Bilgisayar ve internetin toplumdaki hemen her bireyin hayatına bir şekilde girdiği bir çağda yaşıyoruz. İnternet, günlük yaşamımızın bir parçası olmuş, evlerimize kadar girmiştir. Baş döndürücü bir hızla hayatımızı etkileyen bilgisayar; artık buzdolabı, fırın, çamaşır makinesi gibi zorunlu ev eşyaları arasında sayılmaya başlanmış durumda. İnternet; gerçek dünyada var olan her şeyi fazlasıyla barındıran sanal bir dünyayı sunuyor bilgisayar kullanıcılarına… Sanal âlemde, yani internet dünyasında, tıpkı gerçek dünyada var olan güzel ve faydalı ortamlar olduğu gibi, çirkin ve zararlı ortamlar da vardır. Bugün genelde tüm insanlığı, özelde de Müslümanları ve daha çok da çocuklarımızı tehdit eden en büyük tehlike, sanal âlemin zararlı ortamlarıdır. Üstelik söz konusu bu ortamlar, zahmetsiz bir şekilde, sadece birkaç fare tıklamasıyla ulaşabileceğimiz kadar bize yakın. “Ey iman edenler, kendinizi ve yakınlarınızı ateşten koruyun ki onun yakıtı insanlar ve taşlardır; üzerinde oldukça sert, güçlü melekler vardır. Allah kendilerine neyi emretmişse ona isyan etmezler ve emredildiklerini yerine getirirler.”(Tahrim: 6) Anne–Babaların bilgi konusunda yetersiz olması, doğal olarak çocuklarımızın korumasız olmasına yol açıyor. Ne yazık ki ebeveynler sadece bilgisiz değil, aynı zamanda ilgisiz de… Bu ilgisizlik ve bilgi eksikliği devam ettiği müddetçe, ana–babaların çocukları konusunda pek çok sıkıntı yaşayacakları ortadadır… “Çocuğuma karne hediyesi olarak bilgisayar aldım”, “Çocuğum kafeteryalara takılıyordu, internet bağlattım, rahat ettim” gibi sözleri çok duyar olduk. Eskiden çocuklara ödül olarak top alınırdı ve “Aman dikkat et, caddede oynama, şurada oynama, burada oynama” gibi kırk çeşit nasihat edilirdi. Şimdi ise imkânımız olduğu için çocuğumuza bilgisayar alıyorsak, onu kendi haline bırakmamamız lazımdır... Zira ödül olarak alınan bilgisayar ve internet bağlantısı, çocuğun caddede top oynarken karşılaşabileceği tehlikelerden çok daha büyük ve vahim tehlikeleri davet etmektedir. İnternetin sunduğu sanal dünyada korumasız ve özgürce dolaşan çocuklar, tıpkı sahipsiz bir çikolata dükkânına giren çocuklar gibi rafların albenisine kapılırlar. Ne yazık ki bu rafların çoğunda çikolata yerine, çikolata ambalajında zehir sunulmaktadır. Hiçbir Anne–Baba'nın çocuğunu gecenin geç vaktinde hırsızların, katillerin, sapıkların, kumarbazların, psikopatların, her türlü pisliği yapanların kol gezdiği bir muhite gönderemeyeceği şüphe götürmez bir gerçektir. Oysa hiçbir kontrol ve güvenlik kullanmadan çocuğuna interneti sunan ebeveynler, çocuklarını en gaddar, en acımasız, en iğrenç, en sinsi, en şeytani ortamlara kendi elleriyle teslim ettiğinin farkında bile değildir çoğu zaman. Eğer çocuğuna bilgisayar+internet alıp; “Allah’a şükür, kafam kulağım rahatladı” diyenler varsa, bu rahatları çok geçmeden bitecek ve çocuklarını kaybedeceklerdir. Bu uyarının hiç hafife alınmaması ve vakit geçmeden önlem almak isteyenler varsa, aşağıda yazılmış olan tedbirleri derhal almaları gerekmektedir. –Bilgisayarda kendiniz için yönetici, çocuğunuz için ise kısıtlı kullanıcı hesabı açarak, kendi yönetici hesabınızı mutlaka şifre ile koruyun. Çocuğunuz sadece kısıtlı kullanıcı olarak bilgisayar kullansın. –Bilgisayarınıza mutlaka test edilmiş güvenilir bir filtre program yükleyin ve sadece güvenli sitelerin listesini yaparak diğer siteleri engelleyin. –İyi bir anti virüs programı yükleyin ve internete her girdiğinizde bunu güncelleyin. –Bilgisayarı evde herkesin kullandığı oturma odası gibi bir yere kurun. Monitörünüzün arkası duvara, önü odanın içine bakacak şekilde yerleştirin. Bu tedbir çok caydırıcıdır ve çok faydalıdır. –Çocuğunuz ve diğer aile bireyleri asla onlara güvenmediğiniz gibi bir vehme kapılmasınlar. Aldığınız tedbirlerin kendiniz de dâhil olmak üzere herkesin selameti için olduğunu güzellikle izah edin. –Ailece internete giriş ve çıkış saatleri tayin edin ve başta siz bu saatlere riayet ederek örnek olun. –Kendiniz de dâhil olmak üzere evde kimse tek başına internet kullanmasın. Bu önlem sizin için de, örnek olmanız gereken diğer aile bireyleri için de çok faydalı olacaktır. –Evinizde internet olduğu halde, çocuğunuz hala kafeteryalara gidiyorsa, bunun sebebini güzellikle öğrenmeye çalışın. Eğer evdeki internet bağlantı süresinin azlığından dolayı ise, süreyi arttırabilirsiniz. Kafeteryaya oyun için gidiyorsa, aynı oyunu –sakıncalı değilse– temin edin ve kontrollü olarak evde oynamasına müsaade edin. Çünkü masum bir oyun için İnternet kafeye giden bir çocuk, orada daha kötü alışkanlıklar edinebilir. –Bilgisayarın açılma, kapanma saatleri ve yine internete bağlanma saatleri, başta zikrettiğimiz filtre programlarıyla otomatize edilebilir. Bilgisayar programlarının hiçbirini bilmeseniz bile, filtre programının kullanımını mutlaka öğrenin. Zaten bu tip programları kullanmanın hiçbir zorluğu da yoktur. 50 yaşında, sadece okur–yazar biri bile, kısa bir eğitimle öğrenebilir. Bu programların Türkçe sürümleri de vardır ve tüm kısıtlamalar şifreyle korunur. Şifrenizi zaman zaman değiştirin. Unutmayın ki, bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır. Bu tedbirlere bireysel tedbirler diyebiliriz. Bunlara uymadığınız takdirde, çocuk zamanla dinen sakıncalı ve çocuğu günaha alıştıran, bunun yanı sıra hukuken de yasak bazı siteleri ziyaret ederse, ilk sorumlu siz olursunuz. Ne kadar da; “Ben yapmadım, çocuk yapmıştır” deseniz de size kimse inanmayacaktır. Yukarıdaki tedbirlerin yanı sıra bir de dayanışma gerektiren tedbirleri de bilmemiz gerekir. Bunları da şöyle sıralamak mümkündür: –Çocuklarınızın samimi arkadaşlarını ve ailelerini tanıyın, temasa geçin ve birbirinizle bu tehlikeye karşı yardımlaşın. –Evinizde internet yoksa ve ödevleri için çocuğun kafeye gitmesi gerekiyorsa çevrede bildiğiniz, tanıdığınız, güvenilir bir kafeye yönlendirin. Böyle bir yer bilmiyorsanız, çocuğunuzu tek başına göndermeyin, beraberinde siz de gidin. –İşyerine veya çalıştığı şirketine ait internet sayfası bulunan tüm kardeşlerimizin, sitesinin bir bölümünde “İnternetin zararları ve korunma yolları” başlıklı bir bölüm olmalıdır. Duyarlı kardeşlerimiz, bunu yaygınlaştırdıkları takdirde, bilgisizliklerinden yakındığımız ebeveynlerin bilgilenmesini sağlamış olacaklar. –Çocuklar bir araya geldiklerinde, bilgisayar konusunda bilgilerini yarıştırırlar ve sürekli yeni şeyler öğrenirler. Sizlerin de bundan geri kalmamanız gerekmektedir. “Yaşım geçmiş, bizden gelmez” gibi sözler mazeret olamaz. –Tüm tedbirlere rağmen kuşkulandığınız durumlar olursa, bilgisayarınızı iyi bilen güvenilir birine kontrol ettirin. Bilgisayar ne zaman açılmış, ne zaman kapanmış, hangi siteler ziyaret edilmiş gibi merak ettiğiniz her şeye ulaşabilirsiniz. Bu bilgilere ulaştıktan sonra almanız gereken tedbirlerinizi yeniden gözden geçirirsiniz. Allah’ım! Nefsimize, ailemize ve Müslümanlara karşı sorumluluklarımızı en güzel şekilde yerine getirmek için bize duyarlılık ve gayret ver. Her konuda olduğu gibi, bu konularda da bize yardım et. Âmin! İnzar Dergisi |