Beşeriyet birçok insanın veya hareketin başarı ve zaferlerine şahitlik etmiş ve onların bu nam, başarı, fikir ve düşüncelerini nesilden nesile aktarmıştır. Tarihte başarılı olmuş, zafer kazanmış, ıslah görevini yapmış, insanlığı karanlıktan nura çıkarmış, adalet ve özgürlüğün timsali olmuş şahsiyetler veya hareketlerin bu nam ve başarıları tesadüfi ve şansla olmamıştır. Onları diğerlerinden farklı kılan kendi dönemlerinin alelade sade insanları olmadıkları, geceyi gündüzlerine katarak, hedefleri belli ve bu hedeflere ulaşmak için belirlenmiş, tasarlanmış bir plan ve program dahilinde yol almış olmalarıdır. Eğer tarihte veya günümüzde kazanılan başarı ve zaferleri incelerseniz, görülecektir ki bu zaferlerin en önemli özelliği bir plan ve program dahilinde kazanılmış olmasıdır. Çünkü kişiyi istenilen hedefe ve neticeye götüren plan ve programdır. Bir plan, program veya taslak dahilinde yapılmayan hiçbir işin başarı şansı yoktur. Tesadüfi ve şansla bazı kazanımlar elde edilse de bunlar geçicidir, kalıcı olamaz ve tesadüfle geldiği gibi tesadüfle de gider. Gerçekçi bir plan ve program çerçevesinde yapılan her işin başarı oranı yüksektir. Ama yeter ki kişi önüne çıkan engel ve durumlardan dolayı pes etmesin ve önüne çıkan bu engel ve durumları da bir sonraki engelleri ortadan kaldırmak için bir fırsat bilip, bu engel ve durumları tecrübe ve kazanımlara çevirebilsin. Programı olmayan ve bir program dahilinde iş görmeyen ve hatta kendi gündemi olmayan başkasının programına uyar ve onların gündemlerini takip eder. Başkasının programına uyan ve gündemini takıp eden kendisine ait olamaz. Kendisinin veya hareketinin değil de başkasının program ve gündemine uyduğundan zamanla kendi düşüncesinden ve hareketinin öğreti ve çizgisinden uzaklaşarak başkalaşır. Bu şekilde başkalaşanlar bir gün gelir ki bir önceki duruşuna, yaptıklarına, geçmişine…düşman kesilir. Bu da kişinin tükenişine ve sapmasına neden olur. Müslümanlar her zamankinden daha fazla düzenli, disiplinli, plan ve programlı çalışmalıdır. Çünkü bizim ve Hareketimizin gelişim ve başarısı bu düzenli, disiplinli, plan ve programlı çalışmaya bağlıdır. Düşmanların tüm ölümcül darbe ve engellemelerine rağmen mazlumların, ezilmişlerin ve mustazafların umudu ve sığınağı haline gelmiş bir hareketin mensupları alelade sade vatandaş olmamalıdırlar. Kendi hareketinin görkem ve heybetine yakışır ve hareketinin program ve prensipleri dahilinde hareketini temsil edebilmeli, davranış, hal ve hareketleri mensubiyete uygun bir şekil olmalıdır. Ömrünün en bereketli ve verimli yıllarını Hizbullahi hareketin inşa ve binası için harcayan ve Müslümanların kurtuluşunun ancak cemaatleşme ve programlı çalışmadan geçtiğine inanan, içinde yaşadığımız coğrafya ve toplumun bünyesine uygun en kapsamlı ve en verimli program, taktik ve strateji geliştiren, Şex Said ve Said-i Kürdi gibi küfre, zulme baş eğmeyen ve bu baş eğmezlik yolunda canını feda eden aziz Şehit Rehberimizin bu konudaki sözüne kulak verelim fakat muhakkak inanarak gereğini yerine getirelim, çünkü bizim ve hareketimizin başarısı buna bağlıdır. “Herkes bilsin ki başarılı olmanın yolu programlı olmaya, bir program çerçevesinde çalışmaya bağlıdır.” M. CUDİ NUHOĞLU |