بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
Bismillahirrahmanirrahim
MADDE 21–Hizbullah cemaati; hiç kimsenin inancna ve dinine müdahale etmez. Herkesin kendi inancna göre yaama ve dininin gereklerini yerine getirme konusunda hür olduunu kabul eder. Hiç kimse slam’ veya baka bir dini veya inanc kabullenmeye ya da sahip olduu inanç ve düüncelerini deitirmeye zorlanamaz. slam dndaki din ve kitaplara, Kur’an’n belirledii ölçüler dâhilinde yaklamda bulunur.
Açklama:
slam medeniyettir. Hâkim Müslüman toplum içinde genel olarak gayrimüslim topluluklar bulunmutur. O gayrimüslimlerin bir ksm Ehl-i Kitabn varisleridir, dier bir ksm Ehl-i Kitap kapsam dndadr. Müslümanlar, o kesimlere Kur’an ve Sünnetin ahkâm dorultusunda davranmlar, onlarn inançlarnn zulüm sebebi yaplmasna asla rza göstermemilerdir. Onlarn her birini kendi içinde bir cemaat kabul ederek onlara hâkim slam nizamnn Kur’an ve Sünnette tarif olan hükümlerini tatbik ederken onlarn dini ve sosyal varlklarn sürdürmelerine izin vermilerdir. Bunun için slam dünyasnn pek çok noktasnda kalabalk Hristiyan, Yahudi veya dier gruplar bulunmutur.
Hizbullah Cemaati, bütün icraatlarnda slam eriatna/Hukukuna baldr. slam eriatn ihlal etmez, onun tand haklar icra için gayret gösterir. Bu istikamette, hâkim Müslüman toplum içindeki gayrimüslim topluluklarn dini ve sosyal haklarn tanr, o haklarn ihlaline yönelmez, yönelmeyi doru bulmaz. Gayrimüslim topluluklarn dini ve sosyal tekilatlanmalarn slam fkhnda tarif olduu üzere meru bulur, dikkate alr, gerektiinde onlar adna muhatap kabul eder.
MADDE 22–Hizbullah Cemaati; halkn huzur ve refahn kendi huzur ve refah olarak kabul eder, kendi güç ve imkânlarn da halkn güç ve imkânlar olarak görür. Halkn sevinç ve üzüntüsüne ortak olup onlarn meru istek ve arzularn himaye eder. Ayn zamanda toplumun genel menfaatlerinin tahakkuku ve bunlarn muhafazas için üzerine düeni yapar.
Açklama:
“Muhakkak ki Allah, adaleti, iyilii, akrabaya yardm etmeyi emreder; çirkin ileri, fenalk ve azgnl da yasaklar...» (Nahl, 90)
«nsanlara merhamet etmeyene Allah da merhamet etmez.» (Buhari, Tevhid 7376)
slam, manevi olanla maddi olan arasna kesin snrlar koymaz. Halka hizmet, Mü’min için ilahi rzay kazanma/sevap vesilesidir. Halkn hakkn vermek ise sadece bir sevap kayna deil, ayn zamanda yeryüzünde hakk hâkim klma vazifesi bulunan Mü’minin icra etmesi gereken iler arasndadr.
Hizbullah Cemaati, kendisini sadece manevi slahla vazifeli bilmez. Hizmet alann o yönle snrlandrmaz. Dünya ilerini ilahi rzay kazanma vesilesi bilir. Halkn gasp edilen haklarn iade etmeyi de vazife görür. Topluma yönelik dünyevi hizmetler icra eder. O hizmetlerin gerektirdii kurumlar oluturur, kurumlara katlr. Hak ihlallerine kar mücadele eder. Dolaysyla Hizbullah Cemaati, misalen bir yerleim alannda ibadetlerin ihya edilmesiyle megul olduu gibi o yerleim alannn ziraat, ticareti, ulam gibi hizmetleri ile de ilgilenir. O hizmetlerin yaplmas için gerekli giriimler içinde bulunur, kurumlar oluturur. slam toplumunun kalknmas için iktisadi programlar araynda bulunur.
MADDE 23–Hizbullah Cemaati; Uluslararas münasebetlerde veya taraf olaca anlamalarda ortaya çkacak sorun ve anlamazlklarn çözümünde, slam ve Müslümanlarn maslahatn gözeterek uluslararas kabul görmü kurumlar tarafndan alnan karar ve sözlemelerin, inancna aykr olmayan hükümlerini kabul eder.
Açklama:
Fertler arasndaki ilikiler bir hukuki zemine dayand gibi topluluklar, toplumlar ve devletlerarasndaki ilikiler de hukuki bir zemine dayanr. Bu hukuki zemin, dünyann selameti için zorunluluk arz eder. Bunun için, özellikle günümüz dünyasnda uluslararas kural ve kurumlar oluturulmutur.
Hizbullah Cemaati, bu mahiyette yaplm uluslararas anlamalar, slam’a aykr ve Müslümanlarn maslahatnn zddna olmamas kouluyla kabul eder. Uluslararas herhangi bir anlamay dorudan slâmî ölçülerle deerlendirir, o ölçülere muhalif bir unsur bulmadnda ve söz konusu antlamada insanln maslahat gözetildiinde onu tanr.
MADDE 24–Hizbullah Cemaatinin; özgün, bamsz, slam dümanlarnn errinden mahfuz kalmas, kendi özgür iradesi ve ilahi ölçüler içerisinde kararlarn verebilmesi, faaliyetlerini salkl bir ekilde sürdürebilmesi için ana karar organlar ve yetkili mercileri, uygun görüldüü zamana kadar gizli kalabilir.
Açklama:
Hz. Peygamber, insanlar slam’a davet ederken onlar kendi hâllerine brakmam, onlarn slam cemaatine katlmalarn da zorunlu saym ve o günün koullarnda Mekke’den hicret gibi bütün slam cemaatini ilgilendiren uygulamalara katlmayanlar saf d saymtr.
Hz. Peygamber, balangçta slam’n davetini gizli gerçekletirirken sonraki süreçte mücadelesinin darya açlmasn icap ettirmeyen yönlerini de gizli sürdürmütür.
slâmî mücadelenin engellenmesi, etki altna alnp saptrlmas gibi tehditler hissedildiinde gizli kalmas mümkündür. Bu gizliliin neleri kapsayaca ve ne kadar sürecei tamamen cemaatin maslahatlarn belirleme yetkisi ve koruma vazifesine sahip olan kurumlarna aittir. O kurumlar, kararlarn, içinde bulunduklar zaman ve zemini dikkate alarak verirler.
Hizbullah Cemaatinin icraatlar genel olarak açktr. Ancak uluslararas müstebit güçler, dünyay bir köy gibi düünmekte, her slâmî ihya hareketini takip etmekte, slam’a kar küresel kararlar alp icra etmekte, o kararlarn icrasnda yerel acenteler edinmekteler.
slam’n ve slami mücadelenin uluslararas güçler ve onlarn yerel uzantlarnn tehdidi altnda olduu bir dünyada, Hizbullah Cemaati, tekilatn, icraatlarn selameti için, uygun gördüü vakte kadar gizli tutabilir.
MADDE 25–Hizbullah Cemaati; bütün organlarn ileyiinde, ura ve mevereti esas alr. Cemaatsel kararlar yetkili organlarnda istiare ile alnr. Ayn zamanda cemaatsel tüm çözüm, icraat ve görevlendirmelerde adalet ve ehliyeti esas alr.
Açklama:
ura ve meveret, «danmak»tr. Bir konu hakknda bakalarnn fikrini sormaktr. Söz konusu yönetim olduunda ise bu danma belli kurallara tabidir.
Allah Celle Celalühü «Onlarn ileri ura iledir» (ura, 38 ) buyurmutur. Hz. Nebiyi Ekrem de ilerinde ashabna danm; kendisinden sonra Hülefay Râidîn de ayn yolu sürdürmülerdir. Nebiyi Ekrem, kimi zaman istiareyi hazr olan herkesin huzurunda yapm, bata Mü’minlerin anneleri olan hanmlarndan olmak üzere kadnlardan da görü alm, bir tür açk istiare yoluna gitmi, kimi zaman ise sadece belli bir ashabyla istiare etmi, gizli istiareye bavurmutur. Ama istiarenin ekli ne olursa olsun, Ashab, son karar Hz. Nebi’nin kendilerine brakmtr. Hülefay Râidîn de Onun sünnetini sürdürmü; Ashab da istiareden sonra son karar emirü’l-mü’minin olan halifeye brakmlardr. «Görüümüz budur ama sen, bildiini yap!» demilerdir. Ashab; Hz. Nebi’nin yokluunda Müslümanlarn nasl davranacaklar konusunda en büyük misaldirler.
Müslümanlarda bir önderlik makam vardr. O önderlik makam, ileri istiare ile yürütür ama son karar kendisi verir. Bu istiare sürdürüldüü sürece Müslümanlarn ilerine hep bereket getirmi ve mücadelelerinde zafere vesile olmutur.
Hizbullah Cemaati, Kur’an ve Sünnetin emirlerine ve Ashabn icraatlarna tabidir. Kararlarn o dorultuda istiare ile alr.
slami ilerdeki görevlendirmelerde adalet ve ehliyet esastr. Bu noktada adalet, ehliyet sahibi olanlarn maslahata uygun olarak tespit edilip görevlendirilmesidir. Ehliyet, kiinin bir ii yapmaya ehil olmas, o ile ilgili kabiliyetleri tamas anlamndadr. Ehliyetin bir yan takva, dier yan ilim ve kabiliyetle ilgilidir. slami ilerde ilim ve kabiliyet sahibi muttakilerin seçilmesi gözetilir. Bu, adaletin gereidir.
Cemaatin mensuplar arasndaki yetenek çeitlilii cemaat için bir zenginliktir, rahmet kaynadr. Hizbullah Cemaati, görevlendirmelerde bulunurken adalet esas üzerinde, kiilerin ehliyetini dikkate alr, onlarn takvalar, ilimleri ve yeteneklerine bakar.
MADDE 26–Hizbullah Cemaati; slami naslarla çelimeyen kültür, örf ve adetleri kabul eder. Bu tür gelenek ve göreneklerin korunmas, yaatlmas ve gelitirilmesini destekler.
Açklama:
Hz. Peygamber, Arap toplumunun slam’la çatmayan kültür, örf ve adetlerini yasaklamamtr. slam, Hz. Ömer’in devriyle birlikte Arap Yarmadas’nn dna çktnda da Hz. Ömer, Farslar, Kürtler, Kptiler gibi Arap olmayan unsurlarn slam’la çatmayan kültür, örf ve adetlerini yasaklamam, kendisinden sonraki devirlerde Türkler ve dier toplumlar Müslüman olduklarnda da slami idare ayn çizgiyi sürdürmütür. Bu tatbikat, rkçln mutlak bir ekilde yasakland ümmette, slam’n esaslarna aykr olmayan bir yaam ve giyim tarz renklilii getirmitir. slam ümmeti, o renklilik içinde, bütün insanla örnek olmu, onlara medeniyetin yolunu göstermitir.
Hizbullah Cemaati, ümmetin bu faziletine deer verir, onu sürdürür, bu yönde gerekirse etkinlikler yapar, kurumlar oluturur.
MADDE 27–Hizbullah Cemaati; slami müesseselerin ihya edilmesini ve sahip olduklar misyona uygun olarak ilerlik kazandrlmasn görevleri arasnda kabul eder. Bu balamda lim, kültür ve badet merkezi olan cami ve slami eitim merkezleri olan medreselerin, arzulanan asli fonksiyonlarna kavuturulmas için çaba sarf eder.
Açklama:
slami ibadet ve hizmetlerin yerine getirilmesi baz müesseseler (kurumlar) gerektirir. O kurumlar hem slam’n bir yerdeki varlk ve gücünü simgeler hem slami hizmetlerin sürdürülmesini salar.
Cami, slâmî kurumlarn çekirdeidir. slâmî ibadet ve hizmetlerin ba mekândr. Hz. Peygamber, henüz Medine’ye varmadan Küba Camisi’ni ina etmi; Medine’ye vardklarnda da ilk icraat olarak Mescid-i Nebevî’yi ina etmi, ardndan onun çevresinde ilim ehli için suffeler açm, o suffeler slam medreselerinin esasn tekil etmitir.
Müslümanlar, bu sünnet üzerine bütün ehirlerini cami etrafnda ina etmiler; ehrin dier mütemilatn da cami etrafnda kurmulardr. Bu ehirlere hem sanatsal bir görünüm kazandrm hem cami etrafnda bir hayata vesile olmutur. Cami, ehrin ve bütün icraatlarn merkezinde yer almtr.
Hizbullah Cemaati, bata camiler olmak üzere, medrese ve dier slami kurumlar asli vazifeleri üzerinde ihya etmeye çalr. Camilerde cemaatle namaza, cuma namaznn hakkyla eda edilmesine ehemmiyet verir. Camilerin bata Kur’an- Kerim örenimi olmak üzere farkl faaliyetlerle canlanmas ve hayatn merkezine yeniden yerlemesi için gayret gösterir. Ayn ekilde özellikle Batllama ile gelen yasaklardan dolay zayflayan medreselerin ihyas için imkânlar oluturur, programlar yapar, toplumun medreselere yeniden sahip çkmas için tantmlar gerçekletirir, medreselerdeki maarif ve tedrisatn içerik ve nitelik açsndan yükselmesi için gayret gösterirken bu konuda baka cemaat ve kurumlarla dayanma içinde olur.
MADDE 28–Hizbullah Cemaati; nesillerin eitiminde kadnn rolünün çok önemli olduuna inanr. Salkl birey ve toplumlarn olumas için kadnn eitimini önemser. Kadnlar da erkekler gibi slami yükümlülüklerin muhatab olduundan, mücadelenin her alannda aktif bir ekilde rol almalar gerektiine inanr. Müslüman kadnlar, slam’n kendileri için tand haklar ve belirledii snrlar çerçevesinde her türlü faaliyette bulunurlar.
Açklama:
Hz. Peygambere ilk iman eden, Mü’minlerin annesi Hz. Hatice-i Kübra’dr. Nebiyi Ekrem, daha sonra da kadnlar slam’a davet etmi, pek çok kadn ona iman etmi, onlardan Hz. Sümeyye, slam’n ilk ehidi olmutur. Müslüman kadnlar, Habeistan ve Medine hicretlerinde bulunmu, Medine’de slam cemaatinin asli bir unsuru olarak farkl vazifeler icra etmilerdir.
Müslüman kadn, daima slâmî hizmetlerde bulunmu ve slam toplumunun ayakta kalmasnda ve yol almasnda mühim bir vazife görmütür.
Kadn, hanm ve anne olarak slami ailenin olumasnda yap ta konumundadr. slami aile ise slami toplumun çekirdeidir. Ailenin slah toplumun slahna, toplumun slah dünyann slahna vesile olacaktr.
Modern dönemde, Müslüman kadnn slam toplumu için önemi küfür ehlince kefedilerek Müslümanlara yönelik saldrlarda kadnlar odaa alnmtr. Müslüman kadnn tesettürü yasaklanm, edep ve hayâsnn izalesi için bir dizi müstebit programlar gelitirilmitir.
Hizbullah Cemaati, Müslüman kadnn slam toplumundaki yerini ihya etmeye ehemmiyet verir. Müslüman kadnn sadece saldrya hedef olan tesettür, edep ve hayâs ile alakadar olmakla yetinmez, ayn zamanda kadna yönelik hak ihlallerine kar durur, Müslüman kadnn slam eriatnda/Hukukunda tarif olunan bütün haklarna yeniden kavumasn salamak için çalr, Müslüman kadnn hakkettii vaziyet ve konuma yeniden kavumasn slami mücadelenin asli bir bölümü sayar.
Bu çerçevede Hizbullah Cemaati, Müslüman kadnn eitimine özen gösterir ve önem verir. O yönde kurumlar açar, kurumlarn en iyi ekilde ilemesi için urar. slam’n kadim günlerinde olduu gibi âlime kadnlar yetitirmeye urar, o kadnlarn tolumun slahnda rol almalar için imkân oluturur.
MADDE 29–Hizbullah Cemaati; çocuklarn ve gençlerin eitim ve öretimlerine özel önem verir. Yeni neslin slami eitimle yetimesi için tüm imkânlarn seferber eder. Gayri slami yaant dayatmalarndan genç neslin slami bilinç ve uurla korunmas için her türlü meru mücadeleyi yürütür.
Açklama:
Hz. Peygamber, çocuklara teblide bulunmu, bata Hz. Ali olmak üzere pek çok çocuk, ona iman etmilerdir. Medine’ye hicretten sonra ise çocuk ve gençlik eitimine büyük ehemmiyet vermi, o yönde kurumlarn olumasna öncülük etmitir. Ahirete irtihal ederken son sancan, Müslüman toplumun genç simalarndan Hz. Usame b. Zeyd’e vermitir.
slam, bütün zamanlarda gençlii cezbetmi, gençler, slam’n hep atik kuvveti olarak var olmulardr.
Çocuklar ve gençler, slam toplumunun istikbalidir.
slam âleminin Bat’nn etkisine girmesi ve ulus devletlerin Batl güçler adna slami maarif ve tedrisat yerine slam kart eitim sistemlerine yönelmeleri, çocuk ve gençleri slam’dan uzaklatrma, Müslümanlar istikbalsiz brakma hedefine yöneliktir. Buna ramen Müslüman gençlik, slâmî hareketler teekkül ettirerek bütün engellerin karsna dikilip slam’ ihyaya, Müslüman toplumu kalkndrmaya yönelmitir.
Hizbullah Cemaati, çocuk ve gençlerin slam toplumu için önemine inanr; Hz. Nebiyi Ekrem’in sünneti üzerinde çocuk ve gençlik maarif ve tedrisatna büyük ehemmiyet verir. Çocuk ve gençlere yönelik faaliyetler gerçekletirir, eserler üretir, kurumlar oluturur.
MADDE 30–Hizbullah Cemaati; gücü ve imkânlar orannda toplumun ekonomik, sosyal, salk ve eitim sorunlarnn çözüme kavuturulmas için gerekli çabay sarf eder, bu konuda ihtiyaç duyulan örgütlenme ve aktiviteleri tevik eder ve destekler. Bilim ve teknolojinin müspet bir ekilde insann hizmetine sunulmasn öngörür. Aratrma, gelitirme ve bilimsel çalmalara destek verir.
Açklama:
Hz. Peygamberin etrafndaki ilk cemaatin bata Hz. Ebû Bekir ve Hz. Osman olmak üzere mühim simalar büyük tüccarlardr. Hz. Nebi, Medine’ye hicretten sonra da ehrin pazarn slâmî kaidelere uyarlam ve o pazarn canlanmas için önlemler almtr. Kur’an- Kerim, ticaretin esaslar ile ilgili net kaideler ifade etmi, bu kaideler sünnetle desteklenmi, Hz. Nebi, slam ticaret ahlak olarak teekkül eden o kaidelerin yerlemesi için bizzat denetimlerde bulunmu ve görevlendirmeler de yapmtr.
slam tarihi süresince de Müslüman tüccarlar, Hz. Peygamberden gelen ahlak üzere ticaretlerini sürdürerek örnek bir slam ahlak üzere pek çok ülkenin fethine vesile olmulardr. Ne yazk ki zaman içinde Müslümanlarn ekonomideki yeri ters yüz olmutur.
Hizbullah Cemaati, slam iktisadnn ihyas için icap eden bütün alanlarda tevikte bulunur, programlar yapar, eserler hazrlar, kurumlar oluturur. Faaliyetlerinin younlat saha, ülke ve slam âleminin kalknmasna yönelik her tür katky salar.
D güçlerin iktisatla ilgili icraatlar, slam âlemine yönelik, farkl bir istila türüne dönümütür. Mücadeleyi hayatn bütün sahalarnda mücahede/cihad olarak bilen Hizbullah Cemaati, slam âlemini hedef alan iktisadi istilann sonlanp Müslümanlarn yeniden dünya ekonomisine yön verdikleri günlere kavumas için çalmay mücahededen bilir.
Hz. Peygamber, bilimi önemsemi ve Mescid-i Nebi içinde bir seyyar hastane teekkül ettirerek Ensar’dan Rufeyda bint Sa’d’ yaral Müslümanlar bir cerrah olarak tedavi etmekle görevlendirmitir. Sonraki devirlerde de slam âleminde büyük hastaneler ve bilim merkezleri teekkül etmitir. Batllama dayatmasndan sonra da Müslüman ahsiyetler, engellemelere ramen ses getiren bilimsel ve teknolojik bulular gerçekletirmilerdir.
Hizbullah Cemaati, Müslümanlarn bilim sahasnda ilerleyip dünyann önüne geçmeleri için çalr, bu yöndeki aratrmalar destekler. slam dünyasnn maarifte, ekonomide, salkta, sporda, sanatta ve bilimde dünyaya önderlik makamna çkmas için gayret gösterir.
MADDE 31–Hizbullah Cemaati; zaman ve artlarn beraberinde getirdii gelimeleri, deiimleri ve yenilikleri, slam’n özü ve esaslar çerçevesinde deerlendirir, uygun olann gücü ve imkânlar nispetinde toplumun hizmetine sunar. Tekilat yapsn ve faaliyetlerini her alanda çan gereklerine uygun, modern ve yenilikçi bir seviyede tutar.
Açklama:
slam’n esaslar sabit, Müslümanlarn o esaslar tatbikte üretimleri zaman ve zemine göre deikendir. slam, ümmeti esaslar ile istikrara kavuturmu; Müslümanlarn üretimlerinin önünü açmakla daima terakki, gelime ve yükselme istikametine sevk etmitir. Ümmet, slam’n insanln önderliine vesile olan bu sevkine sahiplenmi ve günün gerçeklii içinde imkânlarn sürekli deiim ve gelime açk tutmutur.
Müslümanlarn bana gelen en büyük musibetlerden biri ise üretimlerdeki sürekli terakki, gelime ve yükselme yolunun tkanmas, üretimlerin sabitlenmesi ve nihayetinde deiimin menfi bir yöne çekilerek slam dümanlarnn bir silahna dönümesidir.
Son iki yüzylda menfi deiim modernizm ad altnda bütün dünyaya dayatlm, dünya onun üzerinden tek tipletirilip modern bir köle haline dönütürülmütür. Hizbullah Cemaati, bu menfi deiimi reddeder. nançtan amele, dünyann müspet bir deiime açlmasn slâmî mücadelenin özünden bilir. Deiimin önderliinin Müslümanlara yeniden geçmesini, ümmetin insanln önderi olmasyla ilikilendirir ve bu yönde gayret gösterir. nsann deiim iradesiyle donatldn, Müslümanlarn o iradeyi iletmeleri durumunda ilahi yardmn da yanlarnda olacana inanr.
«Allah’tan umut kesenler ancak kâfirlerdir» ( Yusuf, 87)
Hizbullah Cemaati, müspet bir deiim için umutludur. Bu umudu bütün Müslümanlara ve insanlarn dier kesimlerine duyurmak ve kabul ettirmek için çaba gösterir.
Hizbullah Cemaati, tecdid ve ihyaya verdii önemi, kendi tekilat ve icraatlarnda da örneklik tekil ederek tatbik eder. slami hizmetlerin daima yenilenerek çan önünde yürümesi için gerekli programlamay yapar.
MADDE 32–Hizbullah Cemaati; ehadet, zindan ve muhacereti mücadelenin tabii bir sonucu olarak görüp ehit, tutuklu, muhacir ve ailelerinin sorunlaryla ilgilenmeyi ve sahiplenmeyi asli görevlerinden biri olarak kabul eder.
Açklama:
slami mücadele bedel gerektirir. ehadet, zindan ve hicret bu bedeller arasndadr.
Hizbullah Cemaati, mücadelesinde slam’n bütün dümanlarnn bask ve zulümlerine maruz kald. Uluslararas sistemle ilikili yerel unsurlar, onlara yön veren derin yaplar ve uluslararas müstekbirler el birlii içinde Hizbullah Cemaatinin hizmetlerini durdurmak için faaliyete geçtiler. Cemaatin gayretinin meyve vermesinden, hesaplarn bozmasndan endie ettiler ve ancak el birlii ederek onun önüne geçebileceklerine inandlar. Bütün kurumlar ve uzantlar ile enerjilerini fütursuzca sarf ederek Cemaatin ve fertlerinin üzerine geldiler. Cemaat, onlara kar Nebiyi Ekrem ve Ashab- Muhterem gibi sabrederken ehidler verdi, zindan ve hicretle karlat. üheda, Medrese-i Yusufiye ehli (mahpuslar) ve muhacirler, artlarnda aileler braktlar.
Hizbullah Cemaati, onlarn sorunlaryla ilgilenip manevi ve maddi gereksinimlerini karlamay hem vazife bilir hem de vefann gerei sayar.
MADDE 33–Hizbullah Cemaati; sanata ve sanat eserlerine slami ölçüler çerçevesinde yaklamda bulunur. slam’n yasaklamad tüm sanat dallarnn gelitirilmesini destekler.
Açklama:
Yüce Allah, «lerinizi güzel yapn, muhakkak ki Allah ilerini güzel yapanlar sever!» buyurur.
Hz. Peygamber de; «Sizden biri bir ii yapmasn ya da en güzel ekilde yapsn!» «Allah, birinizin yapt ii en iyi ekilde yapmasndan memnun kalr» buyurmutur. (Beyhaki, uabü’l-iman, 4/334)
slam ictimai âlimleri (sosyal bilimcileri) de ihtiyaçlar zaruri, haci ve kemali olmak üzere üç balkta snflandrmlardr. Zaruri ve haci ihtiyaçlar; temel ihtiyaçlar tekil ederken kemali ihtiyaçlar üretilenin güzelliini, sanatsal oluunu ifade eder.
Hz. Peygamber zamannda en yaygn sanat olarak edebiyat, iire verilen ehemmiyetle yol almtr, Hülefa-i Raidin de sözün güzelliine, dolaysyla iire önem vermilerdir. Nebiyi Ekrem’in airleri, pek çok skntya yol açan mukateleyi (sava) iirleriyle sanatsal bir dille anlatm, mukateleye iirle tevik etmilerdir. iir, Müslümanlarn hedeflerine ulamasnda bir araç vazifesi görmütür.
Sonraki dönemlerde Müslümanlar, mimari gibi sahalarda da sanata önem vermi ve dünyaya önderlik etmilerdir. Bu yöndeki eserler, slam’n yüceliinin duyurulmasna vesile klnmtr.
Günümüz dünyasnda da slam’n anlatlmas, Müslümanlarn yaadklarnn tasviri, Müslümanlarn slami mücadeleye teviki gibi hususlarda sanata ve sanat ehline büyük iler dümektedir.
Hizbullah Cemaati, slami esaslara hizmet eden ve slami esaslara aykr dümeyen her tür sanat faaliyetlerini destekler; slam âleminin bu yönde de terakki, gelime ve yükseli çizgisini yakalamas için tevikte bulunur, imkânlar oluturur.
MADDE 34–Hizbullah Cemaati; slam corafyasndaki yeralt ve yer üstü zenginliklerinin yabanc tasallutundan kurtarlmas, bunlarn tasarrufunda her türlü haksz ve adaletsiz uygulamalarn önlenmesi, ümmetin ihtiyaç ve maslahatnn gerektirdii ekilde kullanlmas gereine inanr.
Açklama:
Ümmetin yer alt ve yer üstü kaynaklar ümmete aittir. slam topraklarnn dorudan veya dolayl istilas ile ümmetin zenginlikleri d güçler sunulmu, o zenginliklerden içeriye yansyanlar ise adaletten uzak paylalmtr.
Hizbullah Cemaati, slam âleminin zenginliklerini dorudan ve dolayl istila tasallutundan kurtarmay mücadelesinin bir parças olarak bilir. Bu zenginliklerin tasalluttan kurtarlmas kadar, içeride adilce topluma yanstlmasn hedefleri arasnda görür.
MADDE 35–Mücadelenin zorunlu sonuçlar ve ulalan merhale gerei, her dönemde ihtiyaç duyulacak alanlarda yürütülecek mücadelede; ortaya konulacak tavr, tutum ve icra edilecek bütün faaliyetlerin meruiyetinin olmas için bu faaliyetlerin Cemaatin yetkili organlarnn izni ve nezaretinde icra edilmesi gerekir.
Açklama:
Hz. Peygamber, «Müminin niyeti amelinden üstündür» buyurur. Bütün hadis risale ve kitaplarmz da «Ameller niyetlere göredir» Hadis-i erifi ile balar. Niyet, bir planlamadr. Mü’minlerin ileri, daima bir plan dorultusunda kararlatrlr, gerçekletirilir, muhasebe edilir ve yenilenir. Planlama ise yetki gerektirir, yetkili olmann planlamas yersizdir.
Yine cemaat olmak, fert ve kurumlar ile ahenk içinde olmay gerektirir. Ahengin salanmas ise hiç kukusuz herkesin kendi yerine uygun bir tutum içinde olmasn icap ettirir.
Cemaatte her tür mücadele, tutum ve icra edilecek faaliyetlerin planlanma, icra, muhasebe ve yenilenme, gelitirme hakk cemaatin ilgili organlarnn izin ve onayna tabidir. Yetkili organlarn izin ve onay olmadan gerçekletirilecek hiçbir faaliyet Cemaatin ileyii açsndan meru deildir. Cemaat tarafndan kabul görmez, desteklenmez, sorumluluu kabul edilmez.
Müslümanlarn Cemaat ahlakn ihya açsndan da örneklik tekil etme gayretinde olan Hizbullah Cemaati, ilerini daima bir plan ve ahenk içinde yapar; amelin mükemmelliine, muhasebenin noksanlar bertaraf etmesine ve her yenilenmenin ilerleme, gelime, yükselme yönünde gerçeklemesi için gerekli tedbirleri alr. Cemaatin fertleri ve kurumlar, Cemaatin ilgili organlarndan izin almadan planlama yapamaz, icraat gerçekletiremez, muhasebede bulunamaz, tecdid için harekete geçemez.
MADDE 36–Hizbullah Cemaati; hem hareket ve hem de fert olarak bu manifestoda belirtilen hususlara bal kalmakla yükümlüdür. Cemaatle beraber olmay kabul eden herkes bu taahhütte bulunmu kabul edilir. Uygulamalarnda herhangi bir hususun Kur’an ve sünnete aykr olduunun tespit edilmesi halinde, söz konusu hususu nassa uygun düecek ekilde deitireceini veya feshedeceini ilan eder.
Açklama:
Hizbullah Cemaatinin ilgili organlar, kendilerini Cemaatin esaslarn ve hedeflerini ortaya koyan bu metni tatbik etmek, ondaki esaslara bal kalmak ve hedefleri gerçekletirmek için mesul bilir. Bu metin, Cemaatle beraber olmay kabul eden her ferd için bir tür ahidnâmedir, ferd cemaatle birlikte olmay kabul etmekle bu metinde belirtilen esaslara bal kalmay ve bu metindeki hedefleri gerçekletirmek için Cemaatin faaliyetlerine katlmay kabul eder.
Metnin kayna Kur’an ve Sünnettir. Kur’an ve Sünnet, Müslümanlar arasndaki en büyük sözlemedir.
Metnin icrasnda herhangi bir hususun Kur’an ve Sünnete aykr olduunun tespiti durumunda ona yol açan esas deitirilir. Bu, mümkün deilse feshedilir, metinden çkarlr.
MADDE 37–Zaman ve artlarn iktizas ve Cemaatin yetkili organlarnn onay ile bu Manifesto güncelletirilebilir.
Açklama:
Cemaatin tekilat, planlama ve icraatlar gibi, bu metin-de tecdide açktr. htiyaç duyulmas durumunda metinde tecdid yaplabilir ve yenilenmeye gidilebilir.
Davamzn sonu, Allah’a hamd etmektir. Mü’minler nihayetinde bütün ilerinde Allah’a ballk duyar, Ona tevekkül eder, bütün ilerini Allah için yaparlar, Ondan yardm diler ve en nihayetinde ükürlerini Ona yaparlar.
Allah’a hamd olsun.