İçinde, dünyanın gözleri önünde işlenen en cani katliamlara tanıklık etmiş olduğumuz Mazlum Filistin Devletinin Gazze bölgesi, aslında çok çarpıcı bir şekilde dünya üzerindeki kirli oyunların tümünü deşifre etmiştir. Nasıl mı? 22 gün boyunca Cengizhan’ı ve Hulago’yu kıskandıracak şekilde 1300’den fazla cana kıyan ve bunların 400’den fazlasını çocukların oluşturduğu, geriye kalanların büyük bir bölümünü kadın ve sivil halkın oluşturduğu gözler önüne gelince ve 5500 küsur insanın yaralı olduğu, bunların içerisinde durumu vahim olan insanları da hesaba katınca yer yerinden oynar. Dünya bu zulme gözünü kapatmaz diye düşünenler olmuş olabilir, ama işgal çetesi İsrail ve yandaşlarının nasıl da dünya devletlerini göbekten bağladıkları en güzel şekilde ortaya çıkmıştır. Yavuz Hırsız üzerine anlatılan bir darb-ı meseldir; bir gece vakti adamın birinin evinin alt katından ses gelir. Oğlunu alt katı kolaçan etsin diye gönderir. Bir müddet geçer oğlundan haber çıkmaz. Eğilip seslenir oğlum ne oldu, kim var? Diye. Oğlundan cevap gelir: “Baba Hırsız var”! Babası seslenir: “Oğlum tut getir.” Oğlu cevap verir: “Gelmiyor” Babası tekrar seslenir: “Oğlum bari sen gel. Oğlu tekrar cevap verir: “Beni de bırakmıyor”… Tıpkı işgalci Siyonist çete gibi, sanki işgal edenler Filistinlilermiş, toprakları gasp edilen kendileriymiş gibi bir tutum sergiliyorlar. Bu da zulümde ne kadar arsızlaştıklarını ve profesyonelleştiklerini göstermiyor mu? Ama şükürler olsun ki hâla dünya halklarına tam olarak hakimiyet kuramamış olmaları, İnşallah güzel günlerin habercisi olacaktır. Müslümanından, Hıristyanına, Yahudisinden, Budistine ve Ateistine kadar, sağcısından solcusuna, beyazından siyahına kadar çeşitli kesimlerin itiraz ve protestoları altında geçen 22 güne rağmen ne yazık ki devlet ve hükümetler bu protestolara yeterli eğilimi göstermedikleri gibi hep birlikte işgalci Siyonist İsrail’in ağzıyla konuşmaları ve sergilemiş oldukları ortak tavır, sosyolog, felsefeci, Psikolog, Bilim adamları ve sağ duyu sahipleri tarafından mercek altına alınmaları, ne tür bir ikilem denklemi içinde oluşlarının araştırılması lazım geldiği düşüncesindeyim. Aksi taktirde kim hak ve hukuktan bahsedebilir? Ayrıca dünya ülkelerinin birçoğunun da katılımlarıyla oluşturulan birçok örgüt ve yapılanmaların caydırıcılık ve kuruluş sebepleri sorgulanır hale gelmez mi? Satılmış bir hakemin kontrolünde sergilenen bir müsabaka kime ne kazandırır? Veya işlenen bu savaş suçunu yargılayamayan hukuku kim, neye yorar? Karşımızda nasıl bir canavar olduğunu biliyor muyuz? Amerika’daki Newyork times’ tan tutun da Avrupa’daki birçok büyük gazete ve Türkiye’deki kartel medyasına dahi hükmedebilsin. İstediği şekilde haber-yayın yaptırabilsin. Bu dünya üzerinde devletler çapında ERGENEKON’vari bir örgütün kokusunu veriyor. Soru şurada gizli; kendi dışındakileri insan dahi görmeyen Siyonist İsrail, bunca insanlık dışı vahşetleri işlemesine rağmen, başta ABD ve batılı ülkeler olmak üzere bazı Arap rejimleri ve Kemalist Rejim tarafından hüsn-ü kabul görmesi ve hatta himaye edilmesinin sebebi nedir? Bu sorunun cevabı arana dursun biz bize düşene dönelim… Gazze’deki o muazzam direniş, kararlı duruş, akıtılan kan, feda edilen canların vermiş olduğu mesajı iyi okumak, iyi anlamak gerek. Haşa bunu bir aksiyon-macera filmi seyreder gibi değil, belki herkesim kendi eksiğini bu olayda görüp izale etmesi gerekmektedir. Özellikle İslami Cihad, Hamas ve diğer direniş gruplarının Gazze’de göstermiş oldukları ortak tutum-hareket ve tek bilek oluşları, özelde Filistin toprakları üzerinde, genelde tüm dünya üzerinde özlenen bir fotoğraf karesiydi. Ayrıca Şii Müslümanıyla, Sünni Müslümanıyla tek yürek ve tek bilek oluşumuz bizleri ruhen, fikren Asr-ı Saadet dönemine götürdü. Gazze’nin vermiş olduğu ders; Biz Müslümanlar Olarak Ne Kadar Vahdet-Birlik ve Beraberlik İçinde olursak o kadar güç-caydırıcılık ve Adalet etmiş oluruz. Aksi taktirde kapı-kapı dolaşıp adalet dileniriz. Ki, bu da dünya konjonktürü göz önüne alınırsa çok komik bir durum arz eder, sizce de öyle değil mi? Dünyanın bir ucunda olan Venezuella lideri Chavez’in Siyonist çetenin büyük elçisini yurdundan kovuşu birilerinin yüzünün kızarmasına yol açtı mı? Bilinmez ama içimden geçirmedim değil; ah bu Filistin, Mısır ve Ürdün’e komşu olacağına bu elin Venezuellasına komşu olsaydı diye… Hamas şahsında Gazze’nin dünya Siyonist birliğine karşı kazanmış olduğu bu haşmetli zafer tüm dünya Mazlumlarına mübarek ve meşale olması ümidiyle. Lisan-ı Hal ve Lisan-ı Kâl ile edilen tüm dualara icabet eden Mucib-i Rahime emanet olun. İslam Hanifoğlu |