Irak’ın işgalinden bu yana CIA ve Mossad’ın Irak’ta katlettikleri bilim adamı ve üniversite hocasının sayısı 5500’ü geçmektedir. Bu katliamı ABD’nin resmi rakamları da kabul ederek bu sayının 5500 değil de 650 olduğunu iddia etmektedirler. ABD dış işleri bakanlığının, Irak Cumhurbaşkanlığına  sunduğu raporda şimdiye kadar 350 nükleer uzmanı ve 300 de üniversite hocası olmak üzere; toplam 650 Iraklı bilim adamının katledilmesinde paylarının olduğunu kabul ederek şöyle bir açıklamada da bulunmuşlardı: “Irak’ın işgalinden bu yana İsrail gizli haber alma teşkilatı MOSSAD ve İsrailli komandolar Irak’ta faaliyet içerisindedirler. Bunların asıl görevleri; ABD, Irak’ta yenildikten sonra; Iraklı bilim adamlarını ya kaçırmak, yada suikastler düzenleyerek ortadan kaldırmaktır.”
ABD’nin istek ve arzusu olmadan ne Mossad ne CIA orada bu katliamları gerçekleştiremezlerdi. Hatta ABD’nin Irak’taki yönetimi bu bilim adamları ile gizliden görüşerek onlara iş vaadinde bulunup onları tuzağa düşürdükten sonra da Mossad’ın “ölüm magandaları”nın eline teslim etmiştir…
İsrailliler, Irak’ta barınmak için kendilerine; işadamı, müteahhit, haberci, telekomünikasyon şirketi sahibi süsünü vermişler hatta bazıları tır ve kamyon şoförlüğü kılıfına bile girmişlerdir. Bu yöntem ile hem Irak hükümetine ve hem de Irak’taki diğer şirketlerin içine sızarak nüfus etmişlerdir. Hatta bir takım iddialara göre Mossad Irak’taki Peşmergeleri eğitmiş; ABD’nin gizli servisi CIA, onları kendi kontrollerine almaya çalışmış, fakat Mossad ise CIA’nin kontrolüne girmemek için bir çok CIA ajanını ortadan kaldırmıştır. Mossad ve CIA’nin Irak’ta yapmış oldukları bu katliamları ilk olarak Suriye Devlet başkanı Beşar Esad dile getirmişti. Hatta bu konu ile ilgili olarak İsrail ve ABD’nin Iraklı bilim adamlarının kökünü kazımak için kendilerine yardımcı olmalarını, Suriye’de olanları onlara teslim etmelerini ve sınırı geçip yakalananları da Irak sınır kuvvetlerine teslim etmelerini kendilerinden istediklerini açıklamıştı. ABD’nin Iraklı bilim adamlarına yaptıkları “bizimle çalışın” tekliflerine; verdikleri çeşitli cevaplar ile üç grup ortaya çıkmaktadır. Bunlardan bazıları “hiçbir şekilde ABD ile işbirliği yapmayacakları” cevabını vermektedirler ki, bunlar CIA’nın kara listesine alınıp Mossad’ın ‘ölüm magandalarına’ havale edilmekte. Bazıları da işbirliği taleplerine olumlu yanıt veriyor. Bunlar da faaliyetlerini sürdürmek için vaat ettikleri tesislere götürüleceğine CIA’nın sorgu merkezlerine götürülüyorlar… Eğer şansları yaver gidip de sağ salim sorgulu işkenceden kurtulabilseler başka bir ülkeye sığınabiliyorlar. Bazıları da yaşamlarını kendi topraklarında idame etmeyi tercih ediyorlar ki, bunlar da sürekli olarak rahatsız edilmekte, hatta çok uzun süreli işkenceli sorguya tabi tutulmaktadırlar… Her ne kadar bu Iraklı bilim adamlarının vaziyetleri ve durumları farklılık arz etse de ABD ve İsrail’in gözünde birdirler. Çünkü İsrail; Iraklı bilim adamlarının varlıklarını kendileri için gelecekte tehlike arz edeceğini düşünmektedirler. Bu nedenle de onlar için en iyi yol; bu bilim adamlarının ortadan kaldırılması yoludur. Bu nedenle de işgalin ilk gününden beri kendi ölüm magandalarını Irak’a yerleştirmiş ve gün geçtikçe de yerlerini sağlamlaştırmışlardır. ABD (yani işgalciler), Irak’tan çekilse dahi; CIA ve Mossad ajanlarını Irak’tan çıkarmak o kadar kolay olmayacaktır. Çünkü bu suç şebekeleri orada çok iyi bir şekilde kök salmışlardır. Onların oradan çıkarılması ancak İran İslam Cumhuriyetinin devrimden sonra uygulamış olduğu metot ile mümkündür... Aslında burada gelişmekte olup Uluslar arası Atom Enerjisi örgütü ile işbirliği yapan ülkeler için çıkaracakları büyük bir ders vardır. Çünkü işgalden önce Irak’ın kimyasal silahlarını denetlemek ve varsa(!) bulup imha etmek için giden kafilelere; CIA ve Mossad da adamlarını yerleştirmiş ve böylece Iraklı bilim adamlarını tanıma fırsatı bulmuştu. Bunun delili de işgalin hemen başında bu bilim adamlarını ziyarete(!) gitmeleridir. Bush bir konuşmasında “bizim Irak’ı niçin işgal ettiğimiz ancak 50 yıl sonra ortaya çıkacaktır” diye bir ifade kullanmıştı. Fakat onların 5 yıl içinde yapmış oldukları talan, yağma, katliam ve bilim adamlarının ortadan kaldırılması; işgalin niçin yapıldığını anlamak için 50 yıl beklememize gerek bırakmamıştır. Şüphesiz ki, onların bu katliamları Amerika’nın karanlık olan tarih defterine bir sahife daha izafe ettirmiştir…
Selam ve Dua ile H.Ahmet Çelik
|
