Laik Kemalist rejim, kuruluşundan günümüze kadar, İslamı toplumsal alan dışına
itmek ve etkisizleştirmek amacıyla İslam’a ve Müslümanlara karşı genel bir
sindirme politikası izlemiştir. Kemalist rejim, kendisine düşman ve tehlike
olarak gördüğü İslamı sadece yönetimden uzaklaştırmakla kalmamış, İslam’ın
kültürel varlığına ve toplumda bireysel olarak yaşanmasına dahi tahammül
etmemiştir. İslam ve Müslümanlara karşı olan kin ve nefretinden dolayı, İslam’ın
fert ve toplum hayatından uzaklaştırılması doğrultusunda sürekli ve aralıksız
bir mücadele yürütmüştür. Bu tutum ve uygulamalarından dolayı tarihi süreç
içerisinde Müslüman halk, büyük acılar çekmiş ve mağdur edilmiştir.
TC, kuruluşunun ilk dönemlerinde İslam’a karşı sergilediği katı tutumuna ve
Müslümanlara karşı uyguladığı baskı ve zulüm politikalarına ilaveten, gelecekte
İslam’ın yeniden toplumsal hayatta etkinlik kazanmasının önüne geçmek, halkın
İslami uyanışına ve bilinçlenmesine engel olabilmek için dini hizmetleri
kurumlaştırarak kendi kontrolüne alıp organize etmiş ve bu doğrultuda uzun
vadeli plan ve programlar uygulamaya koymuştur. Bu hedeflerine ulaşmak için
bütün güç ve imkanlarını kullanmıştır. Bütün bu çabalarıyla, kamusal alan dışına
itilmiş, kendisi için tehlike olmaktan çıkmış ve zararsız hale getirilmiş,
ehlileştirilmiş ve özünden uzaklaştırılmış bir İslami anlayış ve bu anlayışın
şekillendirdiği pasif, uyuşuk, tepkisiz, toplumsal ve siyasi meselelere ilgisiz,
rejimin uygulamalarının doğruluğunu ve İslamiliğini sorgulamadan boyun eğen ve
itaat eden bir insan tipi ve böyle insanlardan oluşan bir toplum oluşturmayı
amaçlamıştır.
TC, tarihi süreç içerisinde, toplumda yerleştirmek istediği din anlayışına
aykırı olan, siyasi amaç ve hedeflerine uygun düşmeyen İslami düşünce sahibi
fert ve hareketlere karşı çok sert davranmış, acımasızca üzerlerine gidip imhaya
çalışmıştır. Kemalist Rejimin oluşturduğu zulüm ortamının zor şartlarında, bütün
olumsuzluk, yokluk ve imkansızlıklara rağmen sadece İslam’a hizmeti amaçlayan ve
rejime zarar verebilecek örgütlü siyasi faaliyetleri olmayan fert ve gruplara
karşı da aynı tutum içinde olmuştur. Kendisi için tehlike olarak gördüğü İslami
hareketlerin güç ve kuvvet kazanmalarına fırsat vermeden, yoğun baskılarla
etkisizleştirmeye ve sindirmeye çalışmıştır. Aynı zamanda, bu İslami hareketleri
asli mecralarından uzaklaştırmak ve dejenere etmek için her türlü fitne, hile ve
oyuna başvurmuştur. Müslüman halkın özlem ve arzularını dile getiren İslam
alimlerini, İslami şahsiyetleri ve hareket önderlerini sürekli karalamış, halkın
gözünden düşürmeye çalışmıştır.
Özellikle Kürdistan ve Müslüman Kürt halkı söz konusu olunca, faşist, ırkçı,
inkarcı ve asimilasyoncu karakterinden dolayı Kemalist rejimin zulmü daha da
katmerleşmiştir. TC, Kürdistan’da genel olarak bütün halka karşı sistemli zulüm
politikaları yürütmekle beraber, özel olarak da baş gösteren İslami kıyam ve
halk hareketlerine karşı imha amaçlı saldırı ve operasyonlar gerçekleştirmiştir.
Hatta rejime karşı örgütlü bir faaliyet yürütmedikleri ve fiili bir kıyam
teşebbüsü içinde olmadıkları halde, sadece İslamı tebliğ ve toplumu irşat amaçlı
bireysel faaliyet yürüten bir çok İslam alimi ve önemli şahsiyet, acımasız bir
şekilde baskı ve işkencelere tabi tutulmuştur. Bunların çoğu zindanlara atılmış,
bir kısmı şehid edilmiş ve çok sayıda insan da sürgüne gönderilmiştir. Ancak,
son bir asırdır Kürtlere karşı aralıksız bir şekilde sürdürülen baskı ve
sindirmelere, zulümlere ve kültürel dejenerasyonu amaçlayan asimilasyoncu
politikalara rağmen, Müslüman Kürt halkı rejime entegre edilememiş, İslami
inanç, kültür, yaşam ve değerlerini muhafaza etmiştir.
Kürdistan’da doğup büyüyen her insan, ya direkt olarak kendisi bu zulümleri
yaşamış, ya bu zulümlere tanıklık etmiş veya büyüklerinden yaşadıkları ve tanık
oldukları zulüm uygulamalarıyla ilgili binlerce olay duymuştur. Özellikle TC’nin
kuruluşunun ilk dönemlerinde, Kürdistan’da gerçekleştirilen zulümlerin canlı
tanığı olan insanların bir kısmı halen hayattadır. Eğer gerçek anlamda tarafsız
bir şekilde, bilimsel, tarihi ve arkeolojik bir araştırma ve çalışma yapılır,
geçmişte yaşanmış olaylar ve işlenmiş zulümlerin mağdurları ve tanıkları
dinlenirse, o karanlık dönemde yapılan zulümler bütün çıplaklığıyla gün yüzüne
çıkacaktır. Böylece, TC’nin zulüm tarihi net bir şekilde gözler önüne serilecek,
herkesi şaşırtacak derecede gerçekler aydınlığa kavuşacaktır.
TC, sürekli olarak Müslüman Kürtlere hem İslami ve hem de Kürt kimliklerinden
dolayı zulmetmiştir. Aynı şekilde, diğer rejim muhalifi Kürtler de hem ideolojik
kimliklerinden ve hem de Kürt kimliklerinden dolayı zulüm görmüşlerdir. Ancak
Müslüman Türkler ile diğer rejim karşıtı Türkler ise, ya sadece İslami
kimliklerinden veya sahip oldukları ideolojik düşüncelerinden dolayı haksızlık
ve zulme uğramışlardır. Böylece, bu ırkçı ve ayırımcı tutum nedeniyle rejim
muhalifi Kürtler, laik şovenist Kemalist rejim tarafından sürekli olarak her iki
kimliklerinden dolayı iki yönden zulme uğramış ve mağdur edilmişlerdir.
TC, kuruluşundan günümüze kadar özellikle Kürdistan’da baş gösteren İslami ve
insani hak taleplerine karşı silah kullanarak çok şiddetli tepki göstermiştir.
Halkın, İslami ve insani taleplerini ortaya koymaması ve suskun kalması için
sürekli olarak baskı ve sindirme politikası uygulamıştır. Silah zoruyla bastırma
ve imha amaçlı uygulamaları en belirgin politikası olmuştur. Bu anlamda TC’nin
tarihi, tam anlamıyla karanlık bir zulüm tarihidir. Bugüne kadar zulmün her
çeşidinin yapıldığı bu karanlık döneme ilişkin dar kapsamlı bazı çalışma ve
araştırmalar yapılmıştır. Bu dar kapsamlı araştırma ve çalışmalar her ne kadar
tarihi gerçekleri tümüyle ortaya koymuyorsa da, TC’nin değişik dönemlerde
yaptığı zulüm ve baskı uygulamalarına ışık tutacak nitelikte olup yeterince
bilgi vermektedir. TC’nin genelde bütün Türkiyeli Müslümanlara, özellikle de
Kürdistan Müslüman halkına karşı zalimce uygulamaları hakkında söylenecek çok
şey vardır. Ancak bu konu, başlı başına ele alınması gereken geniş bir konu
olduğundan, burada bu tarihi olayların detaylarına girmiyor, sadece değinip
geçiyoruz.[
Geri Dön
] |