“BU DAVA ÇOK BÜYÜKTÜR, EN İYİLERİMİZİ FEDA ETMEK GEREK” (Şehid Rehber Hüseyin Velioğlu) İslam dini, Peygamber efendimizin (sav), ashabının, Ehlibeytinin, Salih-Sadık ve Şehidlerin alın terleri, büyük fedâkarlıkları, yeri geldiğinde kanlarıyla, canlarıyla birbirlerine devredip, nihayet ta bizlere kadar saf, temiz ve paklığını koruyarak gelmiştir. Harcı, bu zat-ı mübareklerin alınteri ve kanları olan bu dava, bu sebepten ötürü sağlam bir temele dayanmaktadır. Her şeyden önce bu Yüce taifenin ilk ve başta gelen görevleri, insanlığı Allaha kulluğa davet olmuştur. Başka bir değişle nefisleri yörüngesine oturtmak olmuştur. İş böyle olunca hiçbir zaman kendi şahsi kaygı ve endişelerinin peşinde olmayıp, sadece davalarının endişesi ve bu İlahi davayı insanlara ulaştırma peşinde olmuşlardır. Bu konuda Ustad Bediuzzaman’ın dediği gibi ben Risale-i Nur’un bir tablacısıyım. Teveccühleri kendine celbettirmeyen bu yüce kişilikler her zaman Davalarının onurlu birer tablacısı olmuşlardır. Bu sebepledir ki, Şanı Yüce olan Allah u Teala(c.c) onları gökteki yıldızlar misali iman eden gönüllere kazımıştır. Bu gökteki yıldızlardan biri Şehid Rehberimiz Hüseyin Velioğlu (k.s) ve Onun vefakar yareni Şehid Selhaddin Ürük (r.a) olmuştur. Şehadetinin 9 yılını geride bırakıp 10. yılına girdiğimiz bu günlerde Şehid Rehberimiz Hüseyin Velioğlu (k.s) hakkında bir makale ele almayı düşündüm. Fakat Rehberimiz kimdi? Nerede yaşadığından ziyade Cemaate gönül vermiş bir birey olarak kendi şahsi gözlemlerimle, İslam’a ve Müslümanlara neler kazandırdı? Davaya ne tür bir ivme sağladığı üzerinde durmak istiyorum. Her şeyden önce Müslümanların üzerindeki yılgınlık, gaflet ve tembellik perdesini çekip atmış, bunun yerine Gayreti, İzzeti ve Mücadele’yi getirmiştir. İlk önce kendileri Gayretle, İzzetle ve Yılmaz bir Mücahid azmiyle mücadele etmiştir. Kendilerinin bu süreçteki samimiyeti Cemaat içerisinde halka halka bireylere sinmiştir. Peygamber Efendimizin (sav) siyerini, Kur’an-ı Kerim’in ayetlerini ve Rasulünün (sav) hadislerini yaşayarak ve Cemaat ferdlerine yaşatarak anlatmıştır. Gönül birlikteliğinden doğan, ihlas ve İsar güneşi altında yeşeren ve kökleri Nübüvvete, Vahy’e dayanan hareketlerin, Dünya ve Ahiret saadeti olduğunu bire bir tüm gönüllere kazmıştır. Cemaatsiz bir İslam’ın, ruhsuz bir beden olduğunu, İhlaslı bir Cemaatin Rıza-i İlahiyi kazanmanın en güzel bir aracı olduğunu tüm Cemaat ferdlerinin gönüllerine altın harflerle yazmıştır. Ene’den geçip, Nehnu vasıtasıyla Huvel Baki’yi en güzel bir şekilde Ariflere anlatmıştır. İslami mücadele de vahyin gölgesi altında nasıl yürünür ve bu yol boyunca uyulması gereken kural ve kaideleri başta kendi şahısları olmak üzere tüm Cemaat fertleri üzerinde şartsız ve koşulsuz uygulamış ve bereketli ömürlerinin Şehadet anlarına kadar bu işin peşinde olmuşlardır. Hiçbir zaman bireysel - şahsi istek ve arzularının veya endişelerinin peşinde olmayıp, her an ve her dem Kur’an-ı Hakk-ul Mübin’in en Kahraman bir davetçisi, hak-batıl savaşında cephenin en önünde yer alanı olmuşlardır. Tüm bu direniş ruhunu başta yakın arkadaşları olmak üzere gönlünü kendine açan tüm fertlerine aks ettirmiş, zilletten uzak, İzzetli bir yaşamı ve Şehadetle son bulan bir ömrün toplum üzerindeki bereketini göstermiş ve inşallah daha çok uzun yıllar gösterecektir. 1980’li yılları hatırlayanlarımız çok iyi bilirler ki başta bölgemiz olmak üzere tüm Türkiye genelinde Müslümanların içine düşmüş oldukları acizlik, tembellik ve nemelazımcılığımızdan ötürü mahalle soytarıları ve hırsızların dahi eğlence konusu olunmuş, düğün ve eğlencelerde İslam’a ve Müslümanlara açıktan, alenen küfürler atılmakta bir beis görülmez bir hal almıştı. Fakat HÜSEYNİ bir feryadla “HEYHAT MİNEZ ZİLLE” düsturuyla yola çıkan Şehid Rehberimiz ve yakın çalışma arkadaşları İslam’ın ve Müslümanların gür sesi, muhkem kalesi ve HÜSEYNİ misyonun bu asırdaki fedaileri olmuşlardır. Sözün sonunu Şehid Rehberimiz Hüseyin Velioğlu’na (k.s) bırakmak istiyorum. “Tevhid kahramanları, mücadeleyi sayısız düşmanlar arasında laf ile değil, kan, ter ve gözyaşı ile pişirerek günümüze getirdiler.” Ey ŞEHİD Rehberimiz, Selamlarımızı Hz. Muhammed’e (sav) ve tüm Cennet ehline ilet.
HAYAT VE HÜRRİYETİN GERÇEK SAHİPLERİNE SELAM OLSUN…
ORHAN YAPICI |