Ana Menü
   ANA SAYFA

   İLETİŞİM

   SİTEDE ARA

   SİTEYİ ÖNER

   BASIN BÜROSU

   ŞEHİTLER ALBUMÜ
Bir Ayet - Bir Hadis
Bir Ayet:
Allah ve Resûlü bir ise hüküm verdigi zaman, inanmis bir erkek ve kadina o isi kendi isteklerine göre seçme hakki yoktur. Her kim Allah ve Resûlüne karsi gelirse, apaçik bir sapikliga düsmüs olur. Ahzap/36

Bir Hadis:
Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir.
En Son Eklenenler
Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

Cemaati Rehberi M...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

HİZBULLAH REHBERİ...

Hizbullah Rehberi...

Hizbullah Cemaati...

Hizbullah Cemaati...

ŞEHADETİNİN 23. Y...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

HİZBULLAH CEMAATİ...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 22. Y...

Hizbullah Cemaati...

MUHTEREM EDİP GÜM...

MUHTEREM EDİP GÜM...

ŞEHADETİNİN 21. Y...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH BASIN B...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

HİZBULLAH REHBERİ...

YENİ ZELANDA’DAKİ...

ŞEHADETİNİN 19. Y...

KENDİ DİLİNDEN HİZBULLAH - 59.BÖLÜM

NİFAK GRUBUNUN CEMAATE VE İSLAMİ DAVAYA VERDİĞİ ZARARLAR

 Asr-ı Saadetten günümüze kadar İslam tarihinin her döneminde değişik şekillerde nifak hareketleri var olmuştur. Münafıklar, Peygamberimiz döneminde ve sonrasında İslam Ümmeti içerisinde vuku bulan ve Ümmetin zararıyla neticelenen bir çok olayda etkin rol oynamışlardır. Küfür güçlerinin fiili saldırılarla veremedikleri zararları, nifak hareketleri içten verebilmiş ve her dönemde Müslümanların güç kaybetmesine neden olmuşlardır. Bunun içindir ki İslami nasslar, nifak ve münafıklığı küfürden daha zararlı ve daha tehlikeli olarak nitelendirmişlerdir. Bu zararlar; toplumsal, askeri, siyasi, ekonomik, kültürel, itikadi vb. bir çok yönlü olmuştur. İslam tarihi boyunca her dönemde ortaya çıkıp mücadele eden İslami hareketler de, en büyük zararı münafıklardan ve nifak hareketlerinden görmüşlerdir. Cemaat de, İslam tarihindeki örnekleri gibi en büyük zararı nifak hareketinden ve münafık şahıslardan görmüştür. Bu gerçek, her dönemdeki İslami hareketler için böyle bir tehlikenin var olduğunu, nifak ve münafıklığın değişmeyen mahiyeti ve karakteriyle değişik şekillerde var olacağını göstermektedir.

Konunun başından beri her ne kadar bu nifak hareketinin verdiği zararlar dile getirildiyse de, sonuç olarak Cemaatı direkt hedef alan bu nifak hareketinin özelde Cemaate, genelde ise bütün Müslümanlara dolaylı veya dolaysız verdiği veya sebep olduğu zararları aşağıda maddeler halinde, kısaca şöyle sıralayabiliriz;

- Özellikle meselelerin içyüzünü bilmeyen ve sadece yüzeysel olarak dışarıdan olaylara bakan, olayları takip, tahkik, tetkik ve tahlil etme imkanı olmayan Müslüman halk, olayları anlamakta zorlanıyordu. Bu olumsuz durum, Müslüman halkın İslami mücadeleyi ve gelişen olayları sağlıklı bir şekilde anlamasına engel oluyordu.

- Her ne kadar bölge halkı ve İslami kesimin bir kısmı meselenin hakikatini biliyorduysa da, bu çatışma dışarıdan “İslami iki grup arasındaki çatışma” olarak görünüyordu. Bu da yanlış, zararlı ve kötü bir görüntüydü. Çünkü bu görüntü Müslüman halkta zihni kargaşaya, İslami mücadeleye menfi yaklaşmalarına ve şüpheyle bakmalarına sebep oluyordu. Özellikle İslam düşmanları, bu çatışmayı Müslümanlar arası çatışma şeklinde yansıtıp İslami davaya zarar vermek için özel çaba harcıyorlardı.

- TC, nifak grubuna verdiği destekle bu olayları Cemaat aleyhine kullanarak, yıpratma kampanyasına dönüştürüp azami derecede istifade etmeye çalıştı. Böylece Cemaatin, o güne kadar Müslüman halk arasında oluşan itibar ve sempatisini ortadan kaldırmayı amaçlıyordu. Cemaat ise, bütün bu geniş çaplı düşmanlıklara karşı koymak için yeterli imkanlara sahip değildi. Bu imkansızlık ve şiddetli düşmanlıklardan dolayı gelişen olaylarla ilgili gerçek ve sıhhatli bilgileri yeteri derecede Müslüman halka ve İslami kesime ulaştıramıyordu.

-Münafıkların kullanılarak Cemaate karşı çatışma içerisine itilmeleri ve çatışmaları başlatan taraf oldukları gerçeği Cemaat düşmanları tarafından bilinçli olarak gizleniyor, sanki çatışmayı başlatan taraf Cemaatmış gibi bir propaganda yapılıyordu. Böylece, Cemaatın haklılığının üstü örtülerek, Cemaat, kendi dışındaki İslami gruplara hayat hakkı tanımayan tahammülsüz bir hareket olarak tanıtılıyordu. Bu çatışma iki grubun basit bir hakimiyet mücadelesi şeklinde gösterilerek, Cemaatın İslami hedefler için verdiği mücadelesi göz ardı edilmek isteniyordu. Bu şeytani taktiklerle Cemaatin mücadele amaçları ve hedefleri çarpıtılmaya çalışılıyor ve Müslüman halk tarafından yanlış tanınması hedefleniyordu.

-Nifak grubu, kendisine bir haklılık payı çıkarmak için PKK ile çatışmaların başlatıcısı olarak Cemaatı tanıtıp suçluyor ve bu doğrultuda propaganda yapıyordu. Cemaatı, kendi dışındaki herkese karşı katı, müsamahasız ve uzlaşmaz olarak göstermekle, Cemaatin o güne kadar bölgede elde ettiği başarılarını ve PKK ile çatışmadaki kazanımlarını bertaraf edip etkisiz hale getirmeyi amaçlıyordu.

-TC, sadece fiili olarak bu grubu desteklemek ve Cemaate yönelik saldırılarını yönlendirmekle kalmıyor, halk arasında Cemaat aleyhinde yoğun bir propaganda ve psikolojik savaş yürütüyordu. TC’nin psikolojik savaş elemanları, bölge halkıyla ve İslami çevrelerle birebir ilişkiye geçip, “PKK Gayr-ı İslami bir örgüttü. Cemaat onunla çatışmak zorunda kaldı. Diyelim ki bu normal bir süreçti, bir şey demiyoruz. Ancak şimdi Cemaat, Müslümanları hedef alıyor. Kendisinin dışında kimseye hayat hakkı tanımıyor ve Müslümanları vuruyor” şeklinde, Cemaat aleyhine yoğun bir yıpratma kampanyası yürütüyordu.

-TC ve ona bağlı kontra güçleri, bu Nifak grubuyla çatışmaları ve süreç içindeki gelişmeleri Cemaatin aleyhine kullanmak için her yola başvuruyordu. Cemaatı kötüleyici ve karalayıcı bildiriler hazırlayıp bölgede dağıtıyordu. Bu bildirileri, İslami kesime hitap eden gazetelerin içerisine yerleştirerek Müslüman halka ulaştırıyordu. Bu yolla Müslüman halk nezdinde var olan Cemaatin sempatisini ve etkinliğini gidermeye çalışıyordu.

-Polis, yakaladığı Cemaat mensuplarını sorguda çözmek, psikolojik olarak etkilemek ve Cemaatten uzaklaştırmak için, özellikle bu grupla olan çatışmaları koz olarak kullanıyordu. “Cemaatın Müslümanlara karşı eylem yaptığını, bu çatışmalarda Müslümanların öldüğünü, bunun İslami olmadığını” söyleyerek, Cemaate olan inanç ve bağlılıklarını sarsmaya çalışıyordu. Sanki kendilerinin böyle bir İslami endişesi varmış, bu grubu kendileri yönlendirmemiş, bu eylemleri kendileri yaptırmamış ve bu süreci kendileri başlatmamış gibi şeytani taktiklerle Cemaat fertlerini bozma, Cemaatten koparma ve kendileriyle işbirliğine ikna etme vb şekillerle bu durumu Cemaate karşı kullanarak Cemaatı yıpratmayı amaçlıyordu.

-Bu münafıkların sebep oldukları ve başlattıkları bu çatışma çok sayıda Müslümanın hayatına mal oldu. O güne kadar hem PKK’nin ve hem de TC’nin tanımadığı Cemaatin birçok güzide elemanı bu münafıkların eliyle şehid edildi. Büyük can kaybının dışında İslami mücadelenin büyük oranda maddi ve manevi zararlar görmesine, kısa sürede tedavisi mümkün olmayan ailevi, toplumsal, kültürel, düşünsel vb. birçok yaranın açılmasına sebep oldular.

-TC, bu grup içindeki nüfuzunu kullanarak, çatışmaların başlamasıyla bu grup üzerindeki kontrolünü daha da arttırdı. Hem bu grubun içinden aldığı bilgilerle ve hem de çatışma ortamı nedeniyle bu gruptan gözaltına alınan insanların polisle işbirliği yaparak verdikleri bilgiler neticesinde; Cemaatin yapısı, faaliyetleri, üsleri, elemanları ve bunların adresleri hususunda detaylı bilgi elde etme imkanı buldu. Bu bilgiler sayesinde o güne kadar tanıyamadığı, deşifre edemediği Cemaatin birçok ferdi ve faaliyetleri hakkında detaylı bilgiler elde etti. Elde ettiği bu bilgilerle Cemaate yönelik daha yoğun ve etkin operasyonlar yapma imkanına kavuştu.

 

[ Geri Dön ]

 

İlan ve Mesajlar
 
 
 
Şehid Rehber
Şehidlerin Hayatı
Savunmalar
Manifesto


K. Dilinden Hizbullah


Anasayfa | Videolar | Arama | Siteyi Öner | Mobil | İletişim | Yukarı Git