Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » 02- EDİTÖR'DEN » EDİTÖRDEN -III-
EDİTÖRDEN -III-
Son birkaç aydır bölgemizde 90’lı yılları anımsatan tahrik ve provokasyon örneklerine rastlamaktayız. İslam ve Müslümanlar aleyhinde sözlü ve yazılı beyanatlarda bulunulmakta ve hedef gösterilmektedirler. İslami hassasiyeti ile bilinen dernek ve işyerleri saldırıya uğramakta, sahipleri veya çalışanları darp edilmektedir.

Bir yandan Kemalist rejim güçleri Müslümanlar üzerine giderken, diğer yandan PKK’nin legal kolu olan DTP Müslümanlara yönelik saldırılarını her fırsatta pratiğe koymaktadır.

HATIRLATMA

Hatırlanacağı üzere;

İslami hassasiyeti ve muhtaçlara yardım faaliyetleri ile bilinen Mustaz’af-Der’in Mersin şubesine ait pazaryeri okuma salonu Eylül 2007 tarihinde iki kez kundaklanmıştı.

Yine Eylül 2007 tarihinde Ramazan ayında, PKK ve DTP lehine sloganlar atan bir grup, Mustaz’af-Der’in Yüksekova temsilciliğine taciz saldırısı yapmış ve temsilcisini “bize zarar veriyorsunuz” deyip ölümle tehdit etmişti.

Şubat 2008 tarihinde, Mustaz’af-Der üyelerinin ortak olduğu ve muhtaçlara gıda yardımında bulunan İlk Berrak adlı market kundaklanmıştı.

Aynı şekilde Şubat 2008 tarihinde, kendi özel arabası ile söz konusu derneğin yardım dağıtımına katılan gönüllü bir Müslümanın arabası kundaklanmıştı.

25 Şubat 2008 tarihinde, DTP’nin yaptığı basın açıklaması sonrasında, Mustaz’af Der’in D.Bakır şubesi DTP’liler tarafından saldırıya uğramış, camları kırılmış ve onlara engel olmak isteyen dernek üyesi, saldırganlar tarafından yaralanmıştı.

Bu olaylar ardından gerek dernek yetkilileri ve gerekse çeşitli kesim ve şahıslar tarafından konunun ciddiyetine dikkat çekilerek uyarılarda bulunulmuş ve sağduyu çağrısı yapılmıştı.

Ancak bu uyarı ve çağrıya kulak asılmamış olunacak ki, 24 Mart 2008 tarihinde Mustaz’af-Der’in Yüksekova temsilciliğine taşlı ve molotoflu saldırı yapıldı. DTP’lilerin yapmış olduğu gösteri ve yürüyüş ardından gerçekleşen bu olayın ertesi günü de, yine aynı kesim tarafından, aynı yere yeni bir saldırı yapıldı ve bu kez saldırganlar içeri girerek Kur’an ve diğer İslami eserleri yerlere savurdular. Dernek temsilcisini döven saldırganlar, Kur’an’ın üzerine çok çirkin ve saygısız bir şekilde bira şişesi bırakıp gittiler. Aynı anda başka bir grup da söz konusu dernek gönüllülerinin işlettiği işyerleri ve çalışanlarına saldırıp üç kişiyi yaraladılar….

UYARI

Tahrik ve provokasyon dolu bu olaylar öylesine rasgele gelişmediği gibi, bölge şartlarının dayatması da değildir. Tamamen bilinçli yapılmaktadır. Bir yandan Kemalist rejimin zemin hazırlayıp kışkırtması, diğer yandan da mülhit örgütün başı tarafından yönlendirmesi sonucunda gelişmektedir.

Dikkat edilecek olursa bu olaylar Eylül 2007 tarihine kadar yoktu. Abdullah Öcalan’ın hedef gösteren beyanatlarından sonra başladı.

Abdullah Öcalan, Eylül 2007 tarihinde avukat görüşmelerinde bölgedeki Müslümanları açıkça hedef gösteren beyanatlarda bulunmuştu.

Bütün bunlara rağmen, Müslümanların temkinli hareket etmesi ve sağduyuyu elden bırakmaması takdir edici ve sevindiricidir.

Ancak bütün bu olup bitenler, gelecek açısından son derece ciddi kaygıları da beraberinde getirmektedir.

Çünkü Kürdistan ve Ortadoğu coğrafyasını satranç oyununa çevirenler, oyuncusuyla ve piyonlarıyla İslam ve Müslüman aleyhtarlığı konusunda hemfikirdirler ve bu noktada birleşmektedirler. Bu yüzden söz konusu coğrafyada Müslümanlar güçlendikçe ve Müslümanlar aleyhine anti İslami plan ve projeler ortaya kondukça, bu kesimlerin tümü derhal birleşecek ve aynı safta yer alıp Müslümanlara yöneleceklerdir.

PKK ve onun legal kolu olan DTP bunun sinyallerini çoktan verdi.

Okuyucular hatırlayacaklardır; Abdullah Öcalan, avukat görüşmelerinde Atatürk Cumhuriyetinin tehlikede olduğunu, Siyasal İslam’ın Atatürk Cumhuriyetinin kazanımlarına zarar verdiğini ifade ederek uyarılarda bulunmuştu. DTP D.Bakır Milletvekili ve eş başkanı Aysel Tuğluk, Şubat 2007’de Radikal 2 gazetesindeki makalesinde açıkça Kemalist rejimi Müslümanlara karşı işbirliğine çağırmıştı.

Diğer taraftan, Ortadoğu ve Kürdistan’dan elini çekmeyen ABD ve İsrail, Müslümanlar güçlendikçe kirli oyun ve planlarını devreye koyup yerli piyonları destekleyerek harekete geçireceklerdir. Tıpkı Filistin’de olduğu gibi. Çünkü bu güçler, İslam’ı referans alan hareketleri ve Müslüman şahsiyetleri halkın temsilcileri olarak kabul etmiyorlar, kendi zihniyetleriyle uyum sağlayacak ve kendileriyle birlikte hareket edebilecek özelliktekileri muhatap alıyor ve halkın temsilcileri olarak lanse ediyorlar.

FKÖ, Müslüman Filistin halkının inanç ve değerlerini hiçbir zaman dikkate almadı. Sosyalist zihniyete mensuptu ve kendi inandığı derleri öne çıkardı. Dolayısıyla Müslüman Filistin halkı arasında Hamas gün geçtikçe daha çok güçlendi. Buna mukabil ABD ve İsrail, İslami hareket ve cemaatler geri planda kalsın, hiçbir şekilde muhatap alınmasın diye FKÖ’yü muhatap aldılar ve Filistin halkının gerçek temsilcisi gibi dünyaya lanse ettiler. Ancak son seçimlerde halk tercihini Hamas’tan yana koydu ve gerçek temsilcilerinin FKÖ değil, Hamas olduğunu gösterdi. Buna rağmen Hamas; ABD, İsrail ve AB ülkeleri tarafından kabul edilmedi, muhatap alınmadı. ABD ve İsrail, Hamas’ı etkisizleştirmek ve pasifize etmek için, halka rağmen, FKÖ önderliğinde bir başka hükümet kurdurtup onu muhatap alarak her türlü maddi ve silah desteği verdiler. Gelin görün ki, başlangıçta Filistin devletinin kuruluşu ve Filistin halkının kurtuluşu için mücadeleye koyulan FKÖ, Filistin halkının tercihini hiçe sayarak ABD ve İsrail tarafında yer almış, halkın gerçek temsilcisi olan Hamas’a silah dahi doğrulmuştur.

Bölgemizde şu ana kadar gelişen olaylar, ister istemez bize Filistin’i hatırlatmaktadır. Yarın Müslümanların tabanı bugünkünden çok daha fazla genişlediğinde ve Müslümanlar bugünkünden çok daha fazla halk desteğine sahip olduğunda, PKK ve DTP’nin Müslümanlar karşısında; ABD, İsrail ve Kemalist rejimin Müslümanlara yönelik ortak stratejilerinin bir parçası olarak, Filistin’deki Hamas karşıtı FKÖ gibi olmayacağını ve böyle bir rol yüklenmeyeceğini kim garanti edebilir?

TAVSİYE

Başta bölge Müslümanları olmak üzere, Türkiye’de hassasiyet sahibi bütün Müslümanların bunu ciddiyetle dikkate alarak hareket etmeleri gerektiği kanaatindeyim. Her türlü tahrik ve provokasyanel oyunlara karşı temkinli olmaları ve sağduyulu davranmaları gerekir. Bununla birlikte;

PKK ve DTP’nin Müslüman Kürd halkını temsil etmediği gerçeği her platformda dile getirilmeli ve vurgulanmalıdır. Çünkü İslam’a karşı olanlar ve Müslümanlara düşmanlık yapanlar, Müslüman bir halkın temsilcisi olamazlar. Bu gerçek, toplumun zihnine kazınmalıdır. PKK ve DTP’yi Müslüman Kürd halkının temsilcisi gibi gören veya gösteren kişi veya gruplar, kesinlikle bilmelidirler ki bu konuda İslam’a ve Müslüman Kürd halkına karşı suç işlemektedirler.

Gerek Kemalist rejimin ve gerekse PKK ve DTP’nin İslam ile hiçbir alakalarının olmadığı konusunda halk kitleleri bilgilendirilmeli ve uyarılmalıdır. Buna rağmen bazı zamanlarda münafıklık kisvesine bürünerek İslam’ı kullandıkları ve böylece Müslüman halkı etkilemeye çalıştıkları bilinen bir gerçektir. Bu konuda yaptıkları bütün oyun, hile ve gayri İslami icraatlar, hiç çekinmeden ve cesaretle deşifre edilmeli ve halka açıklanmalıdır. Ta ki onların oyunları bozulmuş ve Müslüman halkın kandırılması engellenmiş olsun.

PKK ve DTP’nin İslam’a ve Müslümanlara yönelik çirkin saldırılarını kınıyor, Müslümanların sağduyulu hareket etmelerini ve yapılan çirkinlikleri cesur bir şekilde deşifre etmelerini tebrik ediyoruz.

Allah’a emanet olun.

Huseyni Sevda Editörü
Diger Basliklar
   ŞEHİT REHBERİ ŞEHADETİNİN 11. YILINDA HAYIRLA YÂD EDİYORUZ
   MEFTUNDUR ÜÇ AYLARA GÖNÜL
   İnna Lillahi We İnna İleyhi Raciun
   EDİTÖR'DEN -VI-
   EDİTÖR'DEN -V-
   EDİTÖRDEN -IV-
   EDİTÖRDEN -III-
   EDİTÖRDEN -II-
   EDİTÖRDEN -I-
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git