BİRLİKTELİK SÜRESİNCE BU GRUBUN ART NİYETLİ VE MÜNAFIKÇA HAREKETLERİ
Bu grubun böylesine önemli ve hayati bir mesele olan bu birliktelikte dürüst ve
samimi olmadığı, ilk günden itibaren hesaplı ve kötü niyetli olarak böyle bir
yaklaşım içinde olduğu, bir müddet sonra su yüzüne çıktı. Cemaatin, dava
endişesiyle, İslam’a hizmet etmeleri ve çalışmalar içinde yetişip gelişmeleri
için kendilerine verdiği yetki ve sorumlulukları, sunduğu fırsat ve imkanları su
istimal edip, süreç boyunca münafıkça ve sinsice kendi grupçuklarının çıkarı
doğrultusunda ve Cemaatın aleyhinde kullandıkları anlaşıldı. Cemaatın
kendilerine hazırlayıp sunduğu bu ortam ve imkanları ganimet bilip, kendilerine
bırakılan sorumluluk alanlarında her türlü fitne, bozgunculuk, tahrip ve nifak
çalışması yaptıkları net olarak ortaya çıktı.
Meğer beraberlik süreci boyunca İslam’a hizmet etsinler diye kendilerine
bırakılan faaliyet alanlarında muhatap oldukları insanlara, sanki var olan ve
gelişen bu mücadele ve imkanlar kendi grupçuklarının eskiden beri süre gelen
çalışmasının devamı ve semeresiymiş şeklinde bir görüntü vererek, kendilerini
olduğundan farklı lanse ederek, yaklaştıkları ve ilgilendikleri insanlara davayı
ve mücadeleyi değil, kendilerini anlatıp, kabullendirip sevdirmeye ve etkinlik
kurmaya çalışmışlar. İslami endişe, samimiyet, takva ve davaya hizmet
anlayışından uzak bir şekilde hareket edip, hedef aldıkları kişi veya kişilerin
bireysel ve psikolojik durumlarını, bu konulardaki bilgisizlik ve
tecrübesizliklerini kendi şeytani emelleri için istismar ederek, ortamı uygun
gördüklerinde fırsatı değerlendirip bu insanları Cemaatten koparmak için
münafıkça yaklaşarak bozgunculuk yapmışlar.
Bu şekilde, süreç boyunca yaptıkları nifak ve bozgunculuk faaliyetleri
neticesinde kendilerince müsait buldukları veya kendi grupçuklarına
kazandırabileceklerine inandıkları herkese münafıkça yaklaşıp; “Gerçek anlamda
biz farklı ve birbirinden ayrı iki cemaatiz. Varolan bu çalışma ve faaliyetler
bizim eskiden beri devam eden grubumuzun çalışmasıdır. Durumunuzun ve
geleceğinizin netlik kazanması ve çalışmaların çakışmaması için bu iki Cemaatten
birisiyle beraber olma hususunda kararınızı vermeniz ve tercihinizi yapmanız
gerekir” diyerek bu insanları iki seçenekten birini tercihe zorlamışlardı. Bu
grubun bu tür tekliflerine muhatap olan Müslümanların çoğu Diyarbakır’a
üniversiteye ilk geldiklerinde, ya geldikleri yerlerdeki Cemaat çalışmaları
içinden geliyorlardı veya Cemaat mensupları ve dostlarının tavsiyeleri üzerine
direkt Cemaatın Diyarbakır’daki yapısına, kendileriyle ilgilenilsin diye
gönderilen insanlardı. Bunlardan bir kısmı ise, bu bütünleşme süreci öncesinde
üniversiteye gelen, Diyarbakır’da Cemaatın öğrenci evlerinde kalan ve
programlarına katılan öğrencilerdi. Bu şekilde teklif götürdükleri insanların
çoğu önceden iki ayrı grup çalışmasının olduğunu ve sonradan bu iki grubun böyle
bir bütünleşmeye gittiğini bilmiyorlardı.
Bu olaylara şahit olan ve böyle bir teklifle karşılaşan bazı Müslümanlar ise,
bunların yaptıklarının ve söylediklerinin doğru olmadığını, gerçeğin tamamen
bunun aksi olduğunu bildiğinden, büyük bir üzüntü ve moral bozukluğu içinde
durumu Cemaate bildirdiler. Olayların gelişimini ve bu grubun tarihçesi hakkında
bilgiye sahip olmayan, böyle bir ayrılık ve ihtilafın olabileceğini hayal bile
etmeyen bir çok Müslüman ise, böyle bir durumla karşılaşınca hayal kırıklığına
uğrayıp, yapıları bunu kaldırmaya müsait olmadığından, bu insanların çirkin ve
tahripkar davranışları yüzünden ruhi çöküntü içine girerek davadan soğuyup
faaliyetleri terk ederek kenara çekildiler. Böyle bir teklif ve ayrılık
düşüncesiyle karşılaşınca derinden etkilenmeleri çok normaldı. Çünkü o güne
kadar bu grubun geçmişi, yaşanılan olayların gerçeği, başlatılan birlikteliğin
şekli, zamanı ve detayları hususunda Cemaat onlara hiçbir açıklama yapmamış ve
böyle bir bilgilendirmeye ihtiyaç duymamıştı.
Böylece, bu insanların başlatılan vahdet ve bütünleşme sürecine vefa göstermeyip
ihanet ettikleri, İslami kardeşlik ve dürüstlükle bağdaşmayan bir şekilde süreç
boyunca Cemaat tabanını teşkil eden ve faaliyetler içinde olan bir çok
Müslüman’a münafıkça yaklaşarak, Cemaatı karalayıp, faaliyetlerini engellemek ve
etkisizleştirmek için bozgunculuk yaptıkları ve ileriye dönük şeytani hesaplar
peşinde oldukları Cemaat tarafından anlaşıldı.
[
Geri Dön
]
|