HZBULLAH CEMAAT'NN MANFESTOSU ERH 2

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ

Bismillahirrahmanirrahim

MADDE 11–Hizbullah Cemaati; Ehl–i Sünnet meneli olmakla birlikte, tarihte vuku bulmu ihtilafl meseleleri gündeminde tutmaz, onlar tarihe brakr. Müslümanlar arasnda tefrikaya ve ihtilafa sebep olacak tartma ve gündemlerden uzak durur. Bu tür tartmalar gündeme getirenleri ümmetin asl sorunlarna sahip çkmaya çarr. Ehli kbleye karde nazaryla bakar. ii –Sünni ihtilafn kullanarak ümmeti birbirine düürmeye çalan küfür güçlerine kar durur.

Açklama:

«yilik ve takva üzerinde yardmlan, günah ve dümanlk üzerinde yardmlamayn. Allah'tan korkun. Çünkü Allah'n azab çetindir.» (Maide, 2)

Hizbullah Cemaati, Ehl-i Sünnete mensup Müslümanlarca tesis edilmitir. Ehl-i Sünnet, geni bir dairedir. Tarihte vuku bulmu meselelerden yeni ihtilaflar üretmeyi deil, dersler çkarmay ve o derslerden Müslümanlarn ittihad ve vahdeti yönünde yararlanmay maslahata uygun bulur.

Ehl-i Sünnet; Ehl-i Kble’yi, yani mezhepsel durular ne olursa olsun yüzünü Kâbe-i erif’e çevirip namaz klmay kabul edenleri tekfir etmeyi reddeder. Nitekim slam’n bütün çalarnda farkl itikat ve tatbikatlara sahip Müslümanlar, Kâbe’yi birlikte ziyaret etmeyi ve orada birlikte namaz klmay kabul etmilerdir.

Zulme kar kyam eden slam önderleri, slam ümmetini daha da güçlü klmaya çaltlar. Bugün sadece slam’n esaslar deil, Müslümanlarn kendileri dahi istilac güçler karsnda yok olmakla yüz yüzedir. slam ümmeti, bu tehdit karsnda her zamankinden daha çok güçlü olmaya muhtaçtr.

Mazide yaanan vakalar, ümmeti daha da parçalayp çattracak bir malzemeye dönütürmek, hiçbir ekilde ümmetin maslahatna uygun deildir.

Hizbullah Cemaati, Müslümanlar yaananlardan ders çkarmaya davet eder; istilac güçler tarafndan farkl araçlarca tevik edilen ii-Sünni ihtilaf ve çatmasn diri tutmay, körüklemeyi slam ümmetinin maslahatna aykr bulur.

MADDE 12–Hizbullah Cemaati; slam dairesi içerisinde deerlendirilen ve ümmet içerisinde genel kabul görmü bütün mezhepleri kabul eder. Mezhepçilik yapmaz. Her Müslüman ferdin, benimseyip tabi olduu mezhebe göre amel etmesini tabii görür. Ehli tahkik olmayan her ferdin bir mezhebe tabi olmasn zaruri bilir.

Açklama:

«Allah ve Resulüne itaat edin, birbirinizle çekimeyin, sonra korkuya kaplrsnz ve rüzgârnz kesilir (kuvvetiniz gider). Bir de sabredin çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.» (Enfal 46)

Müslümanlarn zaferdeki srr birliktir. Müslümanlar, beraberliklerini koruduklarnda bütün dümanlarnn hakkndan gelmilerdir; çekitiklerinde ise slam dümanlar karsnda yalnzlamlardr. Yalnzlk onlar düman tehdidine açk hâle getirmitir. Bu nedenle slam dümanlar, Müslümanlar korkutmak istediklerinde onlarn birliini bozmaya yeltenmilerdir. Birlik bozulunca slam yurdunun kapsnn kilidi krlm ve düman içeri girmitir.

Müslüman fert veya yaplarn doru olmayan ya da doru bulunmayan tutumlar karsnda edinilecek yol sabretmektir. Mü’min, kardeine kar sabrda kusur ettiinde dümana kar sabretme zorunluluuyla yüz yüze kalr, imtihan katbekat arlar. Kardeinin hatasna veya hata zannettii hâline tahammül etmeyen Mü’min, küfür ehlinin tamamen yanl ve zulümden ibaret tutumlaryla yüz yüze kalr. Tahammül yükü, katbekat artar.  

Hizbullah Cemaati, Müslümanlar aras ilikilerde itidalden, müspetten, maslahattan, ittihad ve vahdetten yanadr.

tidal; sükûneti icap ettirir. Müspetten yana olmak; kusurlar görmemeyi, kusurlara gözleri kapatmay, müspet hâlleri anmay gerektirir. Maslahattan yana olmak; zararl olana nispeten kârl olan tercih ederek makul davranmaktr. Müslümanlarn ittihad ve vahdeti, tefrika ve çatmasna göre kesinlikle daha makûldur.

Hizbullah Cemaati, Kur’an ve Sünnet dorultusunda bu makûl tutumu, makûl olmayan tutuma her halükârda tercih eder. 

Hizbullah Cemaati, Müslümanlar arasndaki ilikiler söz konusu olduunda çekimeyi deil, dayanmay; çatmay deil, sulhu tercih eder.

Mezhepler, slam’n zenginliidir. slam’n kazançlarn zarara dönütürmek eytan ve dostlarnn sürekli faaliyetleri arasndadr. Son devirde ise bu yöndeki faaliyetlerin önemli bir ksm rkçlk ve mezhep taassubu üzerinde younlamtr.

Hizbullah Cemaati, mezhepler noktasnda taassubu da mezheplere hücum etmesiyle esasen yine bir taassup tarz olan mezhepsizlik dayatmasn da reddeder.  

Mezhep taassubu, bir mezhebe intisap edenlerin kendi mezheplerini yegâne hak mezhep zannedip dier mezheplere hücum etmeleri, onlarn müntesiplerini tekfir etmeleri ya da tahkir etmeleri ve kurtulu adna kendi mezheplerine zorlamalar ya da kendi mezheplerine çarmay meslek haline getirmeleridir. Taassup ehli, kardeindeki müspet yanlar görmez, onun kusurlarna odaklanr, nihayetinde o kusurlar abartarak kardeini dlar; fskla, bidat ehli olmakla itham eder ve hatta tekfir eder. Bu haller Kur’an ve Sünnet ahkâmnca nehyedilmitir. Hizbullah Cemaati, Kur’an ve Sünnetin nehyettii bütün hallerden beridir.

Mezhepsizlik ise son devirdeki haliyle, önce taassubu ama iddiasyla zuhur etmi ama daha sonra adeta bir mezhebe ve mezhep taassubuna bürünmütür. Mezhepsizlik, kimi sorunlar izale iddiasyla bütün Müslüman kesimlere ithamlar yöneltmekte, bir mezhebe balanarak ibadetlerinde sadelii yakalayp istikrar kazanan sradan Müslümann zihnini bulandrmakta, amelinde karmakla ve nihayetinde amelden soumasna neden olmaktadr. Hizbullah Cemaati, bunu ümmetin maslahatna aykr bulur; «ehli tahkik» olmayan Müslümanlarn, bir mezhebe intisap etmelerini zaruri kabul eder.

Mezhepler, Ümmetin ihtiyaçlar ve maslahat dorultusunda zamanla zuhur etmi yaplardr. Ümmetin sorunu deildir. Onlarla uramay, onlarla mücadele etmeyi Kur’an ve Sünnet ahkâmn yeryüzüne hâkim klma balamnda gerektirecek bir husus yoktur. Müslümanlar bu tür meselelere yöneltmek, onlar hedeflerinden uzaklatrmaktr. Müslümanlar, bugün slam âlemini istila eden dümanlarla kar karyadrlar; enerji ve birikimlerini birbirlerine kar deil, onlara kar seferber etmelidirler.

 MADDE 13–Hizbullah Cemaati; Ümmetin maslahatna uygun düen, slami hareket ve slami hükümetin sorunlarn halleden ve önünü açan slam dairesi içindeki her ictihad ve fetvadan istifade eder. Bu konuda kendisini sadece bir mezhep veya bir ictihadla snrlandrmaz.

Açklama:

Cemaat ve devletler, ümmetin bütün zenginlikleri için emsiyedirler; ümmetin bütün zenginliklerinden de istifade ederler.

Hz. Peygamber; «Ümmetimin ihtilaf rahmettir» buyurur. (Bu, baz âlimler tarafndan hadis olarak kabul edilmemekte, bazlar tarafndan da zayf olarak belirtilmektedir) Rahmet, bir manasyla berekettir. Ümmetin zenginliklerinden istifade etmek, hizmette berekete ve refaha vesile olur. Ayrca «Ümmetim asla dalalet üzere birlemez (söz birlii yapmaz, yanl bir hüküm üzerinde ittifak etmez)» (Tirmizi, Fiten bölümü 2167) buyurmutur.

Hizbullah Cemaati, slam müçtehitlerinin çokluunu, slam ümmetinin bir zenginlii ve ümmet için yol göstericilerin çokluu olarak görür. Onlarn farklln, onlardan farkl bir yönde istifade için imkân sayar. Maslahat halinde onlarn ictihad ve fetvalarnn yannda, sosyal ve siyasal hayata dair üretimlerini de ümmetin bir azas olarak kendisi için imkân bilir. Onlar okur, tetkik eder, kyaslar ve onlardan ihtiyaç duyulan hususlarda istifade eder. Kendisini belli bir müçtehid veya müçtehid grubuyla snrlandrmaz

MADDE 14–Hizbullah Cemaati; slam’n anlalp uygulanmas noktasnda, Kur’an ve Sünnet çerçevesinde eser vermi tüm âlimlerden istifade eder. Aklclk, Mealcilik, Tekfircilik ve Irkçlk gibi slam’n özüne muhalif olan akm ve düünceleri reddeder.

Açklama:

Hz. Peygamber aleyhissalatü vesselam bir hadisinde; «Âlimler, peygamberlerin varisleridir.» (Ebu Davud, lim bölümü 3641) buyuruyor.

Sahih bir akide, raid bir ilim ve salih amel üzere eser veren bütün âlimler, mezhep ve merepleri ne olursa olsun, ümmetin âlimleridirler. Onlarn her biri ümmet için bir imkândr. Onlardan istifade etmek, ümmetin imkânlarndan istifade etmektir. Onlar dlamak ümmetin imkânlarn heder etmektir.

Âlimlerin her biri, bir veya birkaç alanda mütehassstr. Bunun için birbirlerini tamamlarlar. Onlardan bir ksmn terk etmek, meselenin bir bölümünü eksik brakmak anlamna gelebilir. 

Hizbullah Cemaati, sadece ilahi rzayla hareket ederek ümmetin kurtuluu için yaplacak ilerde hiçbir kusur kalmasn diye mezhep ve merep fark gözetmeden, ümmetin salih amel ehli bütün âlimlerini okur, deerlendirir, tavsiye eder.

Hizbullah Cemaati, ümmetin corafyasnn istilasna kar mücadele azminde olduu gibi, ümmetin evlatlarnn zihin ve kalplerinin istila edilip vicdanlarnn bozulmasna kar da mücadele azmindedir.

slam dümanlar, modern çada slam corafyasn istila etmek için uçaklar, gemiler, toplar icat ettikleri gibi fikir akmlar da icat etmiler veya kefettikleri fikir akmlarn desteklemilerdir. Topraklarn istilasnda sava uçaklar, gemiler ve toplar ne ifade ediyorsa zihin ve kalplerin istilas ve vicdanlarn saptrlmasnda fikir akmlar da ayn ileve sahiptir.

Bu mahiyette Aklclk, Mealcilik, Tekfircilik ve Irkçlk ümmet evlatlarnn zihin ve kalplerinin istilas ve vicdanlarnn saptrlmasnda birer düman silahdrlar.

Bat’da pozitivizm denen «Aklclk», ba vazifesi vahyi kavramak olan selim akln saptrlarak vahye kar konumlandrlmasdr.

Aklclk; selim akldan sapmayla üretilmi, dolaysyla sapkn ve uydurma bir akln, insanla vahiy arasna konmasdr. Bu akm, özünde maddepereset (materyalist) ve inançszdr (ateisttir).

Modern çada, Müslümanlarn bir ksm dinlerinden koparlarak «laik/çada/modern kesim» olarak bu akma sevk edilmitir. Dier bir ksm ise Kur’an- Kerim’in ayetleri ve Hz. Peygamberin hadislerini «akl kstasna vurdurma» anlayna sürüklenmitir. Bu anlay, yer ve zamana göre deikenlik gösteren insan akln vahyin üzerine çkarr ki bu insan vahiyden koparp kula kul etmenin hileli bir yoludur, Mü’minlerin önüne konmu bir tuzaktr. Amaç, Mü’minleri vahiyden uzaklatrarak taut ve emperyalistlerin kulu haline getirmektir.

Hizbullah Cemaati, kula kulluun her türünü reddettii gibi bu tür fikir akmlarn da reddeder. Ona sapm kiileri, âlim, bilgin gibi unvanlar tasalar dahi eserlerini istifade edilecek slami eser olarak kabul etmez.

Hz. Aie validemize Hz. Peygamberin ahlak sorulduunda «O yürüyen bir Kur’an’d» buyurmutur.

Kur’an- Kerim, Hz. Peygamberin sözleri ve davranlar ile en mükemmel ekilde tefsir ve tatbik bulmutur. Kur’an- Kerim’in ilk, en büyük ve amayan müfessiri Hz. Peygamber olduu gibi, onu en kusursuz ekilde hayatna tatbik eden de odur. Onun fiilleri sözlerini açklar, fiil ve sözleri bütünlüünden oluan Sünneti, Kur’an’n nasl yaanacan peygamberlik vazifesinin gerei olarak beyan eder. Sünnete dayanmak, Kur’an- Kerim’e salam bir klavuzun yol göstericiliinde varmak anlamna geldii gibi, Kur’an- Kerim’i hevalarna göre yorumlamak isteyenlerin errinden de uzak tutar.

Mealcilik, Sünneti reddeder. Yine daha çok bir modern dönem tuza olarak bu reddedii bazen açkça ifade eder, bazen ise art niyet içinde hadislerin etrafnda kukular uyandrarak gerçekletirir. Bunu yaparken gayesinin «Kur’an slam’» dedii Kur’an- Kerim’de ifade bulunan slam olduunu iddia eder. Hakikatte ise Kur’an- Kerim’i anarak Mü’minleri öncelikle Kur’an- Kerim’den, ardndan Hz. Peygamber’den ve dolaysyla slam’dan uzaklatrmay hedefler. Dolaysyla bu akm slam âleminde liberalizm, komünizm, sosyalizm gibi akmlarla varlmak istenen slam’dan uzaklatrma amacna hizmet eder. Akmn müntesipleri gayelerinin bu olmadn söyleseler de her bir akm hep bu neticeyi getirir. Her bir akm, Hz. Peygamberin Kur’an’ tefsir vazifesini gasp ederek saptrd kiileri, akmn öncülerinin heva ve heveslerinin esir ve kuluna dönütürür; nihayetinde birden çok yönüyle kula kullua yol açar.

Hizbullah Cemaati, mealcilii bütün türevleri ile reddeder. Ona sapm kimselerin eserlerini istifade edilecek eserler arasnda kabul etmez.

Peygamberler gibi sair Mü’minler de slam’ tebli ile görevlidirler. Onlarn gayeleri, ümmetin büyümesi ve güçlenmesidir. Bunun için bata Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat olmak üzere uur ehli Müslümanlar, ümmet dairesini mümkün oldukça geni tutmulardr. Ümmeti, zararl akm ve hareketlere kar korurken yorumlar üzerinden fertlerin imanlaryla uramay doru bulmamlardr. Fertleri dairenin dnda saymak yerine, emri bilmaruf ve nehyi anilmünker’de bulunarak slah etmeye, onlarn akide ve amellerindeki aksaklklar gidermeye çalmlardr. Yine iman-amel ilikisi de hikmet ehlince ümmetin maslahatna uygun anlalmtr.

Tekfircilik; kendisi gibi inanmayanlar Mü’min/Müslüman saymama akmdr. Kur’an- Kerim’i, Sünnet ve icma- ümmete ramen tevil edip ümmeti ihya eden ayet-i kerimeleri ümmetin aleyhinde kullanan bu akmn en belirgin vasf bak darldr. Aklclk ve Mealcilikten de dolayl olarak etkilenen akmn, iman dairesini daraltarak ümmeti bölme, parçalama, kavga ettirme, nihayetinde slam dümanlarnn iini kolaylatrma gibi pek çok tehlikeli yan vardr.

Henüz Asr- Saaddet’te belirtileri ortaya çkan ve «Haricilik» olarak ünlenen tekfircilik akm, günümüzde gerek Sünniler gerek iiler arasnda, ümmetin aleyhinde olan planlar dorultusunda yaygnlatrlmak istenmektedir. Akmn tesirinin görüldüü yerlerde, Müslümanlar, asli gündemleri olan slam dümanlarna kar mücadele gündeminden saparak birbirleriyle uramaya balamaktadr. Bu da slam dümanlarnn iini kolaylatrrken ümmetin kurtuluuna dair umudu menfi etkilemektedir. Umut, harekete sevk edicidir. Umudun azald yerde hareket zayflar, atalet ba gösterir. Tekfircilik, son devirde Müslümanlarn kurtulu azimlerine kar bir d silah olarak da kullanlmak istenmektedir.

Hizbullah Cemaati, daima ümmetin birliinden ve maslahatndan yanadr; ümmetin kurtulu yolculuunu uzatacak, o yolculukta bölünme ve atalete yol açacak her tür giriime kardr, Tekfircilii kaynak ve çeitleri ne olursa olsun reddeder.

slam dümanlar, yüzyllara yaylan slam’la mücadele tecrübelerinde Müslümanlarn birlik oldukça köleletirilemeyeceini ve slam topraklarnn istila edilemeyeceini kavramlardr. Bunun için ümmete yönelik bütün faaliyetlerinde bölüp parçalamay asli bir yöntem olarak benimsemilerdir. Kendi rklarn dier rklardan üstün tutma, adaleti rkndan yana bozma akm olan Irkçlk, bu yöntemlerin ilklerindendir, ama en süreklisi, en yaygn, en ypratcs ve en hilelisidir.

slam dümanlar, Arap, Türk, Fars, Kürt hiçbir slam kavmini sevmezler; hiçbirinin öne çkmasn istemezler. Aksine hepsinin kendilerine hizmet etmesini isterler. eytani bir eilim olan Irkçlk, geçmiteki serüveninin dnda, Müslüman kavimleri birbirinden uzaklatrp zayflatmak, birbiriyle çattrp onlarn imkânlarn sömürmek için slam dünyasna ihraç edilmi bir modern Bat akmdr.

Bu akm, Müslüman kavimlerini, kültürlerini kullanarak onlar slam medeniyetinin dna çkarma, onlar geçmiin bir ksm uydurulmu rksal destanlaryla coturup her kavmin lehine olan ümmet bütünlüünden uzaklatrma tahribatlarna yol açacak ekilde dizayn edilip slam âlemine getirilmitir. Ona sarlarak kurtulacan zannedenler, kendileri kurtulmadklar gibi Müslümanlarn emperyalizmin tahakkümüne girmelerine de yol açmlardr.

Irkçlk akm, özünde slam akidesine aykrdr; tatbikatnda ise ümmetin maslahatlarna dümandr; ümmetin dümanlarna ise hizmetkârdr.

Hizbullah Cemaati, ümmetin güçlü veya zayf bütün unsurlar için rkçl reddeder, rkç uygulamalara kar durur. Ona kar Müslümanlarn kardeliini ve Müslümanlar arasnda adaleti ikame etmeye çalr.

MADDE 15–Hizbullah Cemaati; Müslümanlarn ilk kblesi olan Kudüs’ün özgürlüüne kavuturulmas için mücadele etmeyi er’î bir görev olarak bilir. Bu hedefe ulamak için mücadele eden tüm hareketleri, imkân ve artlar elverdii ölçüde destekler ve onlarla dayanma içerisinde olur.

Açklama:  

Kudüs, Müslümanlarn ilk kblesidir, Hz. Peygamber aleyhissalatü vesselamn sra ve Miracnn buluma noktasdr; Hz. Peygamberin, bütün peygamberlerin önünde namaz klarak adeta tevhid mücadelesinin bayran devrald, çevresiyle birlikte mukaddes ehirdir.  Henüz Hz. Ömer devrinde Ashab- Kiram’n ortak karar ve mücadelesiyle fethedilmitir.

Kudüs; slam ile küfrün mücadele cephesidir. slam âleminin adeta göstergesidir. Kudüs selamette ise slam âlemi selamettedir, Kudüs felakette ise slam âlemi felakettedir.

Bunun için Haçllarca istila edildiinde Müslümanlar, Kudüs’ü kurtarmak için seferber olmulardr ve bu seferber olma hali nihayetinde Selahaddin-i Eyyubi’nin komutasnda fetihle neticelenmitir.

Müslümanlarn son iki yüzylda güçten dümesiyle Kudüs tehdit altna girmi, nihayetinde 1967’de Siyonist igalciler tarafndan istila edilmitir. Ümmetin ilk kblesinin küffar çizmeleri altnda çinenmesine yol açan bu istilaya kar mücadele etmek, bütün ümmetin vazifesidir. Bu büyük vazife, istilann madurlar olan Filistinlilerin omuzlarna yüklenemez. Bütün Müslümanlar, Kudüs’ü kurtarmak için vazife yüklenmek durumundadrlar.

Hizbullah Cemaati, Kudüs’ün kurtuluu için çalmay slam eriatnn emri bilir. O emir dorultusunda sürekli bir çalma içinde olur. Bununla birlikte Hizbullah Cemaati, Kudüs’ün kurtuluu için mücadele eden bütün gruplar destekler, onlarn Kudüs’ü kurtarma mücadelesinin Kudüs’ün yeniden fethine vesile olmas için gayret içinde olur.

 

MADDE 16–Hizbullah Cemaati; slam topraklarnn hiçbir parçasnn igal edilmesine rza göstermez. galden kurtarlmas için mücadele etmeyi vacip bilir. Bu hedef dorultusunda mücadele eden Müslümanlar, imkânlar ölçüsünde destekler.

Açklama:

slam beldelerinin tamam bir bütün olarak Dârü’l-slam’ oluturur. Dârü’l-slam, bütün Müslümanlarn yurdudur. Dârü’l-slam’n muhafazasndan ve (Allah muhafaza) istila edildiinde kurtarlmasndan bütün Müslümanlar mesuldür.

Dârü’l-slam’n herhangi bir kar, bir köesi istila edilmeye kalkldnda veya istila edildiinde, hiçbir Müslüman yatanda rahat uyuyamaz ve hiçbir ey olmam gibi davranamaz. Ancak hiç kukusuz, bir istila karsnda ilk duracak olanlar, istilann dorudan muhataplardr, istila edilen topraklardaki Müslümanlardr.

Hizbullah Cemaati, yakn veya uzak demeden slam topraklarna yönelik her tür saldry, kendi yurduna yaplm olarak kabul eder ve ona kar durmaya çalr. Bu çerçevede, topraklarn istiladan kurtarmaya çalan Müslümanlara her tür destei vermeyi görev bilir.

Hizbullah Cemaati, slam corafyasndaki dorudan istilay sonlandran her tür hareketi olumlu kabul eder; istilann sürmesine yol açacak yaklamlar onaylamaz. Bu mahiyette, slam dünyasnda Bat’nn zulmünü sürdüren vekil/naib yönetimlerin olutuu malumdur. Hizbullah Cemaati, bu zalim vekil/naib yönetimlerin erir faaliyetlerini öne sürerek d istilay meru görmez, meru gören tutumlar tasvip etmez.  Zira d istila, istilalarn en ar ve en tahrip edicisidir.

 

MADDE 17–Hizbullah Cemaati; Cihanümul slami hareketin bir parçasdr. Ümmet bilinciyle dünya Müslümanlarnn sorunlarna slami bir bütünlük içinde bakar. slam ümmetinin siyasi birlii ve dünyann her yerinde yaayan tüm Müslümanlarn özgürlüü ve bamszln savunur.

Açklama:

Müslümanlar, bir bütündür. slami hareketler o bütünün faal yaplardr. Emperyalist güçlerin veya yerel unsurlarn çizdii snrlar Müslümanlar bölemez; slami hareketleri parçalayamaz. Ancak mekân ve zaman farklar, slam âleminde farkl slâmî hareketlerin olumasna da yol açmtr.

Hizbullah Cemaati, o slâmî hareketleri, Cihanümul, yani evrensel/küresel slâmî hareketin bir bölümü gibi kabul eder. Müslümanlarn bütün olarak Ümmeti tekil ettiklerinin uuruyla meselelere bakarak dünyadaki bütün slami hareketleri destekler, tecrübelerini ve imkânlarn onlarla paylar; onlarn tecrübelerinden yararlanr. Müslümanlar aras dayanma için kurulan, ümmeti bütünletirici kurumlara katlr; o kurumlarn icra kurullarnda gerekirse yer alr, onlar güçlendirmeye, yaymaya ve faaliyetlerini etkin klmaya çalr.

MADDE 18–“Bu ümmetiniz tek bir ümmettir, öyleyse bana ibadet edin” ayeti gereince ümmet, her rk ve kavimden tüm dünya Müslümanlarnn ortak ismi ve birliinin addr. Bu anlamda Hizbullah Cemaati, aidiyet olarak ümmete vurgu yapar.

MADDE 19–Hizbullah Cemaati; bütün kavimlerin varln kabul eder ve Kur’an’da ifadesini bulduu ekliyle kavimlerin çeitliliini Allah celle celalühünün bir ayeti olarak görür. Hiçbir rkn dier bir rka üstünlüünü kabul etmez. Üstünlüün takvada olduuna inanr. Ümmeti parçalayc her türden rkçl ve cahili asabiyeti reddeder. Dili, rk ve rengi ne olursa olsun bütün insanlar hukuk karsnda eit görür.

Açklama:

«Ey insanlar! Dorusu biz sizi bir erkekle bir diiden yarattk ve birbirinizle tanmanz için sizi kavimlere ve kabilelere ayrdk. Muhakkak ki Allah yannda en deerli olannz, O’ndan en çok korkannzdr. üphesiz Allah bilendir, her eyden haberdardr.» (Hucurat, 13)

»...Ey insanlar! Biliniz ki Rabbiniz birdir, babanz da birdir. Bütün insanlar Âdem’den gelmi, Âdem ise topraktan yaratlmtr. Arap’n Arap olmayana, Arap olmayann Arap’a, beyazn siyaha, siyahn da beyaza hiçbir üstünlüü yoktur. Allah katnda üstünlük ancak takva iledir...» (Veda Hutbesinden)

Hizbullah Cemaati, bütün Müslümanlar için en üst kimlik olarak slam’ tanr.

Hizbullah Cemaatinin herhangi bir ferdi, kendisini her eyden önce «Müslüman» olarak bilir ve öyle tarif eder. «Kimsin?» Sorusuna «Müslümanm» cevabn verir. Ama Hizbullah Cemaati, Kur’an- Kerim’in ilgili ahkâm, Hz. Nebiyi Ekrem’in Sünneti ve Ashab- Kirâm’n fetihlerdeki hassasiyeti dorultusunda Müslümann kendini tarifte kavim ve yurdunu ifade etmesini yanl bulmaz. Arabistan, Türkistan, Kürdistan, Habeistan gibi tarihte kavim adlaryla ilgili yaplan adlandrmalar parçalayc tarifler olarak kabul etmez. Tarif amaçl el-Arabî, et-Türkî, el-Kürdi gibi kavmiyet atflarn, ümmetin bugüne kadarki adetlerine de uygun olarak tabii bulur. Bu tür atflar rkçlkla ilikilendirmez; bu tür atflardan bal bana bir kuku duyulmasn da onaylamaz. Zira Müslümanlar, Hz. Peygamber için «el-Arabî» dedikleri gibi, âlimlerini de tarif için kavmiyetlerine nispetle et-Türkî, el-Kürdî gibi nispetlerle anmlardr. Bundan ümmetin hiçbir kesimi rahatszlk duymamtr. Günümüzde bu nispetlerin baz kavimler için meru görülüp dierleri için yasaklanmaya kalklmas, tamamen Bat’dan etkilenmelerin bir karldr. Hizbullah Cemaati, bu yasaklarn tamamna kar durur.

MADDE 20–“Diller Allah’n ayetlerindendir.” Hizbullah cemaati, konuulan bütün dillerin varln kabul etmekle beraber, içinde bulunduu toplumun dilini kullanmay tercih eder. Kürtçenin resmi dil olmas ve bata eitim, öretim olmak üzere Kürt halkna her alanda Kürtçe ile hizmet verilmesi için her zeminde gerekli çabalar gösterir.

Açklama:

«Göklerin ve yerin yaratl, dillerinizin ve renklerinizin farkl oluu O’nun ayetlerindendir. Bunda bilenler için ibretler vardr.» (Rum, 22)

Hizbullah Cemaati, hangi corafyada faaliyet gösteriyorsa o corafyann dilini kullanr, bu konuda bir snrlama içinde olmaz.

Kürtler,  Bizans ve Sasanî mparatorluklarnn kendilerine yönelik zorbalklarndan slam’la kurtuldular. slam’n adaletinin getirdii haklarla kimliklerini buldular, dillerini bata medreselerde olmak üzere gelitirme imkân yakaladlar. slam âleminin Bat etkisine girdii günlere kadar, hiçbir devlet, Kürtlerin dilleri ve dier haklarna yönelik kstlamalara gitmemitir. Bu hususta slam eriat/Hukuku, etraflarndaki toplumlara göre nüfuslar az olan Kürtler için temel güvence olmu; nitekim Kürtler, slam eriat ve adaleti her zaman edeer kabul etmilerdir. slam âlemi, Bat etkisine girdikçe Kürtlerin hak ve hukuklar yok saylm, dillerine yönelik rkç kstlamalar getirilmitir.

Hizbullah Cemaati, slam âleminin zayflamas ve slam eriatnn siyasal nizamlarca yasaklanmasyla ortaya çkan, Kürtlere yönelik yasaklar tamamen reddeder. Kürtlerin slâmî dönemde olduu gibi, saygn bir konumda kabul edilmeleri için ura içinde olur. Kürt dilinin yitirilen kazanmlarnn iadesi için urar, Kürtçenin dier dillerin yannda resmi dil olarak tannmasn talep eder ve bu yönde gayret gösterir.


GERİ  
      Masast Grnm