PKK, Kürt sorunu eksenli, Marksist-Leninist ideolojik temelli olarak Kuzey
Kürdistan’da ortaya çıkan Kürt örgütlerinin en belirgin olanıdır. Kürtleri
temsil hakkını ve Kürt sorununu kendi inhisarında gören, günümüze kadar bu
sorunun sırtından varlığını sürdüren ve bu doğrultuda siyaset yapan PKK’nin,
ortaya çıktığı günden şimdiye kadar ki mücadele pratiğine bakılacak olursa, Kürt
halkını temsil etmekten, haklarını savunmaktan ve sorunlarına çözüm bulmaktan
çok uzak olduğu görülecektir. Bu parti, gayr-ı İslami ideolojisi bir yana, uzun
süreli mücadelesinde takip ettiği yanlış politika ve stratejiler ile uyguladığı
gayr-ı insani taktikler neticesinde, Müslüman Kürt halkının özgürlüğü ve
kurtuluşu doğrultusunda bir başarı gösteremediği gibi, halkın toplumsal
yapısına, değerlerine, inanç ve kültürüne de büyük darbeler vurmuştur. Kürt
halkının haklı talepleri hususunda samimiyetsiz, kaypak ve ilkesiz bir seyir
çizgisi izlediği, Kürt halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı gibi bir endişesinin
olmadığı bugün geldiği noktada daha net bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Derinlemesine bir inceleme ve araştırmaya gerek duymadan, sadece PKK’nin
mücadele seyrinde bugün ulaştığı son nokta olan Kemalist çizgideki duruşunu,
TC’nin hizmetine girmek ve ğulamlık payesini elde etmek için can atışını ve bu
doğrultudaki yoğun çabaları göz önünde bulundurulursa, bugüne kadar kendi
inhisarında gördüğü ve sözde mücadelesini verdiği Kürt halkının davası hususunda
ne kadar samimiyetsiz olduğu ve şimdiye kadar Kürt sorununu kendi ilhadi
ideolojisine ve örgütsel çıkarlarına nasıl malzeme yaptığı açıkça görülecektir.
PKK’nin enternasyonalizm, komünizm ve sosyalizmden ulusalcılık ve
milliyetçiliğe, oradan liberalizm ve laikliğe, oradan demokratik cumhuriyete ve
Kemalizm’e, oradan da Amerika ve İsrail muhipliğine baş döndürücü bir hızla
geçiş ve atlayışı, ortama ve şartlara göre renkten renge bürünmesi, gömlek
değiştirir gibi isim ve program değişikliği yapması, günübirlik oportünist bir
politika izlemesi, çizgisiz, kaypak ve ilkesiz bir parti olduğunu açıkça
göstermektedir.
PKK’nin içine girdiği bu durumun ve geldiği noktanın bizce pek şaşılacak bir
yanı yoktur. Eğer sorun sadece PKK’yi bağlayan ve ilgilendiren bir sorun
olsaydı, fazla önemsemez ve üzerinde durmaya değer bir sorun olarak görmezdik.
Ancak, meseleyi önemli kılan PKK’nin bütün bu ihanetine, teslimiyetçi ve
işbirlikçi tutumuna rağmen, bazı güç odaklarının Kürt sorununu PKK’ye
endekslemeye çalışmalarıdır. Bu güç odakları ısrarla PKK’yi Kürt halkının tek
temsilcisi ve Kürt sorununu da PKK’nin tekelinde göstermek için özel çaba
harcamaktadırlar. Kürt halkının büyük çoğunluğu tarafından sevilmeyen ve kabul
görmeyen PKK’nin, bu şekilde bilinçli olarak Kürt sorunuyla eşanlamlı anılması
ve gündemde tutulması, Kürt halkına yapılan büyük bir haksızlık olduğu gibi,
Kürt davasına da ihanettir. Bununla, Kürt halkının haklı talep ve isteklerinin
içi boşaltılarak, meşru mücadelesi asli mecrasından uzaklaştırılmak
istenmektedir. Bu doğrultuda sahnelenen senaryolar, Kürt halkının ne kadar vahim
ve ciddi bir durumla yüz yüze olduğunu göstermektedir.
PKK, çeyrek asırdır sözde Kürdistan’ın bağımsızlığı, Kürt halkının özgürlüğü ve
kurtuluşu uğruna; Emperyalizme, sömürgeciliğe, zulüm ve adaletsizliğe karşı
mücadele adı altında on binlerce Kürt insanını peşinden koşturup dağlarda
savaştırdı. Aralarında binlerce masum ve günahsızın da bulunduğu binlerce
insanın ölümüne sebep olan ve bölgeyi kan gölüne dönüştüren PKK’nin bu
savaşının, Kürtlerin kurtuluşu ve Kürdistan’ın bağımsızlığıyla bir ilgisinin
olmadığı Apo’nun yakalanmasıyla daha net bir şekilde ortaya çıktı. Apo,
işbirlikçi ve teslimiyetçi tavrını şahsıyla sınırlandırmayıp, PKK’yi de peşinden
sürükleyerek, Kemalist rejimin milis gücü haline dönüştürme sürecini başlattı.
Böylece, Kürt sorununu bugüne kadar kendi ilhadi ideolojilerine malzeme
yapanlar, şimdi de şahsi çıkarları ve siyasi ikballeri için bir araç ve pazarlık
unsuru olarak kullanmak istemektedirler. Müslüman Kürt halkının gözü önünde
gerçekleşmekte olan bu ihanet, zillet ve onursuzluk durumu, Apo ve partisinin
gerçek mahiyetini ve içyüzünü net bir şekilde ortaya koyduğu gibi, halkın PKK
gerçeğini tüm çıplaklığıyla görüp tanımasını da sağlamaktadır.
[
Geri Dön
] |