NİFAK GRUBUNUN ARABULUCULUK GİRİŞİMİNDE BULUNAN MÜSLÜMANLARI ENGELLEMESİ
Özellikle vurgulayarak belirttiğimiz gibi bu çatışma, bizim istemediğimiz,
arzulamadığımız, karşı olduğumuz ve özenle kaçındığımız bir şeydi. Böyle bir
çatışmanın çok kötü yansımaları olacağını, hem Cemaate ve hem de Türkiye’deki
bütün Müslümanlara zarar vereceğini, bu çatışmadan İslam düşmanlarının istifade
edeceğini ve bunu Müslümanların aleyhine kullanacaklarını biliyorduk. Bundan
dolayı bu çatışmanın başlamaması için gösterdiğimiz çabaya ilaveten, çatışmalar
başladıktan sonra da en az zararla son bulması için bütün samimi girişimlere
olumlu yaklaşımda bulunduk. Bu çatışmalardan muzdarip olan samimi bazı
Müslümanlar, İslami sorumlulukları ve duyarlılıkları gereği bu çatışmaların son
bulması için arabuluculuk yapmak istiyorlardı. Sadece Allah rızasını gözeterek
bölge dışından gelip arabuluculuk yapmak isteyen bu Müslümanların girişimi,
nifak grubu tarafından komplolarla bilinçli bir şekilde engelleniyordu. Bağlı
bulundukları ve beslendikleri derin devlet ve ona bağlı istihbarat örgütleri bu
grubu yönlendirmekle kalmıyor, çatışmaların durmaması ve daha da alevlenmesi
için her yolu kullanıyorlardı.
Cemaat ile nifak grubu arasında süren çatışmanın durdurulması ve bu soruna bir
çözüm yolu bulunması amacıyla İstanbul’dan bir grup Müslüman Batman’a gelmiş,
Cemaat mensuplarına misafir olmuştu. Bu Müslümanlar, çok samimi ve iyi niyetli
bir şekilde, çatışmaların son bulması amacıyla Cemaatle görüşmelerde bulunmak
istiyorlardı. Bunların gelişi Batman’daki Cemaat mensupları tarafından Cemaat
merkezine bildirildi. Cemaat, gelen bu Müslümanları tanıdığından ve
samimiyetlerinden şüphe etmediğinden, Batman’daki Cemaat sorumlularına
gönderdiği talimatla bu Müslümanların dostça ve samimi bir şekilde ağırlanmasını
ve kısa sürede kendileri ile görüşmenin yapılacağını bildirdi. Ancak o
Müslümanlar, Cemaatle görüşmeyi beklemeden kısa bir süre sonra çekip gittiler. O
dönemde bu davranışlarına neyin sebep olduğunu anlayamadığımız gibi, hiçbir şey
söylemeden ve görüşmeyi beklemeden aniden çekip gitmelerine de bir anlam
veremedik. Cemaat mensupları bir yanlışlık yapmış veya kusur işlemiş
düşüncesiyle, bu misafirlerle muhatap olan, onları ağırlayan ve görüşen bütün
arkadaşlardan Cemaat, yazılı bir şekilde savunma istedi ve olayı soruşturdu.
Ancak o zaman olay aydınlığa kavuşmadı ve bir neticeye varılamadı.
Çatışmalar neticesinde bu grup etkisiz hale getirilip dağılınca, Cemaat
tarafından sorgulanan bu nifak grubu elemanlarının yaptıkları itiraflarla; Bu
grubun, TC’nin kontrolünde, Cemaatin önünü kesmek, Müslüman kamuoyu nezdindeki
itibarını zedeleyip etkisiz hale getirmek, kazanım ve başarılarını bertaraf
etmek için planlı bir şekilde derin devlet ve ona bağlı güçler tarafından
Cemaatle çatışma içerisine itildiği gerçeğini öğrenmekle beraber, bu çatışmanın
önlenmesi doğrultusunda arabuluculuk girişiminde bulunmak amacıyla Batman’a
kadar gelen o Müslümanlara karşı kurulan komplonun mahiyetini ve bu olayla
ilgili gelişmelerin içyüzünü de öğrenme imkanımız oldu.
Cemaat tarafından sorgulanan nifak grubunun bir elemanı, Batman’a gelen bu
Müslümanların bu samimi girişimini engellemek için kurdukları komployu şu
şekilde izah etti; “O dönemde Zeki Savaş Batman’da benim evimde saklanıp
barınıyor ve Batman’daki Cemaat mensuplarına yönelik silahlı eylemleri buradan
idare ediyor ve yönlendiriyordu. Bu arada bir grup Müslümanın arabuluculuk
yapmak amacıyla İstanbul’dan Batman’a geldiğini, İstanbul’dan birileri telefonla
Zeki Savaş’a bildirdi. Hem İstanbul’dan aldığımız bilgiler ve hem de Batman’da
yaptığımız araştırmayla bu misafirlerin kaldığı evi öğrendik. Zeki Savaş, benim
evimden ve benim de bulunduğum bir esnada o eve telefon açtı. Ev sahibi
şüphelenmesin ve misafirleri telefona çağırsın diye, İstanbul’dan aradığını ve
evinde bulunan misafirlerin arkadaşı olduğunu söyleyerek, bir misafirin ismini
verip onu telefona çağırttı. Telefona gelen şahsa “Hizbullah adına arıyorum.
Eğer bugün Batman’ı terk etmezseniz ve hemen çekip gitmezseniz hepiniz
öldürüleceksiniz. Sizi ikaz ediyoruz. Eğer bu söyleneni yapmasanız günah bizden
gitti” şeklinde tehdit etti” diyerek, o güne kadar karanlıkta kalan ve
netleşmeyen bu olayı aydınlığa kavuşturdu. Bu şahsın itirafı neticesinde o
dönemde bu Müslümanların niçin aniden çekip gittiklerini öğrenmiş olmakla
beraber, nifak grubunun bu doğrultudaki girişimlerini, tezgahladıkları komplo ve
oyunlarının iç yüzünden de haberdar olduk.
[
Geri Dön
]
|