Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

KENDİ DİLİNDEN HİZBULLAH - 30.BÖLÜM

HİZBULLAH-PKK ÇATIŞMASI SONRASINDA PKK’NİN İÇİNE DÜŞTÜĞÜ KÖTÜ DURUM VE KAYIPLARI

PKK, 1992’lere kadar elde ettiği başarı ve kazanımlarını akıllıca koruma ve devam ettirme becerisini gösteremedi. Uyguladığı yanlış strateji, taktik ve siyasetlerle bu kazanımlarını heba etti. Kazandığı mevzilerini kaybedip gerilemesine sebep olacak tarihi hatalar yaptı. Bu hataların en önemlisi Cemaate zalimce bir imha savaşı dayatmasıydı. Cemaatle çatışma öncesinde PKK’yı uyarmış ve başlayacak bir çatışmanın her iki tarafın zararına, TC’nin faydasına olacağını söylemiştik. Olaylar, düşündüğümüz ve öngördüğümüz şekilde gelişti. PKK, Hizbullah ile çatışmaya girdikten sonra TC, rahat bir nefes alarak, ortaya çıkan bu yeni durum ve şartlardan yeterince istifade etti.

Eğer 1992 öncesi, yani Hizbullah-PKK çatışması öncesi dönemde PKK’nin durumunu, 1992 sonrası yani Hizbullah ile çatışma sürecine girdikten sonraki durumuyla karşılaştıracak olursak, PKK’nin stratejik ve taktik hatası sonucu Hizbullah’a dayattığı savaş neticesinde, 1992 yılından sonra nasıl kötü bir duruma düştüğünü ve kan kaybına uğradığını, nasıl tarihi bir fırsatı elinden kaçırdığını ve lehine işleyen süreci aleyhine çevirdiğini net bir şekilde görebileceğiz.

Hizbullah-PKK çatışmasıyla PKK amaçladığı hedeflerine ulaşamadığı gibi, olaylar arzulamadığı, öngörmediği ve beklemediği şekilde aleyhine gelişmeye başladı. Bu anlamda 1992 yılına kadar PKK açısından zirveye tırmanma dönemi olarak adlandırılabilirken, 1992 sonrası dönem zirveden baş aşağı düşüş ve gerileme dönemi olarak adlandırılabilir. PKK’nin 1992 sonrası dönemde içine düştüğü kötü durumunu ve kayıplarını maddeler halinde kısaca şöyle sıralayabiliriz:

-PKK, Cemaatle çatışmaya girdikten sonraki süreçte öngördüğü ve düşündüğü gibi Cemaatı imha edemediği gibi, başarı sayılabilecek hiçbir kazanım da elde edemedi. Aksine Cemaatle savaşında hiç ummadığı şekilde ağır darbeler yedi. Cemaatın başarılı direnişi ve eylemleri karşısında etkinliği kırıldı ve gerileme sürecine girdi. Bunun sonucunda, o güne kadar bölge halkı üzerinde baskı ve silah zoruyla kurduğu otorite sarsıldı. Çatışmalar uzadıkça kayıpları daha da arttı ve hızlı bir şekilde güç kaybetmeye başladı.

-Parti, gerilla ve cephe örgütlenmesini tamamlamış, bu örgütlenmesi sayesinde bölge genelinde etkin ve yoğun bir faaliyet yürüten PKK, Hizbullah ile çatışma sürecinin başlamasından sonra bütün bu yoğun ve etkin faaliyetlerini yürütemez hale geldi. Bazı alanlardaki faaliyetleri ya tamamen son buldu ya da zayıf ve etkisiz bir seviyeye geriledi.

-1992 öncesinde Kürdistan genelinde bir çok alanda rahat ve korkusuzca hareket edebilen, yerleşim alanlarına istediği zaman girip çıkan gerilla güçleri, Hizbullah ile çatışmaların başlamasıyla eskisi gibi rahat hareket edemez hale geldiler. Hizbullah ile çatışma yaşadıkları alanlara ya giremiyor veya bu alanlardaki etkinliklerini kaybederek alanı terketmek zorunda kalıyorlardı.

-PKK, içine düştüğü kötü durum neticesinde 1992 öncesinde olduğu gibi kırsal alanda rahat hareket edemiyor ve köylere korkusuzca girip çıkamıyordu. Dolayısıyla bu alanlarda eskisi gibi etkin örgütsel faaliyetler yürütemiyor ve birçok ihtiyacını karşılayamıyordu. Hizbullah ile ilişkileri olmadığı halde, PKK’nin Hizbullah karşısında içine düştüğü zafiyeti görüp bundan cesaret alan birçok köy halkı, PKK’lilerin köylerine girişlerine engel oluyordu.

-PKK’nin bütün yerleşim alanlarındaki faaliyetlerinin önemli ayağını teşkil eden, parti ile halk arasındaki iletişimde köprü görevi gören milis gücü, fonksiyonunu yitirip, eskisi gibi etkin faaliyet yürütemez duruma geldi. Bunların önemli bir kısmı Hizbullah ile çatışma sürecinin başlamasıyla etkisiz hale getirildi. Geriye kalan çok az sayıda bir kesim ise, kendi canını kurtarmak için ya dağa veya batı illerine kaçmak zorunda kaldı. Bunun sonucu olarak PKK’nin, dağdaki militanlarıyla yerleşim alanlarındaki birimleri arasında önemli ölçüde irtibat kopukluğu ve iletişim zorluğu yaşanıyordu. Bu durumun sonucu olarak PKK, yerleşim alanlarında eskisi gibi etkin faaliyet yürütemez ve eylem yapamaz duruma geldi.

-Çatışmalar öncesinde bölge genelinde yoğun bir şekilde faaliyet yürüten PKK’nin legal ve illegal düzeydeki çeşitli yan kuruluşları, Hizbullah ile çatışmalar sonrasında eskisi gibi aktif bir şekilde faaliyet yürütemiyordu. Birçok alandaki faaliyetleri önemli derecede aksadı ve gerilemeye başladı.

-PKK, Hizbullah ile çatışma öncesi dönemde çok etkin ve yoğun bir şekilde bölge genelinde gerçekleştirdiği ve serhıldan diye isimlendirdiği gösteri veya etkinlikleri eskisi gibi yapamıyor veya bu etkinliklere eskisi gibi halkın katılımını sağlayamıyordu.

-Hizbullah ile çatışma öncesi dönemde dağda ölen gerillaların cenaze törenleri için bölgenin değişik şehirlerinden ve köylerden insanları toplayıp büyük yürüyüş ve törenler yapabiliyorken, Hizbullah ile çatışma sürecinin başlamasıyla bunları yapamaz bir hale geldi. Hatta bazı alanlarda, Cemaatle çatışmalarda ölen adamları için değil cenaze törenleri, cenazelerini kaldırmada zorluk çekiyordu.

-1992 öncesinde bölge genelinde ciddi bir sorunla karşılaşmadan bir bildiriyle, çok kolay bir şekilde ve istediği zaman gerçekleştirebildiği kepenk kapatma, kontak kapatma, yürüyüş, grev ve boykot yapma, cenaze töreni düzenleme gibi eylemlerini Hizbullah ile çatışma sonrası dönemde yapamaz duruma geldi. Artık bu husustaki çağrılarına kimse kulak vermiyor ve bu tür eylemlerine katılım olmuyordu

-PKK, Hizbullah ile çatışmaya başladıktan sonra bölgenin üniversite ve orta dereceli okullarında eskisi gibi etkin faaliyet yürütemez hale geldi. Etkinliğinin kırılmasıyla bu okullardaki faaliyet ve eylemleri büyük oranda azaldı.

-1992 öncesi gibi seçimlere müdahale edemiyor, resmi partilerin bölgedeki teşkilatlarına söz geçiremiyor, istediği partiden istediği kişiyi aday gösteremiyor ve seçtiremiyordu. Daha önce korkudan PKK’den siyasi faaliyetleri için izin alma ihtiyacı duyan veya onunla anlaşmalı hareket etmek zorunda olan insanlar, artık böyle bir korku taşımıyor ve PKK’nin iznini alma ihtiyacı duymuyorlardı.

-PKK, 1992 öncesinde olduğu gibi halk anlaşmazlıklarına istediği gibi rahat bir şekilde müdahale edemiyor, halka söz geçiremiyor, halk mahkemeleri kuramıyor ve gittikçe halk üzerindeki etkinliğini kaybediyordu. İçine düştüğü bu kötü durumu gören bölge halkı da eskisi gibi sorun ve şikayetlerini PKK’ye götürmüyordu.

-PKK’nin bölge halkına karşı süregelen baskı ve zulüm politikaları halkı sindirmiş ve bezdirmişti. PKK’nin alternatifi olmadığından halk, korku ve çaresizlikten tepkisini ortaya koyamıyordu. Cemaatle çatışma sürecinin başlaması ve PKK’nin Cemaat karşısında bir etkinlik gösterememesi halkı cesaretlendirdi. Halk üzerindeki PKK korkusunun kalkmasıyla değişik kesimler, eskisi gibi PKK’nin isteklerine boyun eğmiyor, korkusuzca tepki gösterebiliyor ve eleştirebiliyordu.

-1992 öncesi dönemde PKK’ye karşı ciddi operasyonlar gerçekleştiremeyen TC, PKK’nin Hizbullah karşısında içine düştüğü zayıf durumu ve gerileme sürecini fırsat bilip etkin ve yoğun operasyonlar yapmaya başladı.

-PKK, Hizbullah ile çatışmalar öncesinde Kürdistan’ın bazı noktalarında sağladığı alan hakimiyeti veya başka bir tabirle kurtarılmış bölgeleri yavaş yavaş kaybetmeye, gerilemeye ve bazı alanlardaki hakimiyetini tümden yitirmeye başladı.

-PKK, artık eskisi gibi koruculuğa engel olamıyor, korucuları kontrol edemiyor ve söz geçiremiyordu. Bölgedeki bu yeni durumu kendi lehine kullanan ve iyi değerlendiren TC, koruculuk sistemini oturtmaya ve geliştirmeye hız verdi. Böylece bölgenin genelinde korculuk sistemini oturtarak büyük bir korucu ordusu oluşturmayı başardı.

-PKK, 1992 öncesi dönemde olduğu gibi muhaliflerine karşı teşhis, tecrit ve imha politikasını rahat bir şekilde yürütemiyordu. Cemaatle çatışmada etkinliğinin kırılmasıyla artık eskisi gibi bu cezalandırmaları yapamıyordu.

-Hizbullah-PKK çatışması sonrası dönemde PKK, daha önce olduğu gibi mahalli idareciler, etkin aileler ve aşiret reisleri üzerinde etkinlik kuramıyor, bunlara söz geçiremiyor ve bunlardan maddi kazanç sağlayamıyordu.

-Hizbullah-PKK çatışmasının başlamasıyla o döneme kadar çok rahat bir şekilde Kürdistan’da dağıtımı yapılan PKK’nin legal ve illegal yayınları artık rahat bir şekilde dağıtılamıyor, bunların dağıtımında ciddi sorunlarla karşılaşılıyordu.

-PKK, Hizbullah ile çatışma öncesinde Kürdistan’daki ihalelerden ve işadamlarından aldığı büyük orandaki paraları artık eskisi gibi rahat alamıyor, bu insanlara eskisi gibi söz geçiremiyor ve bu işleri kontrol edemiyordu.

-Hizbullah-PKK çatışması öncesinde çok rahat bir şekilde dağa göndermek için insan topluyor ve bunları düğüne gönderir gibi dağa gönderiyordu. Ancak çatışmalarda Cemaate karşı bir etkinlik gösterememesi sonucu halkın üzerindeki etkinliğinin kırılması ve korkusunun kalkmasıyla artık bunu rahat yapamıyordu. Bundan dolayı PKK’ye katılımlar yok denecek kadar azaldı.

-Hizbullah ile çatışma döneminde gerileme sürecine giren PKK, eskisi gibi bölge halkından vergilendirme veya cezalandırma adı altında büyük oranda para toplayamaz hale geldi. Halk bu isteğini yerine getirmiyor ve eskisi gibi para vermiyordu.

-Hizbullah ile çatışma öncesinde PKK’nin sürgün adı altında bölgeden kovduğu veya baskılara dayanamayıp kendileri bölgeden kaçan bir çok kişi, grup ve aile, Hizbullah-PKK çatışması sonrasında bölgede PKK’nin etkinliğinin kırılmasıyla tekrar bölgeye geri dönmeye başladılar. Meydana gelen ortamdan cesaret alan bu insanlar eskisi gibi korkudan sükut etmiyor, PKK’ye tepki gösteriyor ve açıktan tavır alabiliyorlardı.

-Hizbullah-PKK çatışması öncesinde bölge genelinde PKK’nin her hususta etkinliği ve hakimiyeti hissediliyordu. Ancak, Cemaat ile çatışma neticesinde büyük oranda güç ve etkinliği kırılınca, bölge genelindeki hakimiyeti de sarsılmaya başladı. Birçok yerleşim alanında üstünlük Hizbullah’a geçti. Artık halk Hizbullah’ın sözünü dinliyor, karşılaştığı bir çok sorun ve anlaşmazlığı çözmek için Hizbullah’a başvuruyordu.

-PKK ile inanç ve düşünce ayrılığı içinde olan birçok insan, daha önce tavır ve eylemlerinden devlet istifade etmesin diye PKK’nin birçok zulüm ve yanlış uygulamasını sineye çekip suskun kalıyordu. Bu insanlar, PKK’nin Hizbullah’a açtığı haksız savaş sürecinin başlaması ve PKK’nin bir başarı elde edememesi neticesinde oluşan ortamdan cesaret alarak, o güne kadar devam eden bu sükut ve tepkisizliğin yanlış ve gereksiz olduğunu düşünerek, PKK’ye karşı daha belirgin bir şekilde tavır takındılar. Bunlardan bir kısmı mütedeyyin insanlar oldukları için İslami inanç ve düşüncelerinden dolayı Cemaatten yana tavır takındılar. Diğer bir kısmı ise, PKK ile var olan ideolojik ihtilafları veya bireysel sorunlarından dolayı PKK’ye muhalefet edip, tavır ve tepkilerini açıkça ortaya koymaya başladılar.

[ Geri Dön ]

İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git