Cemaat olarak biz, gerek ümmet düzeyinde ve gerekse de yerel düzeyde olsun,
faaliyete başladığı günden itibaren net bir şekilde İslamiliğini orataya koyan
ve kendisini bu şekilde deklare eden, samimi bir şekilde İslam’a hizmet eden ve
İslam’ın hakimiyetini amaç edinen, İslami nasslara dayanan temel itikadi, ibadi
ve ahlaki prensiplerle tersleşmeyen, gayr-ı İslami yerel veya uluslararası
güçlerin kendi amaç ve hedefleri doğrultusunda oluşturduğu bir hareket olmayıp
her yönüyle bağımsız olan, zulüm rejimlerine düşmanlığını açıkça ifade eden,
İslami mücadeleyi sekteye uğratmak ve engellemek için İslam düşmanlarının elinde
bir araç durumuna düşmeyen, her grup, cemaat veya hareketi kardeş bilir, bu
cemaat ve hareketlerle, İslam’ın öngördüğü kardeşlik hukuku çerçevesinde samimi
ilişki içinde olmayı ve İslam’a hizmet yolunda iyilik ve takva üzerinde
yardımlaşmayı İslami bir sorumluluk ve şer’i bir görev olarak kabul ederiz.
İslami inancımız ve bu inancımızın mücadeleye yansıması olan cemaatsel
ilkelerimiz gereği, faaliyetlere başladığımız ilk günden şimdiye kadar her zaman
kendimize düşman olarak tağuti zulüm rejimlerini görmüşüzdür. Varlık sebebimiz,
gayr-ı İslami Laik Kemalist zulüm rejimine karşı mücadeledir. Bütün İslami grup
ve cemaatlerin kendi aralarında her türlü ihtilaf ve çatışmalardan uzak
durmaları gerektiği, aksi taktirde aralarında meydana gelecek herhangi bir
çatışma veya düşmanlığın zulüm rejiminin faydasına olacağına inanmışızdır.
İslami inanç ve cemaatsel ilkelerimiz gereği, sürekli olarak İslami grup ve
cemaatler arası dostluk ve kardeşliğe büyük önem vermişizdir. Rejimin İslami
gruplar arasındaki fikir, düşünce ve bakış farklılıklarını derinleştirerek, bu
farklılıkları çatışma ve düşmanlığa dönüştürmek için sürekli çaba sarf ettiği ve
fırsat kolladığı gerçeğini göz önünde bulundurarak, böyle bir durumun
yaşanmaması için sorumluluk duygusuyla hareket etmiş ve sürekli çaba sarf
etmişizdir.
Sadece İslami gruplarla değil, rejime karşı mücadele eden diğer gruplarla da
çatışmanın rejimin faydasına, çatışan grupların zararına olacağını düşünüyoruz.
İsmi, ideolojisi ve siyasi eğilimi ne olursa olsun, aynı coğrafyada mücadele
eden, ortak sorunlarla boğuşan ve ortak düşmanla yüz yüze bulunan bütün grup,
cemaat ve hareketlerin, gerekirse düşünsel ayrılıklarını ve ihtilaflarını bir
kenara bırakıp asgari müştereklerde anlaşarak, birbirleri ile çatışmadan uzak,
ortak düşmanları olan zulüm rejimine karşı mücadele etmeyi kendilerine prensip
edinmeleri ve bu anlayışla birbirlerine yaklaşımda bulunmaları gerektiğine
inanıyoruz.[
Geri Dön
] |