Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

KÜRDİSTAN'DA HÜSEYN´I KIYAM FARZI / ALİ HUSEYNİ
Hamd âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah´a, Salât ve Selam Habibi, Mahlûkatı yaratma sebebi, Hayat mektebinin en güzel örneği ve öğreticisi, Aşkımızın maşuku, Hazreti Muhammed Mustafa (sav)´a, pak ve fedakâr Ehl-i Beyt’ine olsun...

Ve yine Selam, sayısız islam önderlerine, islam şehitlerine ve hassaten Hüseyn´i kıyam farzını yerine getirmiş büyük Rehber Hüseyin Velioğlu’nun üzerine olsun...

Bu makalemde Hüseyn´i Kıyam farzı, başlığı adi altında, Hüseyn´i Kıyam´a farklı âlim ve tarihçilerimizin yaptığı çalışmaları derleyerek, onların yaklaştığı şekilde, ama daha farklı bir perspektiften bakmaya ve bu Kıyam´in yakın tarihimizdeki yansımalarını ele almaya çalışacağım.
Ve daha sonrada kendi coğrafyamızda yani mazlum Kürt halkının bağrından çıkan, tarihinin ve milletinin çok az örneklerinden olan Şehid Rehber Hüseyin Velioglunun, Hüseyn´i kıyam farzına ve bunu hangi sebeplerden ötürü, yerine getirme mükellefiyetini üstlendiğini dile getirmeye çalışacağım.

Bizler Resulullah(sav)´in vefatından kısa süre sonra yaşanan, bu dramatik sahneyi o günden bugüne her yıl zihinlerimizde canlandırır masum Ehl-i Beytin kıyımına ağlar, onlara askımızı ve beraberliğimizi ifade eder ve yaşananların sorumlusuna öfkemizi belirtiriz. İmam(r.a.)´in neden böyle bir kıyama kalkistigi sorusuna da çoğu zaman su iki cevaptan birini almışızdır.

1) İmam Hüseyin(r.a.) fesatla hem dem olmuş Yezid sultasına karşı, İslami nizami oturtabilmek amacıyla kendisi hükümet kurmak için kıyam etmiştir.

2) İmam Hüseyin(r.a.) Ehl-i Beyte yakışır bir şekilde zulme boyun eğmemiş, bu geleneği ve mirası yaşatabilmek için kanını ve ailesini bu uğurda feda etmiştir.

Genel olarak kıyam´in sebepleri bu iki ana konu çevresinde anlatılmaktadır.

Ben bu iki cevabin, ya da yaklaşımın yanlış olduğunu iddia etmek istemiyorum. Ancak meseleyi günümüze yorumlamaya çalışırken, bu kıyamın aslında İmam(r.a.)´dan önce yerine getirilmemiş bir farz olduğunu görebilmek mümkündür. Yani, yukarıdaki iki ana temel yorumlarda bir nevi hedef ile netice birbirine karışmış gibidir. İmam (r.a.)´in hedefi, ne sadece hükümetti ne de sadece Şehid olmaktı. Bunlar asil hedefe ulaşmak için başlatılan hareketin iki sonucu olacaktı ki İmam (r.a.) her ikisi içinde hazırdı, yani hem hükümet olmaya hemde şehid olmaya herkesten daha yakindi. İmam(r.a.) hem Şahadetinin hemde hükümet olmanın ön hazırlıklarını yapmıştı zaten.

O zaman beraberinde bu sonuçları getirecek olan hedef neydi diye sorduğumuzda, su sonuç ortaya çıkmaktadır. Hüseyni Kıyam aslında çok büyük bir farzdır ki, bu farzı İmam Hüseyin (r.a.)´dan önce kimse yerine getirmemişti.

Resulullah(sav) bizlere hayati boyunca Allah´in emirlerini ve yasaklarını bildirmiş ve bazı farzları yerine getirerek örnek teşkil etmiştir. Bunlardan en önemlileri namaz, zekât, hac ve oruç gibi kişisel ama bunun yanında cihad ve ardından islam hükümeti gibi toplumsal farzlarda mevcuttur. Peygamber(sav) bunların hepsini ömrünün sonuna kadar yasamış ve örnekleriyle tek tek kendisinden sonra gelecek olan İslam önderlerine öğretmiştir. Ancak Peygamber (sav)´in kendi hayatında yaşayıp göremeyeceği bir farz vardı ki İmam Hüseyin (r.a.)´a kadar hiçbir İslam önderine bu farzı yerine getirmek nasip olmamıştır. İste bu farz, Peygamber (sav)´in lokomotifini teşkil ettiği İslam ümmeti saptığında, yerine getirilmesi gereken bir farzdır. Bu farz İmam Hüseyin (r.a.)´in şahsında ümmet için farz haline gelmiş bir hükümdür. Hüseyn´i kıyam farzı, yani kıyamla toplumu ıslah projesi, raydan çıkmış olan İslam nizamini tekrar raya bindirme hükmü.

İslam toplumundaki fertlerin sapmasıyla değil, İslam ümmetinin başındaki yöneticilerin, islam ümmetinin önde gelen âlimlerinin veyahutta kendilerini müslüman halkların önderleri gibi göstermeye çalışan yapıların ve mercilerin sapmasıyla, İslami hükümlerin değişime uğramasıyla farz olmuştur.

Bu farzın yerine getirilmesi için ortamın oluşması ve zamanın dolması gerekmektedir. Hüseyn´i kıyam, ne Peygamber(sav) ve nede ondan sonra Yezid´in basa gelişine kadarki İslam ümmetini yöneten önderliklerin zamanında farz olmamıştır. Yoksa bu farzı yerine getirmesini İmam Hüseyin (r.a.)´dan önce ümmetin büyük şahsiyetleri, bilmiyorlardı gibi bir yaklaşım adil olamaz.

Evet diğer farzlar gibi, Hüseyni kıyamın da şartları ve zamanı vardır ki Hüseyni kıyam farzının diğer farzlara nispeten hayati bir önemi söz konusudur. Zamanı, vakti gelmeden kılınan namazın bir anlamı olmayacağı gibi, Hüseyn´i kıyam farzının da vakti ve şartları oluşmadan bir anlamı olmayacaktır. İslami nizamin ölmek üzere, islam hükümlerinin ters yüz edilmeye başlandığı ve islamın tamamen saptırılmaya çalışıldığı bir memlekette ve bölgede, İslami tekrar hayata geçirme projesi adi altında bir İnkılab ya da hareket, Hüseyn´i kıyam farzıdır. Hüseyn´i kıyam, İslam önderlerine ve onların şahıslarında cemaatlere, İmam Hüseyin (r.a.)´dan bu yana farz olmuştur.
Maalesef islam tarihinde, bu farzın farkına varmış, zamanını tespit etmiş ve bu hüküm için İmam Hüseyin (r.a.)´in gösterdiği titizliği, cesareti ve fedakârlığı göstermiş çok az Hüseyn´i hareket ve örnek şahsiyet vardır.

Hüseyn´i kıyam farzının etkisi ve kapsamı hangi derece ve büyüklükte olursa olsun, önemli olan Allah (c.c.)´in katında bu farzın kabul görmesi ve bu farzı yerine getirmeye çalışanların niyetleridir. Etki konusunda, mali çok olanla mali az olanın vereceği zekât mesabesinde ele alınabilir. Yani sonuç itibariyle konu bu farzın yerine getirilip getirilmemesidir.

Yukarıda da belirtmeye çalıştığım gibi Hüseyn´i kıyam farzını yerine getiren önderlerin, karsılaşacakları iki sonuç vardır.

Birincisi zafer ve İslami hükümeti kurabilmektir. İkincisi de zafer ve Şahadettir. Hüseyn´i kıyam farzının sonuçları sürekli zafer olmuştur.

Ben tarihteki detaylara girmeden, hepimizin şahit olduğu son çeyrek asırlık zaman biriminde, Hüseyn´i kıyam hükmünü yerine getiren iki büyük Rehberimiz, İmam Humeyni (r.a.) ve Şehid Rehber Hüseyin Velioglunun, Hüseyn´i kıyamlarına değinmek istiyorum.

İlk önce İmam Humeyni (r.a.)´in Hüseyn´i kıyamına değineceğim.

11.asırdan bu yana, batinin ve emperyalizmin islam topraklarını sömürge altına alma ve İslam nizamini bozma projesi mevcuttur. Bu proje zaman zaman Osmanlı hilafet devleti tarafından sekteye uğratılmış olsa da, 20. yüzyılda zirveye ulaşmıştır. İslam toprakları, 20. yüzyılın ikinci kısmına gelindiğinde, ya batinin direk sömürgesi ya da islam halklarının başına bela edilen sultanlar tarafından yönetilmekteydi. Bu süreç içerisinde islam topraklarında İslami hükümlerin asil manasından uzaklaştırılması, gayri İslami kültürlerin yerleşmesi ve ekonomik işgallerin yaygınlaşması çok daha kolay olmuştur.

İste bu süreç çoğumuzun da tanık olduğu üzere, Iran´da, ki halkının 90%´dan fazlası islam ümmetine dahildir, zirveye ulaşmıştır. Yani kısaca İslami hükümler asil hattından cıkmış, âlim ve yönetici sınıfının sapıklığı önlenemez bir hal almıştı. Hüseyn´i kıyam farzının şartları oluşmuş zamanı gelmiş geçmek üzereydi. Tam bu sırada Hüseyni kıyam farzını yerine getirmeye talip olmuş, Hüseyni soyun ve de mektebin bir ferdi olarak İmam Humeyni (r.a.) meydana çıkmış ve bu farzı yerine getirmişti. İmam Humeyni´nin inkılabi, yani Hüseyn´i kıyamı tüm islam ülkelerinde yankı bulmuş ve ıslah edici olmuştur. Ümmet´in uyanışına ve Hüseyni kıyam farzının tekrar hatırlanmasına sebep olmuştur.

Yukarıda da belirttiğim gibi, bu farzı yerine getirmenin iki sonucu olacaktır. İmam Humeyni´nin kıyamı birinci sonuçta olduğu gibi, İslami nizamin hükümeti ele geçirmesi ve zaferin elde edilmesiyle sonuçlanmıştır.

Gelelim kendi coğrafyamızda yaşanan Hüseyn´i kıyama.

Halkımız, Osmanlı hilafetinin yıkılması ve bati ideolojilerinin zorla dayatılması sürecinde, İslami hükümlerden sapma konusunda çok etkilenmemiştir. Yani kültürel ve dini sapmalardan uzak kalmış ve hatta buna karşı mücadele vermiştir. Ancak bu sürecin başladığı dönemde aykırı görüşlerin baskıcı Kemalist rejim tarafından imha edilmesi Şeyh Said gibi değerli liderlerinin de kaybına sebep olmuştur. Bu büyük felaketlerin yaşanmasına rağmen Kürt halkı İslami bağrında taşımış ve tarih boyunca olduğu gibi namusuyla eşdeğer bilmiştir.

Ancak batı emperyalizminin ve yerli uşakları olan Kemalist sistemin bekçileri, bu halkın islama olan bağlılığını ortadan kaldırma çabasına ara vermemişlerdir.

Halkın içinden, halkı en iyi şekilde sapıklığa itekleyecek, halkın dilini, örfünü ve âdetini bilen bir yapı ortaya çıkararak, İslami hükümlerin Kürdistan topraklarında unutulmasına ve silinmesine önayak olmuşlardır. Yani halkın İslami anlayışını, İslami yaşayış seklini asil rayından çıkartarak, dışarıdan ithal ideolojileri müslüman halkın başına bela etmeye çalışmışlardır. Ki bu konuda hiç başarı gösteremediklerini söylemek, gerçekle pek bağdaşmaz. Zaman öyle bir zamandı ki, dışardan Kürt dendiğinde, müslüman bir halk portresi yerine, solcu ve din karşıtı bir tablo ortaya çıkacak boyuttaydı. Yani islam nizamini rayından çıkarma projesi zirveye ulaşmıştı.

İste tam, Hüseyn´i kıyamın farz olduğu bir dönem idi. Rehber Hüseyin Velioglu, halkın derinliklerinden, yani en temiz bağrından, İslami benimsemiş, Hüseyni kıyamın öncülerinden ders almış ve en önemlisi bu farzın farkında olarak bir kıyam hareketi başlatmıştı. İmam Hüseyin (r.a.) ve İmam Humeyni (r.a.) örneğinde olduğu gibi her iki sonuca da hazır olmuş ve âşıklarıyla yola koyulmuştu.

Bu halkın islam´dan uzak imajını tamamen değiştirmiş, halkını uyanışa davet etmiş ve kendisine düsen bu farzı anlatmaya çalışmıştı. Şehid Rehber Hüseyin, kendisinin bu farzı yerine getirmekle mükellef olduğunu defalarca beyan etmiş ve bu uğurda her iki sonucunda asil hedef değil, sadece netice olduğunu anlatmıştır. Yani asil hedef Hüseyn´i kıyam farzını ya da hükmünü yerine getirmektir, yani halkı ıslah etmektir, raydan çıkan müslüman halkın tekrar asil rayına döndürülmesidir ve bir uyanışa sebep olmaktır.

Yukarıda anlattığım şekilde Şehid Rehber Hüseyin Velioglu da, İmam Hüseyin(r.a.) ile ayni kaderi paylaşmış ve Şehadet ile sonuçlanan zaferi elde etmiştir.

Tekrar belirtmek isterim ki eğer hedef sadece İslami bir
hükümet kurmak olsaydı, teslim olur ve bunu daha ileriki zamanlara bırakabilirdi. Ama O, Hüseyn´i kıyam farzını, yerine getirme çabası içinde olduğundan her iki sonuca da razı olmuştu. İste onunda kıyamı ve Şehadeti halkımızda bir silkinişe ve ıslaha sebep olmuştur, aynen İmam Hüseyin(r.a.)´da olduğu gibi.

Ayrıca bu farzın bizim topraklarımızda yerine getirilmesi ve halkımızın bu şekilde uyanışa ve ıslaha daveti, Allah´in bir lütfüdür. Ki bu halk islamla tanıştı tanısalı bu şekilde lutuflandırılmamış ve buna benzer herhangi bir kıyam örneğine tanık olmamıştır.

Allah bizlere bu kıyamın öncüsü olan Şehid Rehber Hüseyin Velioglu´nun yerine getirdiği Hüseyn´i kıyam farzını anlamayı ve bu ıslah projesini nesillere ulaştırmayı nasip etsin.

Ali Hüseyni
Diger Basliklar
   KÜRDİSTAN'DA HÜSEYN´I KIYAM FARZI / ALİ HUSEYNİ
   ŞEHADETİN KUTLU OLSUN GÜZEL İNSAN / ALİ HÜSEYNİ
   İLKLERİ BİZ YAŞADIK
   İnadına Yaşayacağız ve Seveceğiz İnadına
   Rehber´in Anısına.
İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git