Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah'in izni olmaksizin hiçbir musibet isabet etmez. Kim Allah'a inanirsa, Allah onun kalbini dogruya götürür. Allah her seyi bilendir. Tegabün/11

Bir Hadis:
Biat etmeyerek ölen kimse cahiliyet zamanında ölmüş gibi olur. Müslimin diğer bir rivayetinde; Cemaatten ayrılarak ölen kimse cahiliyet zamanında ölmüş gibi olur.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

KENDİ DİLİNDEN HİZBULLAH - 55.BÖLÜM

NİFAK GRUBUNUN ARABULUCULUK GİRİŞİMİNDE BULUNAN MÜSLÜMANLARI ENGELLEMESİ

 Özellikle vurgulayarak belirttiğimiz gibi bu çatışma, bizim istemediğimiz, arzulamadığımız, karşı olduğumuz ve özenle kaçındığımız bir şeydi. Böyle bir çatışmanın çok kötü yansımaları olacağını, hem Cemaate ve hem de Türkiye’deki bütün Müslümanlara zarar vereceğini, bu çatışmadan İslam düşmanlarının istifade edeceğini ve bunu Müslümanların aleyhine kullanacaklarını biliyorduk. Bundan dolayı bu çatışmanın başlamaması için gösterdiğimiz çabaya ilaveten, çatışmalar başladıktan sonra da en az zararla son bulması için bütün samimi girişimlere olumlu yaklaşımda bulunduk. Bu çatışmalardan muzdarip olan samimi bazı Müslümanlar, İslami sorumlulukları ve duyarlılıkları gereği bu çatışmaların son bulması için arabuluculuk yapmak istiyorlardı. Sadece Allah rızasını gözeterek bölge dışından gelip arabuluculuk yapmak isteyen bu Müslümanların girişimi, nifak grubu tarafından komplolarla bilinçli bir şekilde engelleniyordu. Bağlı bulundukları ve beslendikleri derin devlet ve ona bağlı istihbarat örgütleri bu grubu yönlendirmekle kalmıyor, çatışmaların durmaması ve daha da alevlenmesi için her yolu kullanıyorlardı.

Cemaat ile nifak grubu arasında süren çatışmanın durdurulması ve bu soruna bir çözüm yolu bulunması amacıyla İstanbul’dan bir grup Müslüman Batman’a gelmiş, Cemaat mensuplarına misafir olmuştu. Bu Müslümanlar, çok samimi ve iyi niyetli bir şekilde, çatışmaların son bulması amacıyla Cemaatle görüşmelerde bulunmak istiyorlardı. Bunların gelişi Batman’daki Cemaat mensupları tarafından Cemaat merkezine bildirildi. Cemaat, gelen bu Müslümanları tanıdığından ve samimiyetlerinden şüphe etmediğinden, Batman’daki Cemaat sorumlularına gönderdiği talimatla bu Müslümanların dostça ve samimi bir şekilde ağırlanmasını ve kısa sürede kendileri ile görüşmenin yapılacağını bildirdi. Ancak o Müslümanlar, Cemaatle görüşmeyi beklemeden kısa bir süre sonra çekip gittiler. O dönemde bu davranışlarına neyin sebep olduğunu anlayamadığımız gibi, hiçbir şey söylemeden ve görüşmeyi beklemeden aniden çekip gitmelerine de bir anlam veremedik. Cemaat mensupları bir yanlışlık yapmış veya kusur işlemiş düşüncesiyle, bu misafirlerle muhatap olan, onları ağırlayan ve görüşen bütün arkadaşlardan Cemaat, yazılı bir şekilde savunma istedi ve olayı soruşturdu. Ancak o zaman olay aydınlığa kavuşmadı ve bir neticeye varılamadı.

Çatışmalar neticesinde bu grup etkisiz hale getirilip dağılınca, Cemaat tarafından sorgulanan bu nifak grubu elemanlarının yaptıkları itiraflarla; Bu grubun, TC’nin kontrolünde, Cemaatin önünü kesmek, Müslüman kamuoyu nezdindeki itibarını zedeleyip etkisiz hale getirmek, kazanım ve başarılarını bertaraf etmek için planlı bir şekilde derin devlet ve ona bağlı güçler tarafından Cemaatle çatışma içerisine itildiği gerçeğini öğrenmekle beraber, bu çatışmanın önlenmesi doğrultusunda arabuluculuk girişiminde bulunmak amacıyla Batman’a kadar gelen o Müslümanlara karşı kurulan komplonun mahiyetini ve bu olayla ilgili gelişmelerin içyüzünü de öğrenme imkanımız oldu.

Cemaat tarafından sorgulanan nifak grubunun bir elemanı, Batman’a gelen bu Müslümanların bu samimi girişimini engellemek için kurdukları komployu şu şekilde izah etti; “O dönemde Zeki Savaş Batman’da benim evimde saklanıp barınıyor ve Batman’daki Cemaat mensuplarına yönelik silahlı eylemleri buradan idare ediyor ve yönlendiriyordu. Bu arada bir grup Müslümanın arabuluculuk yapmak amacıyla İstanbul’dan Batman’a geldiğini, İstanbul’dan birileri telefonla Zeki Savaş’a bildirdi. Hem İstanbul’dan aldığımız bilgiler ve hem de Batman’da yaptığımız araştırmayla bu misafirlerin kaldığı evi öğrendik. Zeki Savaş, benim evimden ve benim de bulunduğum bir esnada o eve telefon açtı. Ev sahibi şüphelenmesin ve misafirleri telefona çağırsın diye, İstanbul’dan aradığını ve evinde bulunan misafirlerin arkadaşı olduğunu söyleyerek, bir misafirin ismini verip onu telefona çağırttı. Telefona gelen şahsa “Hizbullah adına arıyorum. Eğer bugün Batman’ı terk etmezseniz ve hemen çekip gitmezseniz hepiniz öldürüleceksiniz. Sizi ikaz ediyoruz. Eğer bu söyleneni yapmasanız günah bizden gitti” şeklinde tehdit etti” diyerek, o güne kadar karanlıkta kalan ve netleşmeyen bu olayı aydınlığa kavuşturdu. Bu şahsın itirafı neticesinde o dönemde bu Müslümanların niçin aniden çekip gittiklerini öğrenmiş olmakla beraber, nifak grubunun bu doğrultudaki girişimlerini, tezgahladıkları komplo ve oyunlarının iç yüzünden de haberdar olduk.

 

 

[ Geri Dön ]

 

İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git