Bismillahhirrahmanirrahim
“Allah'a ve ahiret gününe inanan bir toplumun, babalar, oullar, kardeleri yahut akrabalar da olsa, Allah'a ve Resûlüne düman olanlarla dostluk ettiini göremezsin. te onlarn kalbine Allah, iman yazm ve katndan bir ruh ile onlar desteklemitir. Onlar içlerinden rmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardr. Allah onlardan raz olmu, onlar da Allah'tan honut olmulardr. te onlar, Hizbullah’tr. yi bilin ki, kurtulua erecekler de Hizbullah olanlardr.” (Mücadele: 22)
Rabbimiz! Üzerimize sabr dök, ayaklarmz salam tut ve o kâfir millete kar yardm et!
Bizi slam ile ereflendiren, gece ile gündüzün Rabbine hamd olsun. Hiçbir eyin kendisinden gizlenemedii, kalplerdeki kelimesiz, harfsiz insan psikolojisinden haberdar olan ve onun tecellisinde etkin olan iyilik ve kötülük seçimini insann cüz–î iradesine brakarak snayan, hiçbir eye ve hiç kimseye muhtaç olmayan Allah’a hamd olsun.
Bizleri, insan ruhunun temelindeki nötr olan iyilik ve kötülük yol ayrmnda iyilii seçmeye muvaffak klan Allah’a hamd olsun. Bu iyilik ve kötülükler açlacak olursa; slam ile küfür, iman ile inkâr, sdk ile kizb, hak ile batl, adalet ile zulüm neticelerinin de birikimi olan cennet ile cehennem gibi iki büyük hakikate dönütüü görülecektir. te bizi; yaratt iyilik ile kötülük, hayr ve er seçiminde, bize hayra uymay nasip eden Allah’a tekrar hamd ederiz ki, bizi büyük hayr olan slam için mücadele eden ve karanln askerlerine kar aydnln askerleri yapmtr. Bizi beer olarak insan, insanlk için hayrl ümmet, bugünkü dank, perian ümmet içinde küfre boyun bükmeyen, kyamete kadar hak üzere galip gelecek taifeye tabi olmak gibi bir konum ve sorumluluk ile ereflendiren Allah’a ne kadar hamd etsek azdr.
Allah–u Teala Hakimdir, her eyin karln yaratmtr. lerinde israf, eksiklik, fazlalk, danklk yoktur. Allah abes ile –haa– itial etmez. Her eyin karl vardr. Mükâfat ve ikab birer neticedir. Hiçbir ey ve dava maliyetsiz, külfetsiz deildir. Her eyin bir fiyat, maliyeti, yatrm vardr. Elbette slam davasn omuzlamann da bir bedelinin olduunu takdir edip kabul etmek lazmdr. Sorumlulua raz olmak, hele hele talip olmak bireysel olarak baz eylerden yoksun olmay, baz zorluklara ve zahmetlere katlanmay beraberinde getirir. Bu zorluklar, zahmetler, mahrumiyetler srf o sorumluluun karl, fiyat, pahasdr. Ayrca o sorumluluu icra ederken en güzel ekilde o makama layk olacak ekilde davranmak için de bir bedel ödemek gerekecektir. Ancak ondan sonradr ki Allah–u Teâla o sorumlulua talip olmak için yaplan yatrm, o konuma sahip olduktan sonra en iyi ekilde temsil etmek için gösterilen çabann zor olmasnn karln hem dünyada hem ahirette verir. Dünyada bir mücadelenin bina ve inasnda bir unsur olma, içinde erime, böylece gelecek nesillere güzel bir yolun miras braklmasnn mükâfatnn orta, ahirette de Allah’n rzasnn gerektirdiklerine sahip olmak vardr. Bize verdii tüm nimetler, iyilikler ve güzellikler için Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun.
Mahlukatn en ereflisi, en faziletlisi, en ekremi, alemlere rahmet olarak gönderilen, muttakilerin imam, mücahitlerin lideri Hazreti Muhammed aleyhissalatu vesselama da selam olsun. slam nimetinin bize kadar ulamasnda büyük emei geçen, zulüm dünyasnn adilleri, karanlk dünyann nurlar olan aline ve ashabna da salat ve selam olsun. Küfrün saldrsna, parçalamasna, bölmesine maruz kalan mazlum ümmetin ehidlerine, küfrün zindanlarndaki mücahitlerine, slam’n ölümsüz mesajn yeryüzüne yaymak için cann vermeye hazr davetçilerine selam olsun.
Allah’m, bize hakk hak olarak göster ve hakka uymay nasip et, batl da batl olarak göster ve batldan uzaklamay bize nasip et. (ehit Rehber Hüseyin Veliolu – 1994)
YARATILI GAYES VE TEVHD MÜCADELES
nsanlk tarihi, ilk insan ve ayn zamanda ilk peygamber olan Hz. Adem aleyhisselam ile balar. lk insan, ayn zamanda ilk peygamber olarak görevlendirilmitir. Peygamberlerin aleyhümüsselam önderlik ettii tevhid mücadelesi tarihi de bu ekilde süregelmitir. Hatem–ul Enbiya olan Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam’n geliine kadar geçen süre içerisinde deiik dönemlerde, farkl toplumlara ve kavimlere ihtiyaç üzerine birçok peygamber gönderilmitir. Peygamberler aleyhümüsselam; insanlara tevhid inancn tebli edip Rablerini tantmak, varln ve hayatn hakikatlerini bildirmek ve mükellef tutulduklar kulluun icaplarn haber verip kurtulu yollarn göstermek için gönderilmilerdir. nsanlar yeryüzünde bir hayat snavndan geçirmek üzere yaratan Allah cellecelalühü, onlar hiçbir zaman kendi balarna rehbersiz ve klavuzsuz brakmamtr. “Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik.” (En’am: 42)
Hz. Adem aleyhisselam ile balayan ve Hatemunnebiyyin Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselam ile son bulan peygamberlik silsilesi boyunca görevlendirilen bütün peygamberlerin davetlerinin ve dinlerinin özü birdir. Hepsi insanlara tevhid inancn tebli etmi, onlar küfür ve irkten sakndrmlardr. Alemlerin Rabbi olan Allah Tebarek ve Teala’dan bakasna kulluk edilmemesini, O’na hiçbir ekilde irk koulmamasn emretmi ve bunun mücadelesini vermilerdir. Andolsun ki Biz, her ümmete: “Allah'a kulluk edin ve Tauttan saknn!” diye uyaran bir peygamber gönderdik….” (Nahl: 36)
slam dini, ilahi mesajn son halkas ve bu silsilenin kemale ermi son ekli olarak insanla takdim edilmitir. “…Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladm ve sizin için din olarak slam'a raz oldum…” (Maide: 3)
Böylelikle ilk peygamber Hz. Adem aleyhisselam’dan, son peygamber Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselam’a kadar devam eden ve peygamberlerin önderlik ettii tevhid mücadelesini sürdürme görevi, O’nun takipçileri Müslümanlara yüklenmitir. Bundan sonra vahiy ve peygamber gelmeyecei için din olarak slam’dan baka bir dine tabi olmak, insanlardan kabul edilmeyecektir. Allah Süphanehü ve Teala’nn insanlara bir lütfu ve rahmeti olarak, Müslümanlar iyilii emretme ve kötülükten men etme hususunda sorumluluk altna alnm ve slami tebli ve daveti sürdürmeleri istenmitir. Dolaysyla slam daveti, Müslümanlarn bu görevi ifa etmeleriyle kyamete kadar devam edecektir.
BEER SSTEM VE DEOLOJLER
nsanlk tarihi boyunca ortaya çkan bütün beeri ideoloji ve sistemlerin hakimiyeti snrl olmu ve belli bir müddet sonra bu ideolojiler ya unutulmu ya terk edilmi veya deiime urayarak tarih sahnesinden silinmilerdir. Bu sistemler, hakim olduklar dönemlerde insanln faydasna olabilecek veya insan özgürlük ve mutlulua kavuturacak kalc bir çözüm getirememi, aksine insanla ac, gözya ve büyük zulümler yaatmlardr. Bu sistemlerin snrl olan dorularnn ve insanla faydal olan yanlarnn da peygamberlerin ilahi mesajlarnn etkisi sonucu ortaya çkt ve ilahi dinlerden neet ettii bir gerçektir. Dolaysyla günümüze kadar baki kalan, peygamberlere vahiy yoluyla gönderilen ilahi mesajlar olmutur.
Ayn ekilde zulmün, adaletsizliin, hukuksuzluun, sömürünün, ahlakszln, igal, talan ve insan onurunu ayaklar altna alan günümüz beeri hayat düzenleri de insan ftratna aykr olduklar için insanln ve toplumlarn sorunlarn kamil manada çözüme kavuturmalar öyle dursun, daha da arlatrdklar göz önündedir. Bu ideoloji ve hayat sistemlerinin insanla verecekleri hiç bir eyleri yoktur. Çünkü bunlar ilahi bir mesajdan, ahlak, asalet ve erdemden yoksun olduklar gibi, insann yaratl gayesine aykr bir ekilde insanl nefis, ehvet, eytan, heva ve hevesler dorultusunda sapknla, ayrmcla, makam ve serveti putlatran bir hayata ve anlaya sevk etmektedirler.
çinde bulunduumuz yirmi birinci asrn ba döndürücü bilgi ve teknolojik gelimeleri ve snrsz maddi imkânlarna ramen, bunlarn tek bana insanla huzur ve refah getirmedii bir gerçektir. Günümüz dünyasnda var olan bütün olumsuzluklar ve bu cümleden mustazaf halklarn karlat bütün sorunlar, dünyaya hükmetmeye çalan beeri düzen ve ideolojilerden kaynaklanmaktadr. Toplumlarn ve halklarn bugün yüz yüze bulunduu sömürülmülük, ayrmclk, hukuksuzluk ve adaletsizliklerin kayna bu mufsid sistemlerdir. Eer bugün toplumlarn ve uluslarn özgürlüü, bamszl, onuru tehdit ediliyorsa; ekonomik, kültürel, sosyal, ulusal ve ahlaki birçok sorunla kar karya kalmlarsa, bunlarn asl müsebbibi, dünyaya ve toplumlara egemen olan bu gayri slami rejimler ve onlarn balarndaki müstekbir zalimlerdir.
SORUNLARIN TEMEL NEDEN SLAMDAN UZAKLAMADIR
Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam, son din olan slam’n kendisine vahyedilmesiyle, 23 yllk tevhid mücadelesi boyunca kendisine gelen vahyi yaayarak, tebli ederek ve hayatn her alannda pratize ederek, insanlk tarihinde benzerine rastlanmayan büyük bir inklap gerçekletirip kamil anlamda slami bir hükümet ve yönetim sistemi kurdu. Ancak Hülafa–i Raidinden sonra, Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam’n tesis etmi olduu slami hükümet ve yönetim sisteminden sapmalar balad. Böylece tedricen, siyaset ve yönetim alannda slam’n özünden ve Nebevi yönetim tarzndan uzaklama süreci de balam oldu. Sonraki dönemlerde i bana gelen yönetimlerin birçou, slami yönetim veya hükümet yapsnn temelini oluturan siyasi ve toplumsal hükümleri ya tümden bir kenara atarak veya ksmen uygulayarak, slam’ tedricen yönetimden ve toplumsal alandan uzaklatrdlar.
Bu yanl yönetim ve uygulamalar, sonraki dönemlerde ortaya çkan din–siyaset ayrmnn temelini oluturdu. Bu sürecin sonucu olarak slam ümmeti parçaland, bunun yerine saltanatlar, krallklar, ulus devletler, kabile devletleri, aile devletleri ve tek parti diktatörlükleri dönemi balad. Bu dönemle beraber slam topraklarnn çouna baskc, diktatör, laik, despot gayr– slami yönetimler hakim oldu. Bu rejimlerin ortak özellii; slam’a ve slam’n yönetim anlayna dümanlk olmutur. Öyle ki bu rejimlerin hakim olduu slam topraklarnn tümünde, slam’n siyasi hakimiyetini istemek en büyük suç kabul edilmi ve Müslümanlara kar acmasz bir bask ve sindirme politikas yürütülmütür.
Netice itibaryla slam ümmeti olarak bugün yüz yüze kaldmz ve yaadmz sorun ve skntlarn en büyük nedeni, slam’n özünden ve hayat bah eden ilahi nizamndan uzaklamadr.
Bu balamda gerek ümmet olarak, gerek ülke olarak, gerekse kavim olarak yaadmz sorunlarn çözümü için slam’a sarlmaktan ve onu tek çözüm unsuru olarak görmekten baka çare yoktur.
“Kim slam'dan baka bir din ararsa, bu kendisinden asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette hüsrana urayanlardan olacaktr” (Al–i mrân: 85)
MÜSLÜMAN BR TOPLUMA ANCAK SLAM REHBERLK EDER
Beeri rejim ve sistemlerin aksine, günümüze kadar slam’n insanla armaan ettii ve insanln ilerlemesine, medeniyete, toplumun ahlak, refah ve sosyal adaletine kazandrdklar, dost düman herkes tarafndan bilinmekte ve kabul edilmektedir.
Bütün tarihi, akli, ilmi ve vahyi bilgi ve veriler bize insanln kurtuluu, özgürlüü, saadet ve mutluluu için en doru yol ve hayat nizamnn, peygamberler aleyhümüsselam vastasyla günümüze kadar ulaan tevhid inanc ve bunun hayat manzumesi olduunu göstermektedir. Bunun son halkas ise Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhissalatu vesselam vastasyla bize kadar ulaan slam nizam olduu bir gerçektir. Asrlar boyunca slam’a kar verilen bütün mücadelelere ve ortaya çkan bütün beeri sistem ve ideolojilerin dümanca saldr ve tahribatlarna ramen slam’n hiç deimeden ve mesajnn inhirafa uramadan günümüze kadar devam etmesi, slam’n çalar üstü ilahi bir din olduunun ispatdr.
Bütün bu kati burhan ve sönmeyen tevhid nuru ile slam’n hayat baheden sistem ve yaam ekli ortadayken, insanln ve özellikle Müslüman toplumlarn kurtuluu ve özgürlüü için baka yol, yöntem, nizam veya hukuk sisteminin peine taklmak, onlardan medet ummak beyhude bir çrpn olup serap peinde komaktan baka bir ey deildir. Beeri ve tauti bir sistemden kaynaklanan sorunlar baka bir beeri ve tauti sisteme sarlarak çözmeye kalkmak, akl ve mantkla da uyumaz.
Asrlardr slam ile ereflenmi, slam’ hayatnn ve kültürünün bir parças haline getirmi, bu dinin insanla ulatrlmas, yaylmas ve hakimiyeti için birçok fedakarlkta bulunmu olan halkmzn özgürlüü ve kurtuluu için bir mücadele verilecekse ancak slam esas, ölçü ve örnek alnarak verilebilir. Bu mücadelenin öncülüünü ve kaynakln slam’dan baka hiç bir din ve ideoloji tekil edemez.
LAK REJMN ZULÜM POLTKALARI
Laik Kemalist rejimin iktidara gelmesiyle slam’a ve mukaddesatlarna sava açlm, slam, devlet ve toplum hayatndan silinmeye çallmtr. Kemalist ideolojinin hakim olmasndan sonra bunun gayri slami bir istibdat düzeni olduunu gören ve kar çkan Müslüman Kürd ve Türk halkna her türlü zulüm yaplm, katliamlara maruz braklm, yerleri yurtlar yaklp yklm, mallar talan edilmi, pek çok öncü ve alimleri stiklal Mahkemeleri kararyla daraaçlarnda aslm, yurtlarndan sürülmü ve daha nice zulüm ve basklara maruz braklmlardr.
Müslüman Kürtler ise rejimin etnik ayrmclk ve oven politikalar sonucu iki kat zulme maruz kalmtr. Türk milliyetçiliini esas alan Kemalist rejim, hükmetmeye balad andan itibaren Türkiye’de Türk’ten baka bir halk ve Türkçeden baka bir dil kabul etmemi, tanmam ve yok saymtr. Herkes Türk görülmü ve Türk kabul edilmitir. Kuruluundan günümüze kadar, ülkede yaayan halklarn insani ve slami haklarn gasp etmi, onlara kar her türlü zulüm, bask, ayrm, inkar ve asimilasyoncu politikalar sürdüre gelmitir. Haliyle bu din dümanl ve banaz Türk milliyetçilii, büyük sosyal ve siyasal sorunlarn olumasna kaynaklk etmi ve sürekli olarak halkla rejimi kar karya getirmitir.
HZBULLAH CEMAATNN KURULUUNU HAZIRLAYAN ETKENLER
slam ümmeti genelinde ve özellikle Kürdistan’da ilhadi ideolojilerin yaygnlatrld ve bunlarn moda gibi kitlelere sunulduu, bu ideolojiler araclyla Müslüman halklarn, özellikle genç nesillerin slam’dan uzaklatrlp Materyalist ideolojilerin pençesine düürüldüü, slam’n toplumsal, siyasal, ekonomik, hukuksal ve kültürel sorunlara çözüm getiremeyecei, günümüzde toplumu idare edebilecek bir yönetim ekli olamayaca, bin dört yüz yl önce yaanm ve devrini tamamlayp geride kalm bir din olduu, dinin afyon gibi kitleleri uyuturduu, bir ütopya ve üst yap kurumu olup toplumsal ve siyasi hareketlere ve halk devrimlerine öncülük edemeyecei eklinde tezlerin ileri sürüldüü, kültür emperyalizmi yoluyla sömürgeci güçlerin slam’a kar çok yönlü youn bir sava yürüttüü, Laik Kemalist rejimin bir devlet politikas olarak slam’ toplumsal hayattan uzaklatrmak için tüm organlarn seferber ettii o dönem ve artlarda yaanan bütün bu olumsuzluklar, Hizbullah cemaatinin kuruluunu hazrlayan önemli etkenler olmutur.
Cemaat rehberi ile Cemaatin kurulu ve yaplanmasnda öncülük eden ilk kadrolar bata olmak üzere, o zamanki slami faaliyetler içerisinde aktif olarak bulunan uurlu, sorumluluk sahibi ve samimi birçok Müslüman tarafndan, slami kesimin içinde bulunduu kötü gidiat ve yaanan sorunlar görülüyordu. O dönemde ciddi olarak rahatszlk veren bu sorunlara çözüm bulmak ve o bunalml dönemi amak için hem düünsel ve hem de pratik alanda youn çaba harcanyordu. Müslüman kitlenin yaad sorun ve skntlarda, mücadelede takip edilen metod ve yöntemlerin de büyük tesirlerinin olduu, mücadelede ve cemaatlemede Peygamberimizin pratize ettii Nebevi metoda uygun hareket edilmesi gerektii hususunda ortak bir fikir ve kanaat oluuyordu. Hepsinden önemlisi, cemaatleme ii, yerine getirilmesi gereken slami bir fariza olduundan, slami bilinç ve sorumluluk gerei bu ie giriilmeliydi.
Bu amaçla; Cemaatleme süreci balatlmadan önce, slam dünyasnda tarihi süreç içerisinde ortaya çkan, varln sürdüren veya sürdüremeyen, ayn zamanda mücadele sahnesine yeni çkm olan slami hareket ve gruplar hakknda aratrma ve incelemeler yaplyordu. Bunun yannda yerel düzeyde var olan slami grup ve cemaatlerin yapsal ve düünsel durumlar, davet ve mücadele yöntemleri, o güne kadar ortaya koyduklar pratik uygulamalarndaki baar ve zaaflar aratrlyordu. Bütün bu aratrma, inceleme ve gözlem neticesinde, yaadmz corafyada Müslümanlarn ihtiyaçlarna cevap verebilecek kapsaml ve kuatc bir hareketin olmas gerektii kanaatine varldndan, böylesine ar, hassas ve önemli bir ie inanç, güven, kararllk ve ubudiyet bilinciyle giriildi.
Netice olarak; Müslümanlarn o dönemde yaadklar sorunlara çözüm olabilecek, slami faaliyetlerin heba olmasn önleyecek, mevcut baboluk ve kargaa ortam nedeniyle birçok samimi insann davadan uzaklamasnn önüne geçebilecek, Müslümanlar bu bunalm ve kargaa ortamndan kurtarp salam slami bir mücadele zeminine kavuturabilecek yeni bir cemaatleme süreci balatlm oldu. Bu inanç ve endieyle atlan admlar neticesinde, Allah’n yardmyla Hizbullah Cemaati mücadele sahnesine çkm oldu.
HZBULLAH CEMAATNN KURULUU
Cemaatin öncüleri, o zamana kadar süregelen tartmalardan, yanl ve yetersiz çalmalardan, içinde bulunulan ksr döngüden syrlarak, Müslümanlarn özlem ve beklentilerini karlayacak, özgün ve bamsz, her konuda slami ölçüleri ve asr– saadet dönemini esas alan, sadece takva, fedakârlk, ihlas ve slam kardelii temelinde bir araya gelen Müslümanlarn gönüllü birlikteliinden oluan bu cemaati kurmaya karar verdiler. Böylece Hizbullah Cemaati, 1979 ylnda ehid Hüseyin Veliolu rehberliinde Batman’da kuruldu.
Çekirdek kadrolardan ve az sayda ders halkalarndan oluan faaliyetleriyle ie balayan bu Müslümanlar, süreç içerisinde sabrl, ihlasl, kararl bir seyir ve direni çizgisi takip ederek, iç içe geçmi halkalar gibi birbirlerine kenetlenerek, ylmadan, yorulmadan, ak ve heyecanla faaliyetlerini gelitirerek bugünlere kadar geldiler.
HZBULLAH CEMAATNN HARAKET METODU
slami mücadelede takip edilecek metod meselesi eskiden beri Müslümanlar arasnda tartma konusu olmutur. Dünyann deiik yerlerinde mücadele eden Müslümanlar, içinde bulunduklar ortam ve artlarn da etkisiyle farkl yöntem ve metotlara bavurmulardr. Hizbullah Cemaati de, Resulullah aleyhissalatu vesselam’n, mücadelesinde bir metot ortaya koyduuna ve Müslümanlarn mücadelede bu metoda uygun hareket etmesi gerektiine inanmaktadr. Bu akidesinin ve bak açsnn bir yansmas olarak, doruluuna ve gerekliliine inand nübüvvet dönemini esas alm ve nebevi hareket metodunu kendisine model kabul etmitir.
slami mücadeleyi sürdürmek, toplumun slami dönüümünü salamak ve slami hakimiyeti gerçekletirecek bir yönetim hedefine ulamak için slami nasslar, akl ve çan gerekleri, Peygamberin nebevi metodunu takip edecek slami bir hareketi zorunlu klmaktadr.
Hizbullah Cemaati; bidayetinde bu inanç, görü ve bak açs dorultusunda adm atm ve mücadelesini bu güne kadar bu esaslar üzerinde sürdürmütür.
“Muhakkak ki sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavumay uman ve Allah' çokça zikreden kimseler için Allah’n Resûlünde güzel bir örnek vardr.” (Ahzab: 21)
CEMAATLEME SLAM BR EMRDR
Kuran’ Kerim ve onu tebli eden, açklayan, uygulayarak pratize eden Peygamber aleyhissalatu vesselam’n sünnetini her ite ölçü ve kaynak kabul eden Müslümanlar, bireysel ve toplumsal hayatlarn Kur’an ve sünnete göre tanzim etmekle yükümlüdürler. Bu durum, kamil anlamda ancak slami bir hükümette gerçekleebilir. slami hükümete de cemaatsiz ulalamayacandan, Müslümanlarn cemaatleerek organizeli bir güç eklinde faaliyet yürütmeleri ve mücadele etmeleri gerekir. slami hükümet, örgütlü mücadele veren slami bir cemaatin semeresidir. Yürütülen mücadelenin bir bitimi veya nihayeti deildir. Cemaat olarak mücadele etme, Kur’an ve sünnetin yükledii bir sorumluluktur. Dolaysyla Müslümanlarn cemaat olmalar, srf artlarn dayatmas veya zamann bir gereklilii deil, bizzat slam’n emridir.
“Sizden, hayra çaran ve iyilii emredip kötülükten nehyeden bir ümmet olsun. te onlar kurtulua erenlerdir.” (Al–i mran: 104)
“Allah'n yardm cemaatle beraberdir." (Ebu Davud)
Genelde tüm Peygamberler aleyhümüsselam, özelde ise Hatemünnebiyyin aleyhissalatu vesselam sadece Mü’minlere deil, bütün insanlara örneklik tekil edecek örgütlü mücadele ve örgütlü toplum örneini en güzel ekilde ortaya koymu hidayet önderleridirler. Müslümanlar her çada, hayatlarnn tüm alanlarnda ve her artta bunlar kendilerine örnek edinip uygulamak durumundadrlar.
HZBULLAH CEMAATNN HEDEF
slami mücadelede ulalmak istenen hedef; Müslüman fert, Müslüman aile, Müslüman toplum ve nihayet slam’n toplumsal hakimiyeti ve slami hükümetin tesisidir. Bu mücadele neticesinde tüm insanlarn tevhid inancn kabul etmeleri arzu edilmekle ve bunun için tebli ve davet yaplmakla beraber, aslolan slami hakimiyeti salamaktr.
Hizbullah Cemaati; slami hükümete giden mücadele sürecinde, slami tebli ve davetin önündeki engelleri kaldrmay ve herkesin özgürce dini inancn yaamasn hedefler. Peygamber aleyhissalatu vesselam Medine slam devletini kurarken, Medine toplumu çounluk olarak Müslümanlardan müteekkil deildi. Müslüman olmayan etba, kendi inanç ve ibadetlerinde özgür olmakla birlikte, toplumun idaresi ve otorite Müslümanlarn elindeydi.
“Onlar ki; kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namaz klar, zekât verirler, iyilii emreder ve kötülükten nehyederler. lerin sonu Allah'a varr.” (Hac: 41)
KÜRD VE KÜRDSTAN MESELES
“Ey insanlar! Gerçekten biz sizi bir erkek ve diiden yarattk. Ve birbirinizle tanasnz diye sizi kavimler ve kabilelere ayrdk. Kukusuz Allah katnda sizin en deerli olannz, takvaca en üstün olannzdr. üphesiz Allah hakkyla bilendir, hakkyla haberdar olandr.” (Hucurat: 13)
Kürdistan, tarihi süreç içinde Kürd halknn üzerinde yaad, uzun tarihi geçmii olan ve tarihi belgelerle sabit olan corafyann addr. Bugün bu corafya üzerinde baka kavimlerden insanlar da mevcut olup, Kürdistan bütün bu insanlarn ortak vatandr.
Kürt halknn slam’ kabul etmesiyle, Kürdistan corafyas slam ümmetinin ve slam diyarnn ayrlmaz bir parças haline gelmitir. Kürtlerin tarihinde ve Kürdistan corafyasnda slam’a hizmet ve ilayikelimetullah için ortaya çkan hareketler ve meydana gelen olaylar göstermektedir ki, slam tarihi boyunca Kürtler gönüllü olarak, slami bilinç ve uurla sürekli ümmet bütünlüüne sadk kalm ve bu bütünlüün muhafazas için her türlü fedakârl göstermilerdir.
Müslümanlarn ümmet uuruyla kenetlendii, zulüm ve ayrmcln olmad, herkesin yaratl itibariyle eit sayld, üstünlüün sadece takvada olduu, kimsenin kimseye üstünlük salayamayaca, kimsenin dilinden, renginden, isminden, yaad corafya veya mensubu olduu snf, kavim veya aileden dolay ayrcala sahip olamayaca yada tersine bu özelliklerinden ve sfatlarndan dolay hiç kimsenin hakszla urayp aalanamayaca, ilahi adaletin ve hududullahn hakim olduu birleik bir slam ümmetinin olumas, Hizbullah için kutsal bir arzu ve yüksek bir idealdir. Bu ideal için mücadele etmeyi, slami akidesi ve Nebevi slam’n gerei olarak görmektedir. Bu uurda çile çekmeyi, ikence görmeyi ve ehid olmay iftihar olarak bilmektedir. Bundan sonra da bu kutsal dava ve deerlere bal kalarak, bunlarn uruna mücadele etmeyi onur ve iftihar olarak bilecektir. Bu, Hizbullah’n slami anlay, er’i görev ve sorumluluudur.
Hizbullah Cemaati; mazlum ve mustazaf Kürt halknn sorununu sadece Müslüman Kürtlerin sorunu olarak deil, hangi kavimden olursa olsun bütün Müslümanlarn ve slam ümmetinin sorunu olarak görmektedir. Çünkü Müslüman Kürt halk, slam ümmetinin bir parçasdr. Kürt halkna yönelik inkar, asimilasyon ve basky reddetmekte, imkanlar ölçüsünde buna kar durup mücadele etmeyi bir vazife olarak görmektedir. Bu sorunun, slami adalete uygun olarak çözüme kavuturulmas için bütün Müslümanlarn soruna el atmalar ve sahiplenmeleri gerektiini düünmektedir.
“Göklerin ve yerin yaratl, dillerinizin ve renklerinizin farkl oluu da O'nun (kudretinin) delillerindendir. Kukusuz bunda bilenler için ayetler/deliller vardr.” (Rum: 22)
Hizbullah Cemaati; bu sorunu slami dünya görüü çerçevesinde ele alarak deerlendirmeyi, tahlil ve tehis edip slam’n ölçüleri dahilinde çözüme kavuturmak için mücadele etmeyi slami sorumluluk olarak kabul ettii gibi Cemaatsel görevi olarak da görmektedir.
Kürd halknn slami ve insani haklarnn güvence altna alnaca anayasal çözüm, özerklik, federasyon ve bamszlk gibi tüm seçeneklerin tartlabileceini düünmektedir. Halk bu seçeneklerden istediini kendisi için seçmekte serbesttir. Hizbullah, bu konuda slami açdan bir saknca görmemektedir. Ancak istenilen çözüm, Müslüman Kürd halknn inancna ve kültürüne uygun düen ve tüm haklarna kavuabilecei slami bir yönetim altnda yaayaca bir çözümdür.
SLAM CEMAAT VE GRUPLARA BAKI
Hizbullah Cemaati, slami inanç ve cemaatsel ilkeleri gerei, kendisine düman olarak daima tauti zulüm rejimlerini görmü, slami grup ve cemaatler aras dostluk ve kardelie büyük önem vermitir.
Hizbullah Cemaati; slam’n hakimiyeti için hizmet eden, itikadi ve ameli konularda slam’n temel naslaryla çelimeyen, yerel ve uluslararas gayri slami güçlerin hegemonyasna girmemi, slami kesimlere dost, zulüm rejimlerine düman olan her grup ve cemaati karde olarak bilmektedir. Bu cemaat ve hareketlerle, slam’n öngördüü kardelik hukuku çerçevesinde samimi ilikiler içinde olmay ve slam’a hizmet yolunda iyilik ve takva üzerinde yardmlamay slami bir sorumluluk ve er’i bir görev olarak kabul etmektedir.
“…..yilik ve takva üzerine yardmlan, günah ve dümanlk üzerine yardmlamayn. Allah'tan korkun! üphesiz Allah, azab çok iddetli olandr.” (Maide: 2)
VAHDET ANLAYII
Hizbullah Cemaati; ayn amaç ve hedefler dorultusunda mücadele eden, temel konularda ayrlk içinde olmayan slami devletler ile cemaat ve gruplarn, slam hukuku çerçevesinde bir araya gelip, bir çat altnda yapsal bir birliktelik oluturmalar, güç ve kuvvetlerini birletirmeleri gerektiini düünmektedir. Ancak böyle bir vahdetin gerçekleebilmesi, bunun salkl ve kalc olabilmesi için ilkeli ve gönüllü birliktelie dayanmas gerekir.
Tarif edilen ekilde, istenen ve arzulanan ideal bir bütünlük olmazsa bile Müslümanlarn birbirlerine kar kardelik hukukuna riayet ederek slam dümanlarna kar güç birlii, dayanma ve yardmlama içinde olmalar gerektiine inanmaktadr.
Hizbullah, Cemaat olarak ilk günden bu güne kadar bu dorultuda çabalam ve gayret göstermitir. Hiçbir zaman “Sadece Cemaatimiz hak, dmzdaki grup ve cemaatler batldr” eklinde yanl bir anlay içinde olmamtr. Böyle dar görü ve anlay içinde olanlar da tasvip etmemektedir.
“Hep birlikte Allah'n ipine smsk sarln ve ayrla dümeyin!…” (Ali mran: 103)
DER ÖRGÜT VE GRUPLARA BAKI
Hizbullah Cemaati; slam’a ve Müslümanlara dümanlk etmeyen, mustazaf halklarn hakl ve meru haklarn savunan ve bu uurda mücadele verdiini deklare eden Kürdistanl veya dier halklardan örgüt ve hareketlere slami ölçü ve ilkeler nda yaklamda bulunur.
Hizbullah cemaati; inanç ve ideolojisi ne olursa olsun, hiçbir cemaat, tarikat, parti, örgüt, grup veya siyasi oluumla yersiz ve gereksiz sürtümelere girmeyi hem kendisi ve hem de dierleri açsndan uygun görmemektedir. Zülüm ve hakszla kar mücadele eden dier yaplarla sürtüme, gerginlik yaama ve çatmann zülüm rejimlerinin faydasna, çatan gruplarn zararna olacana inanmaktadr. Ancak slam’a ve Müslümanlara zarar verilmesini veya varlna yönelik saldrlar da kabul etmemektedir. Böylesi bir durumda slam ve uluslararas hukukun tand meru müdafaa hakkn kullanarak, gerekli gördüü her türlü tedbire bavurur.
HZBULLAH CEMAATNN KML
Ad ..................................... : Hizbullah
Kurulu Tarihi ................ : 1979
Kurucu Rehberi .............. : Hüseyin Veliolu
Amblemi ........................... : Daha sonra kamuoyuyla paylalacaktr.
Mar ................................. : Daha sonra kamuoyuyla paylalacaktr.
CEMAATN TEMEL ORGANLARI
Hizbullah Cemaati dört temel organdan müteekkildir.
1–Rehberlik Kurumu
2–Merkez Yönetim Kurulu
3–slami ura Meclisi
4–Disiplin ve denetleme kurulu
Bu organlarn oluum ve ileyii cemaat tüzüünde belirtilmitir.
ÜYELK
Hizbullah cemaati; slam’ din ve hayat nizam, Kur’an ve Sünnet’i yasa, Rasulullah aleyhissalatu vesselam’ mutlak önder, cemaati rehber olarak gören gayretli ve fedakâr Müslümanlardan olumaktadr.
Cemaatin inanç, gaye, hedef ve mücadele yöntemlerini benimseyen her fert, Hizbullah Cemaatine üye olabilir. man, takva, salih amel, ahlak, ihlas, sabr, fedakârlk, ehliyet, birikim ve yetenek; ferdin görevlendirilmesinde ve sorumluluk almasnda belirleyici unsurlardr. Bu inanç ve düünceleri paylaan ve cemaatin prensiplerini benimseyen bütün gayretli ve fedakâr Müslümanlar ayn çat altnda mücadele etmeye davet eder.
GENEL ESASLAR
MADDE1–Yaratln amac Allah’a ibadettir. Müslümanlarn gayesi Allah’n rzasn kazanmaktr. Hizbullah Cemaati, Kur’an ve Sünnetle belirlenen kulluk vazifesini yerine getirmek esas üzerine kurulmutur.
MADDE 2–Hizbullah Cemaati; inanç, düünce, amaç ve hedefleri dorultusunda yapaca tüm faaliyetlerinde, meruiyetin kayna olarak Kur’an ve sünneti esas alr. Kur’an, Hizbullahi hareketin kanunu ve hayat düsturudur.
MADDE 3–Hizbullah Cemaati; kendisini slam tarihi boyunca süregelen bütün slami hareket ve önderlerin mirasçs kabul etmekle beraber, hiçbir hareket, cemaat, tarikat, parti, örgüt veya siyasi oluumun devam veya uzants olmayp müstakil bir cemaattir. Gücünü Allah cellecelalühüye olan imanndan ve muttaki Müslümanlarn birliinden ve desteinden alr.
MADDE 4–Hizbullah Cemaati; ‘Emr–i bil maruf ve nehy–i anilmünker’ görevini fert ve cemaat baznda güç ve imkânna göre yerine getirmekle kendisini sorumlu bilir. ’layikelimetullah dorultusunda yürütülen tüm faaliyetleri cihad olarak kabul eder ve bu kapsamda deerlendirir.
MADDE 5–Hizbullah Cemaati; içinde bulunduu ortam ve artlar gözeterek, faaliyetlerinde ihtiyaç duyduu ve çan gerektirdii her türlü meru vastay kullanr. slami hedeflere ancak meru vastalarla ulalmas gerektiine inanr. Gayri slami yol ve vastalara tevessül etmez. Hedef, yol ve yöntemlerinde nebevi çizgiyi esas alr.
MADDE 6–Hizbullah Cemaatinin çalmalar younluklu olarak Kuzey Kürdistan olmakla birlikte, faaliyet alan tüm Türkiye’dir.
MADDE 7–Hizbullah Cemaatinin nihai hedefi; bütün dünyada zulmün, irkin, adaletsizliin, sömürünün ve kula kulluun olmad, insan ftrat ve yaratl gayesine uygun, teri kayna olarak Kur’an– Mubin ve Sünneti esas alan slami bir yönetimin tesisidir. Ancak kendisini, kendi toplumu ve mücadele alanna kar birinci derecede sorumlu kabul eder.
MADDE 8–nsanlarn can, mal, din, nesil ve akl emniyetini salama, slam dininin ve slami hakimiyetin hedeflerindendir. Hizbullah Cemaati; bu ilkeler dorultusunda tüm dini ve etnik aznlklarn insani hak ve özgürlüklerinin teminini ve korunmasn slami bir vecibe olarak görür.
MADDE 9–Hizbullah Cemaati; slam’n hakim olmad ve Kur’an’ meruiyetin kayna olarak kabul etmeyen tüm rejim ve yönetimleri gayri slami olarak kabul eder. Gayri slami yönetimlerde görev alan bireyleri ise özel konum ve amellerine göre deerlendirir. Tümden tekfir anlayn benimsemez.
MADDE 10–Hizbullah Cemaati; slami ilke ve deerlerden taviz vermez. slami mukaddesatlara yönelik saldrlara güç ve imkânlar nispetinde kar durur. slami akide ve deerlerin korunmas, Hizbullah Cemaatinin kuruluundaki temel amaç ve gayelerdendir.
MADDE 11–Hizbullah Cemaati; Ehl–i Sünnet meneli olmakla birlikte, tarihte vuku bulmu ihtilafl meseleleri gündeminde tutmaz, onlar tarihe brakr. Müslümanlar arasnda tefrikaya ve ihtilafa sebep olacak tartma ve gündemlerden uzak durur. Bu tür tartmalar gündeme getirenleri ümmetin asl sorunlarna sahip çkmaya çarr. Ehli kbleye karde nazaryla bakar. ii – Sünni ihtilafn kullanarak ümmeti birbirine düürmeye çalan küfür güçlerine kar durur.
MADDE 12–Hizbullah Cemaati; slam dairesi içerisinde deerlendirilen ve ümmet içerisinde genel kabul görmü bütün mezhepleri kabul eder. Mezhepçilik yapmaz. Her Müslüman ferdin, benimseyip tabi olduu mezhebe göre amel etmesini tabii görür. Ehli tahkik olmayan her ferdin bir mezhebe tabi olmasn zaruri bilir.
MADDE 13–Hizbullah Cemaati; Ümmetin maslahatna uygun düen, slami hareket ve slami hükümetin sorunlarn halleden ve önünü açan slam dairesi içindeki her ictihad ve fetvadan istifade eder. Bu konuda kendisini sadece bir mezhep veya bir ictihadla snrlandrmaz.
MADDE 14–Hizbullah Cemaati; slam’n anlalp uygulanmas noktasnda, Kur’an ve Sünnet çerçevesinde eser vermi tüm alimlerden istifade eder. Aklclk, Mealcilik, Tekfircilik ve Irkçlk gibi slam’n özüne muhalif olan akm ve düünceleri reddeder.
MADDE 15–Hizbullah Cemaati; Müslümanlarn ilk kblesi olan Kudüs’ün özgürlüüne kavuturulmas için mücadele etmeyi er’î bir görev olarak bilir. Bu hedefe ulamak için mücadele eden tüm hareketleri, imkan ve artlar elverdii ölçüde destekler ve onlarla dayanma içerisinde olur.
MADDE 16–Hizbullah Cemaati; slam topraklarnn hiçbir parçasnn igal edilmesine rza göstermez. galden kurtarlmas için mücadele etmeyi vacip bilir. Bu hedef dorultusunda mücadele eden Müslümanlar, imkanlar ölçüsünde destekler.
MADDE 17–Hizbullah Cemaati; Cihanümul slami hareketin bir parçasdr. Ümmet bilinciyle dünya Müslümanlarnn sorunlarna slami bir bütünlük içinde bakar. slam ümmetinin siyasi birlii ve dünyann her yerinde yaayan tüm Müslümanlarn özgürlüü ve bamszln savunur.
MADDE 18–“Bu ümmetiniz tek bir ümmettir, öyleyse bana ibadet edin” ayeti gereince ümmet, her rk ve kavimden tüm dünya Müslümanlarnn ortak ismi ve birliinin addr. Bu anlamda Hizbullah Cemaati, aidiyet olarak ümmete vurgu yapar.
MADDE 19–Hizbullah Cemaati; bütün kavimlerin varln kabul eder ve Kur’an’da ifadesini bulduu ekliyle kavimlerin çeitliliini Allah cellecelalühünün bir ayeti olarak görür. Hiçbir rkn dier bir rka üstünlüünü kabul etmez. Üstünlüün takvada olduuna inanr. Ümmeti parçalayc her türden rkçl ve cahili asabiyeti reddeder. Dili, rk ve rengi ne olursa olsun bütün insanlar hukuk karsnda eit görür.
MADDE 20–“Diller Allah’n ayetlerindendir.” Hizbullah cemaati, konuulan bütün dillerin varln kabul etmekle beraber, içinde bulunduu toplumun dilini kullanmay tercih eder. Kürtçenin resmi dil olmas ve bata eitim, öretim olmak üzere Kürt halkna her alanda Kürtçe ile hizmet verilmesi için her zeminde gerekli çabalar gösterir.
MADDE 21–Hizbullah cemaati; hiç kimsenin inancna ve dinine müdahale etmez. Herkesin kendi inancna göre yaama ve dininin gereklerini yerine getirme konusunda hür olduunu kabul eder. Hiç kimse slam’ veya baka bir dini veya inanc kabullenmeye ya da sahip olduu inanç ve düüncelerini deitirmeye zorlanamaz. slam dndaki din ve kitaplara, Kur’an’n belirledii ölçüler dahilinde yaklamda bulunur.
MADDE 22–Hizbullah Cemaati; halkn huzur ve refahn kendi huzur ve refah olarak kabul eder, kendi güç ve imkanlarn da halkn güç ve imkanlar olarak görür. Halkn sevinç ve üzüntüsüne ortak olup onlarn meru istek ve arzularn himaye eder. Ayn zamanda toplumun genel menfaatlerinin tahakkuku ve bunlarn muhafazas için üzerine düeni yapar.
MADDE 23–Hizbullah Cemaati; Uluslararas münasebetlerde veya taraf olaca anlamalarda ortaya çkacak sorun ve anlamazlklarn çözümünde, slam ve Müslümanlarn maslahatn gözeterek uluslararas kabul görmü kurumlar tarafndan alnan karar ve sözlemelerin, inancna aykr olmayan hükümlerini kabul eder.
MADDE 24–Hizbullah Cemaatinin; özgün, bamsz, slam dümanlarnn errinden mahfuz kalmas, kendi özgür iradesi ve ilahi ölçüler içerisinde kararlarn verebilmesi, faaliyetlerini salkl bir ekilde sürdürebilmesi için ana karar organlar ve yetkili mercileri, uygun görüldüü zamana kadar gizli kalabilir.
MADDE 25–Hizbullah Cemaati; bütün organlarn ileyiinde, ura ve mevereti esas alr. Cemaatsel kararlar yetkili organlarnda istiare ile alnr. Ayn zamanda cemaatsel tüm çözüm, icraat ve görevlendirmelerde adalet ve ehliyeti esas alr.
MADDE 26–Hizbullah Cemaati; slami naslarla çelimeyen kültür, örf ve adetleri kabul eder. Bu tür gelenek ve göreneklerin korunmas, yaatlmas ve gelitirilmesini destekler.
MADDE 27–Hizbullah Cemaati; slami müesseselerin ihya edilmesini ve sahip olduklar misyona uygun olarak ilerlik kazandrlmasn görevleri arasnda kabul eder. Bu balamda lim, kültür ve badet merkezi olan cami ve slami eitim merkezleri olan medreselerin, arzulanan asli fonksiyonlarna kavuturulmas için çaba sarf eder.
MADDE 28–Hizbullah Cemaati; nesillerin eitiminde kadnn rolünün çok önemli olduuna inanr. Salkl birey ve toplumlarn olumas için kadnn eitimini önemser. Kadnlar da erkekler gibi slami yükümlülüklerin muhatab olduundan, mücadelenin her alannda aktif bir ekilde rol almalar gerektiine inanr. Müslüman kadnlar, slam’n kendileri için tand haklar ve belirledii snrlar çerçevesinde her türlü faaliyette bulunurlar.
MADDE 29–Hizbullah Cemaati; çocuklarn ve gençlerin eitim ve öretimlerine özel önem verir. Yeni neslin slami eitimle yetimesi için tüm imkânlarn seferber eder. Gayri slami yaant dayatmalarndan genç neslin slami bilinç ve uurla korunmas için her türlü meru mücadeleyi yürütür.
MADDE 30–Hizbullah Cemaati; gücü ve imkânlar orannda toplumun ekonomik, sosyal, salk ve eitim sorunlarnn çözüme kavuturulmas için gerekli çabay sarf eder, bu konuda ihtiyaç duyulan örgütlenme ve aktiviteleri tevik eder ve destekler. Bilim ve teknolojinin müspet bir ekilde insann hizmetine sunulmasn öngörür. Aratrma, gelitirme ve bilimsel çalmalara destek verir.
MADDE 31–Hizbullah Cemaati; zaman ve artlarn beraberinde getirdii gelimeleri, deiimleri ve yenilikleri, slam’n özü ve esaslar çerçevesinde deerlendirir, uygun olann gücü ve imkanlar nispetinde toplumun hizmetine sunar. Tekilat yapsn ve faaliyetlerini her alanda çan gereklerine uygun, modern ve yenilikçi bir seviyede tutar.
MADDE 32–Hizbullah Cemaati; ehadet, zindan ve muhacereti mücadelenin tabii bir sonucu olarak görüp ehit, tutuklu, muhacir ve ailelerinin sorunlaryla ilgilenmeyi ve sahiplenmeyi asli görevlerinden biri olarak kabul eder.
MADDE 33–Hizbullah Cemaati; sanata ve sanat eserlerine slami ölçüler çerçevesinde yaklamda bulunur. slam’n yasaklamad tüm sanat dallarnn gelitirilmesini destekler.
MADDE 34–Hizbullah Cemaati; slam corafyasndaki yeralt ve yerüstü zenginliklerinin yabanc tasallutundan kurtarlmas, bunlarn tasarrufunda her türlü haksz ve adaletsiz uygulamalarn önlenmesi, ümmetin ihtiyaç ve maslahatnn gerektirdii ekilde kullanlmas gereine inanr.
MADDE 35–Mücadelenin zorunlu sonuçlar ve ulalan merhale gerei, her dönemde ihtiyaç duyulacak alanlarda yürütülecek mücadelede; ortaya konulacak tavr, tutum ve icra edilecek bütün faaliyetlerin meruiyetinin olmas için bu faaliyetlerin Cemaatin yetkili organlarnn izni ve nezaretinde icra edilmesi gerekir.
MADDE 36–Hizbullah Cemaati; hem hareket ve hem de fert olarak bu manifestoda belirtilen hususlara bal kalmakla yükümlüdür. Cemaatle beraber olmay kabul eden herkes bu taahhütte bulunmu kabul edilir. Uygulamalarnda herhangi bir hususun Kur’an ve sünnete aykr olduunun tespit edilmesi halinde, söz konusu hususu nassa uygun düecek ekilde deitireceini veya feshedeceini ilan eder.
MADDE 37–Zaman ve artlarn iktizas ve Cemaatin yetkili organlarnn onay ile bu manifesto güncelletirilebilir.
Davamzn sonu, Allah’a hamd etmektir.
HZBULLAH CEMAATNN MANFESTOSUNU PDF OLARAK NDR!
HZBULLAH CEMAATNN MANFESTOSUNU RAR OLARAK NDR!