkıntılarından istifade ederek yaklaşır, psikolojikmen onu daha da yıpratır ve ardından tahrik ederek onunla yakınlaşmaya çalışır.
REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KA-RANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 12 / SAİD GABARİ
Bu kurumların ajan ve muhbirlerini Hizbullahi cemaate yönelik olarak iki grupta görevlen-dirdiklerini görmekteyiz. Birinci grup ajan ve muhbirlerin, cemaatin kademelerinde yükselerek önemli konumlara gelmeleri için görevlendirildikleri görülmektedir. İkinci grupta yer alan ajan ve muhbirler ise cemaat içerisinde muhbirlik yapmanın yanında fesat çıkarmakla ve cemaati yıp-ratmakla görevlendirildikleri tespit edilmiştir.
REJİM’İN HİZBULLAHİ HAREKETE KARŞI DERİNDEN MÜCADELESİNİN KARANLIK VE KİRLİ PERDELERİ - 13 / SAİD GABARİ
Önceki bölümde Polis İstihbaratının da Derin devlet diye bilinen Genel Kurmay Başkanlığı’nın emrinde olduğunu belirtmiştik. Elbette Emniyet Genel Müdürlüğü zahiren İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Geçmişte Polis’in gerek MİT ile gerekse Jitem ile aralarının hoş olmadığı, zaman zaman birbirlerini tenkit ve tazyik ettikleri bilinir. Ancak bütün bunlar bir yere kadardır. Derin devlet ağırlığını koyduğunda Polis gücünün hiçbir fonksiyonu kalmamaktadır.
|