BİRLİKTELİĞİN SONA ERMESİ
Bu grubun tahrip ve bozma amacıyla yaklaşıp şeytani telkinatta bulunduğu birçok
Müslüman’dan benzer şeyleri duyduktan sonra Cemaat, olaya el atıp detaylı bir
şekilde durumu araştırdı. Araştırma ve tahkik neticesinde, bunların ilk günden
beri bu şekilde herkese yaklaşıp, tek taraflı olarak kendi grupçuklarına
kazandırma doğrultusunda münafıkça çalışma yaptıkları kesinlik kazandı. Cemaatın,
İslami dava endişesiyle sergilediği samimi ve dostane yaklaşıma karşı,
kendilerinin samimiyet ve dürüstlükten uzak, gayr-ı İslami, gayr-ı insani ve
gayr-ı ahlaki bir şekilde süreç boyunca, hesaplı, art niyetli hareket edip basit
grup çıkarlarının peşinde oldukları ve bütün faaliyetlerini bu doğrultuda
yürüttükleri tamamen ortaya çıktı. Neticede, bu birliktelik süresince yaptıkları
ve hepsini burada detaylıca izah edemeyeceğimiz bütün bozgunculuk ve nifak
girişimleri en ince detayına kadar her yönüyle anlaşıldı.
Cemaatın, Müslümanların vahdetine verdiği önemden dolayı sadece Allah rızasını
gözeterek hiçbir menfaat gözetmeksizin, İslami sorumluluğu gereği ortaya koyduğu
bu fedakarlık ve dürüstlüğe bunlar ihanet ettiler. Müslümanların vahdetini
arzulayan ve bu konuda samimi beklenti ve umut içinde olan Müslümanların
beklentilerini boşa çıkarıp hayal kırıklığına uğrattılar. Kendileri için baştan
beri olmamış ve hiçbir anlam ifade etmeyen bu birlikteliğin bundan sonra
sürmesini beklemek sadece saflık ve zavallılık değil, davaya ihanetti. Çünkü,
sadece İslam düşmanlarının yapabileceği böyle bir bozgunculuğa göz yumup
binlerce Müslüman’ın emeği, alın teri ve ihlasının ürünü olan bir çalışmanın göz
göre gere yok olmasını seyretmek İslami sorumluluk ve akılla bağdaşmazdı.
Bunların bu tahripkar tavır, davranış ve ihanetlerinin netlik kazanmasından
sonra bu birlikteliğin hiçbir anlamı kalmamıştı. Cemaat, bütün bu olup
bitenlerden sonra bu konuda kendilerine hiçbir şey söylemedi. Yaptıkları bu
kötülük ve düşmanlığı bir çatışmaya veya onların yaptıkları gibi gürültü koparıp
propaganda kampanyasına dönüştürmedi. Yaptıklarına öfkelenip sert bir tepki
göstermediği gibi, hesap sorma ve intikam peşinde de olmadı. Sadece kendilerinin
fitne yaptıkları ve bozmaya çalıştıkları Müslümanlara, o güne kadar yaşanan
gerçekler hususunda açıklamada bulunup, bütünleşme süreci boyunca tek taraflı
olarak bağlı ve sadık kaldığı bu birlikteliğe son verdi. Sanki hiçbir şey
olmamış gibi eskiden beri süregelen cemaatsel çalışmalarına devam etti.
Kendileri de ilk baştaki grupsal durumlarına tekrar geri döndüler. Yani Cemaat,
onları beraberlik öncesi içinde bulundukları gerçek vaziyetleriyle baş başa
bıraktı.
[
Geri Dön
]
|