Gazze'deki İsrail saldırısı Lübnan'a sıçrar mı? 2006'daki Hizbullah-İsrail savaşı tekrarlanabilir mi? Hem Gazze hem de Lübnan'da yaşanabilecek bir saldırı, bölgesel bir krize neden olur mu? Hizbullah'ın ve Filistinlilerin sahiplenmediği füzeleri kim atmış olabilir? Birileri bölgesel savaş mı tezgahlıyor? Dün atılan, kimliği belirsiz füzeler ilk bunu akla getirdi. Gazze'de amaçlarına ulaşamayan, yeni bir fiyasko yaşamakla yüz yüze kalan İsrail'in, yaptığı katliamların dışında, önceden açıkladığı hiçbir planı tutmuş değil. Bugün ateşkes ilan edilse, çatışmalar dursa, İsrail kaybetmiş olacak. Nasıl mı?
İsrail hava kuvvetleri 2006'da Güney Lübnan'ı bombaladı. Ağır hasar verdi. Ancak Hizbullah savaşçılarıyla giriştiği çatışmaların hepsini kaybetti. Lübnan-İsrail sınırı, yakılmış İsrail tanklarının enkazıyla doluydu. Sınır köylerinin her metresi şiddetli çatışmalara sahne oldu. İsrail ordusu ilk kez böylesine bir yenilgi yaşamış, Lübnan'la ilgili hedeflerine ulaşamamış, “yenilmezlik büyüsü” yok olmuş, kendi içinde ciddi sorgulamalar başlamış, yenilgi kelleler almıştı.
Bugün aynı durum Gazze'de gerçekleşiyor. Güney Lübnan'ın benzeri yaşanıyor. Gazze hava saldırılarıyla harabeye çevrildi. Önce ağır hava saldırıları, siviller bölgelerin vurulması, çok sayıda can kaybı. Ardından kara saldırısı. Tıpkı G. Lübnan'da olduğu gibi. Üstelik bu iki saldırıyı da aynı kişi yönetiyor.
Ama Cumartesi akşam başlayan kara saldırısı şu ana kadar amacına ulaşmadı. Ulaşmayacak. Bu net… Bu yüzden bir kaç kez planlar revize edildi ama yine olmuyor, olmayacak. Kara birlikleri başarısız olunca hava saldırıları daha da ağırlaştırıldı. Hamas'ın ve Filistin halkının direnci yine kırılamadı. Bir Merkava mezarlığı da Gazze'de olacak sanki. Lübnan sınırında olduğu gibi. Ummadıkları bir dirençle karşılaştılar. Bir günde Gazze'ye girmesi beklenen İsrail birlikleri altı gün oldu, bunu hala başaramadı.
İsrail Genelkurmay Operasyonlar Dairesi Komutanı General Tal Russo, “askeri harekatla Hamas'ı devirmeyi başarmanın mümkün olmadığını” söylüyor. Özetle bir şey daha söylüyor. İsrail'in çekilmeyi düşündüğünü ancak çekilmek için bile opsiyonları kaybetme ihtimali bulunduğunu, Hamas'la imzalanacak bir güvenlik anlaşmasının askeri harekatın başarısızlıklarını gizleyeceğini…
Bu bir yenilgi ifadesidir. İsrail kara birliklerinin Hamas karşısında askeri açıdan kaybettiğinin, en azından hedeflerine ulaşamayacağını anladığının itirafıdır. Askeri başarısızlığı gizlemek için bahane arandığının göstergesidir.
Hedef Hamas dediler. Hamas'a ciddi bir zarar veremediler. Zarar vermek bir tarafa, daha da güçlendirdiler. Bütün Filistin Hamas oldu. Sadece Gazze değil, artık Batı Şeria da Hamas demektir. İsrail saldırısı, Hamas yerine işbirlikçisi Mahmud Abbas yönetimini vurdu. Ateşkes sağlandığında Abbas yönetiminin de işi bitmiş olacak. Filistinli yazar Münir Şefik, “Gazze Savaşı bittikten sonra Batı Şeria dosyası açılacak. Orada da direniş intifada başlayacak. Bunu İsrail saldırıları sırasında bekliyorduk ama Filistin yönetimi engelledi. Gazze'deki ateşkes bunu önleyemeyecek” diyor. Münir Şefik'e göre bundan sonraki savaş “Mescid-i Aksa savaşı” olacak.
Son durum şu:
Ateşkes tartışılıyor. Uluslararası güç tartışılıyor. İçeriği tam bilinmeyen Mısır-Fransız planı tartışılıyor. İsrail hava saldırıları devam ediyor. Tel Aviv yönetimini Güney Lübnan sendromu sardı. İki buçuk yıl sonra ikinci bir başarısızlığın ne anlama geleceğini çok iyi biliyorlar. Artık bütün Filistinliler İsrail'i bu başarısızlıkla bilecek. Hizbullah'ın bildiği gibi bilecek.
Peki; Hamas'ın beli kırılamadı. Ciddi anlamda zarar bile verilemedi. Siyasi hedeflere ulaşılamadı. Askeri hedeflere ulaşılamadı. İkinci bir yenilgi İsrail'in çevresine verdiği caydırıcılığı yerle bir edecek. O zaman bu savaş neden başladı? Sadece kitlesel kıyım için mi? Çünkü İsrail sadece kötülükte kazandı. Bunun dışında her alanda kaybetti.
İbrahim Karagül | YENİ ŞAFAK