Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

Makale Hiyerarşisi
Makaleler ana sayfası » 22- PSİKOLOJİK SAVAŞ » PSİKOLOJİK SAVAŞ -5
PSİKOLOJİK SAVAŞ -5

Bu yazımızda Psikolojik savaşın genel özelliklerini yazacaktık. Ama baştan sona kadar planlı bir psikolojik savaş uygulaması olan 28 Şubat 1997 darbesinin yıl dönümü olmasından dolayı konumuz açısından incelemek istedik. Bu yazıda sürecin oluşturduğu tahribat, yaşatılan mağduriyetler ve yapılan zulümlerden ziyade işin psikolojik savaş boyutuna dikkat çekmek istedik.

Psikolojik savaşın ilk adımı planlamadır. Kime karşı, nasıl bir savaş yürütülecek belirlenir. 28 Şubat darbesine hazırlık yapanlar bu işe, henüz Refah Partisi seçimleri kazanmadan başladılar. Bazı belediyelerde sağlanan başarı, gelen seçimlerde de Refah partisinin yükseleceğinin habercisiydi. Nitekim seçim öncesi kamuoyu anketleri de bunu gösteriyordu. Sürekli olarak irtica paranoyası yaşayan askeri kesim bu gelişmeler karşısında panikliyordu. Genelkurmay çevreleri Refah Partisinin yükselmesini İslam’ın yükselmesi olarak algılıyordu. Psikolojik harekât dairesinin planlamaları ile irticaya karşı yapılması gerekenler devreye konmalıydı.

Refah Partisi üzerinden bir irtica paranoyası oluşturulmaya karar verilmişti. Amaç, durumdan vazife çıkarma ve güç elde etmeydi. Bu amaçla harekete geçilmiş ve daha genel seçim yapılmadan Refah Partisinin irtica odaklı olduğu, iktidara gelmesinin doğuracağı sakıncalar ve hiçbir partinin onlarla koalisyona gitmemesi gibi kamuoyunda dikkat çekecek ve endişe uyandıracak konular basın aracılığı ile işlenmeye başlanmıştı. Medyanın bu konuyu bilinçli ve ısrarlı bir şekilde işlemesi etkisini göstermiş, öyle ki daha seçim olmadan birçok parti Refah Partisi ile koalisyon ortağı olmayacağını deklare etmişti. Bunun yanında psikolojik savaşa kapılmaya müsait bir kısım insanların kafasında, bu parti ve icraatlarıyla ilgili endişe ve kuşkular başlamıştı. Bu durum, yani; “Hedef ile ilgili istenilen yönde fikir oluşturma” durumu, psikolojik savaşta bir merhaledir. Bu gerçekleştirilmiş, daha seçimler olmadan bir parti üzerinden İslam ve Müslümanlara yönelik yürütülecek bir psikolojik savaşın zemini oluşturulmuştu.

Yürütülecek psikolojik savaşta planlama ile birlikte bilgi toplama çok önemlidir. Burada hedef, bir parti üzerinden İslami kesimler olduğuna göre; Müslümanları mürteci gösterecek, kamuoyunda korku ve panik oluşturacak bilgi ve belgelere ihtiyaç vardı. Kullanılabilecek her bilgi toplanmalı ve malzeme elde edilmeliydi. Önemli olan eldeki bilginin doğruluğundan ziyade etki gücüydü. Bu nedenle toplanan bilginin yanında masa başı üretilen argümanların da olması gerekliydi. Tümü fazlasıyla yapılmış, onlarca yıl öncesinden verilen bazı beyanatlar ve ses kayıtları bir bir piyasaya sürülmeye başlanmıştı.

Toplanan bilgilerde gerekli sınıflandırma yapılmış, yerine ve zamanına göre kamuoyuna sürülmeye başlanmıştır. Kamuoyu belli bir kıvama gelmiş, psikolojik savaş tabiriyle “meyve olgunlaşmış ve artık yemenin zamanı gelmiştir. “Artık bir partinin iktidara gelip gelmemesi”nden ziyade konu, İslami kesim ve irtica ile mücadeledir. Kamuoyunda oluşturulan korku ve panik aşaması, psikolojik savaş yürüten güçlerden medet umma ve yaptıklarına tepki vermeme aşamasına gelmiştir. Sokakta yürüyen yabancı uyruklu birini dahi kıyafetinden dolayı alıkoyma veya bir merkezde namaz kılınması tüm basında gündem olup kelli felli yetkililer bununla ilgili vatan millet Sakarya nutukları attıkları zaman meyve olgunlaşmış ve yeme vakti gelmiş demektir. Nitekim bu yapılmış, normal zamanlarda kimsenin dikkat dahi etmeyeceği söz, fiil ve davranışlar saldırı için birer malzemeye dönüşmüştür.

Psikolojik savaşın planı yapılmış, bilgi ve malzeme temin edilmiş veya üretilmiş, artık senaryoyu ortaya koyma ve tatbik aşamasına geçilmiştir. Senaryoyu ortaya koyan genelkurmay, tatbik için zinde güçlere ihtiyaç duymaktaydı. Sürecin aktörleri medya, sendikalar, iş dünyası, yargı vs. tümü yerini almış ve oynanan tiyatronun her gün yeni bir perdesi sahneye koyulmaya başlanmıştır. Zahirde 28 Şubat sürecine götüren unsur, halkın duyarsızlaşmasını sağlama ve kullanılan unsurlardan çok iyi istifade etmeleriyle olmuştur. O günün medya manşetlerine bakıldığında, manşetleri atanlar dahi şuan bırakın savunmayı, bu durumdan utanmaktadır. Ama o zaman atılan her manşet, senaryosu yazılmış tiyatronun sahnede oynanan yeni bir perdesiydi. Zaten manşetleri attıranlar da psikolojik savaşı uygulayanlardan başkası değildi.

Tatbik ve uygulama aşaması 28 Şubat sürecinde iki boyutlu olmuştur. Birinci boyut istenilen amaca mebni bilgileri düzenli ve sistemli bir şekilde kamuoyuna sunarak yönlendirmek, ikinci boyut genelkurmay harekât dairesinin üniversite, yargı, üst düzey bürokratlara yönelik açıktan yaptığı brifinglerdi. Öyle ki ülkeye adalet dağıtması beklenen üst düzey yargıçlar, bir askeri yetkilinin verdiği brifingi sekiz dakika boyunca ayakta alkışlayacak hele getirilmişti. Artık meydan açık, atış serbestti. İslami görülen en küçük söz, fiil ve davranış hedefe alınmaya başlanmıştı. Seçimlerden 28 Şubat’a gelinen süreçte hem senaryo sahipleri yani psikolojik savaşı uygulayanlar hem de figüranlar rollerini iyi oynamıştı. Refah Partisi bahane edilerek tüm İslami çevreler hedefe oturtulmuş ve hareket edemez hale getirilmişti.

28 Şubat uygulayıcıları bir noktaya kadar planlarını iyi uyguladılar. İstenilen kamuoyu oluşturuldu, figüranlar bulundu, planalar uygulandı ve birçok amaçlarına da ulaştılar. Ülkede geçmiş yıllarda yaşanan silahlı darbeler yerine, Psikolojik savaş teknikleri uygulanarak post modern bir darbe gerçekleştirildi. Ama “28 Şubat bin yıl sürecek” öngörü ve beklentisi ile büyük bir yanılgı içindeydiler. Çünkü olgunlaşan ve uzun süre yenen meyve artık çürümeye yüz tutmuştu. Meyve çürüyordu çünkü onu besleyen kaynak ve ortam sağlam değildi. Masa başı yalan yanlış üretilen ve oluşturan bilgilerle sürmesi mümkün değildi.

Allah’a emanet olunuz

Abdullah Hocaoğlu
 

Diger Basliklar
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -6
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -5
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -4
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -3
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -2
   PSİKOLOJİK SAVAŞ -1
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git