İslam, ilahi ve cihanşümul bir din olduğundan Müslümanlar, İslam tarihinin bütün
dönemlerinde İslam’a hizmet amacıyla değişik coğrafyalarda ve toplumlarda, ortak
özelliklere sahip veya benzerlik arz eden bir şekilde, aynı gaye, amaç ve
hedefler doğrultusunda mücadele etmiş ve bu doğrultuda farklı isim, üslup ve
yöntemlerle bir çok İslami hareket ortaya çıkmıştır. Bu hareketlerin bir kısmı
kısa sürede mücadele sahnesinden çekilmiş, bir kısmı ise uzun süre varlığını
devam ettirmiştir. Bunlardan bazıları ise aynı isimlerle veya farklı isimlerle
günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Bu hareketlerin bir kısmı sadece içinden
çıktıkları ülke veya toplumla sınırlı kalmış, bir kısmı ise içinden çıktıkları
ülke ve toplumu aşarak, ümmet düzeyinde etkinlik gösterebilmiş ve faaliyetler
yürütmüştür. Bunların tümü kendi şartları ve imkanları dahilinde İslami davaya
önemli hizmetlerde bulunmuşlardır.
Aynı şekilde, son bir asırda dağınıklık ve parçalanmışlık içinde bulunan İslam
coğrafyasının farklı parçalarında birçok İslami hareket, grup ve cemaat varlık
göstermiştir. Bu İslami hareketlerin mücadelesi, ortaya çıktıkları toplum ve
coğrafyalarla sınırlı kalmamış, aynı ortak sorunlara sahip olan, ancak başka
coğrafyalarda yaşayan Müslümanları da etkilemiştir. Bu etkileşim çok yönlü
olmuştur. Bazıları teorik açıdan İslami görüş, yorum ve düşünceleriyle, bazıları
cemaatleşme yöntemleri ve davet metotlarıyla, bazıları da pratik uygulamalarıyla
diğer coğrafyalarda yaşayan Müslümanları etkilemişlerdir. Bu hareketlerden
bazıları ise sadece etkilemekle kalmamış, ümmet coğrafyası genelinde birçok
ülkeyi kapsayan geniş bir alanda cemaatleşme ve İslami faaliyet yürütme imkanına
kavuşmuştur.
Bölgesel, kültürel ve coğrafik farklılıklardan kaynaklanan özel durumlar ve buna
bağlı farklı söylem ve uygulamaları bir kenara bırakırsak, İslam coğrafyasında
ortaya çıkan bütün İslami hareketler, genel olarak ortak özelliklere sahiptir.
Aynı gaye, hedef ve amaçlar doğrultusunda mücadele ettikleri ve aynı inancın
gereği benzer bir İslami yaşam sergiledikleri gibi, temel konularda da aynı
ortak görüşleri paylaşmaktadırlar. Bunun gibi, karşılaştıkları sorun ve
problemler de benzerdir. Bütün bu benzerlik ve ortak noktalardan dolayı bir
coğrafyada ortaya çıkan bir İslami hareketin; davet şekli, cemaatleşme metodu,
yöntem ve taktikleri ve mücadele sürecindeki bütün olumlu veya olumsuz
tecrübeleri, eş zamanlı olarak diğer parçalardaki İslami hareketler veya
sonradan gelen İslami hareketler için ya örnek teşkil etmiş, ya tecrübe olmuş
veya miras olarak kalmıştır. Bu anlamda İslam tarihi boyunca ümmet içinde ortaya
çıkıp mücadele eden bütün İslami cemaat ve hareketler, dolaylı veya dolaysız
olarak birbirlerinin uzantısı ve her biri bir öncekinin mücadeledeki varisi
niteliğindedir diyebiliriz.
[
Geri Dön
]
|